"MHP'nin, TÜSİAD hesaplaşması
Yer, Balgat'taki Çiçek Lokantası. Ak Parti, MHP ve DYP Genel Merkezleri'nin kavşağında, siyasi çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yemek molaları ise haberli habersiz ilginç buluşmalara ev sahipliği yapıyor. Ak Parti'nin siyasete yeni transferi Mehmet Şimşek, bir köşede arkadaşları ile sohbet ediyor. Sade vatandaş kendisini henüz tanımıyor. Bu yüzden hayli rahat. Merrill Lynch'teki görevini bırakarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla siyasete soyunan Şimşek, bu aralar AK Parti'nin yeni seçim beyannamesi üzerinde yoğunlaşıyor. Öncelikli hedefi, yenilikçi ve rekabetçi üretim modelinin Türkiye'ye kazandırılması.
Lokantanın bahçesinde ise MHP'nin parlayan yıldızı Oktay Vural, bir grup partili ile konuşuyor. Yemeği önce bitiren Şimşek, Vural'ı fark edip yanına yaklaşıyor. Siyasi nezaket gereği selamlaşıyor. Ancak deneyimli siyasetçi Vural hemen söze giriyor. AK Parti'nin yabancılaştığını ima edercesine ilk sorusu, "How is it going?" (Nasıl gidiyor?) oluyor. İngilizce açılımın nedenini çözmeye çalışan Şimşek, bu kez "Ey Key Pi'de işler nasıl?" sorusunu anlamlandırmaya çalışıyor. (AKP'nin ilk harflerinin İngilizce kısaltması). Siyasi salvo karşısında Şimşek, "Oktay Bey, bardağın en azından yarısı dolu. Bardağın dolu tarafını da görmelisiniz" diyor. Ara pası alan Vural, sözün gerisini de getiriyor. " Anadolu'da yarım bardakla ikram olmaz. Ayıp sayılır. Hatta çay verilirken bile dudak payı az bırakılır" deyiveriyor. Bu arada karşılıklı konuşmayı dinleyen konuklar, " Türkiye'nin entelektüel birikimini temsil eden isimler, hangi partide olursa olsun birbirini yıpratmamalı" uyarısında bulunuyor. Mesajın ağırlığını gören Vural, Şimşek'i bırakıp Ak Parti'ye yükleniyor. "Kişisel yıpratmaya hayır. Ama kişiler üzerinden siyasi aldatmacaya da hayır. Siyasi yıpratmaya ise sonuna kadar evet" cevabını veriyor. Ak Parti ile MHP'nin ilk karşılaşması, seçim meydanlarında sert muhalefet yapılacağının öncü sinyali olarak algılanıyor.
Oktay Vural daha sonra sözü TÜSİAD'ın, siyasi liderleri dinleme seanslarına getiriyor. 2002'den kalan bir hesabı görürcesine TÜSİAD'a tepki gösteriyor. Adeta, "Biz niye onlara gidelim? Onlar isterse bize gelsin" havasını yansıtıyor. Bir adım ileri giderek, TÜSİAD'ın siyaseti düzenleme rolüne soyunduğunu iddia ediyor. Sıkı laflar, DP lideri Mehmet Ağar'a kadar uzanıyor. Vural, "Bizim en büyük gücümüz liderimiz. Öylesine isimlerin üstünü çizme iradesi sergiledi ki örneğin sayın Ağar gelse onun da ismi çizilirdi" iddiasını dile getiriyor.
Şimdilik görünen, MHP'nin seçimin son düzlüğüne kadar dikkatli sandık strateji izleyeceği yönünde... Sonrası ise Türkiye'nin ve dünyanın gerçekleri ile yüzleşme halinde tüm tarafların kendisini törpüleyeceği..."
Sabah/Okan Müderrisoğlu
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...