Ali Babacan'dan 2020 Yorumu: İstanbul'un İyi Bir Şansı Var!

İsviçre'nin Lozan kentinde temaslarına devam eden Babacan ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İstanbul 2020'nin tanıtım odasına yaptığı ziyaretten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundular.

İstanbul 2020 Komitesi Başkanı Hasan Arat, IOC üyesi ve TMOK Başkanı Uğur Erdener, milli sporcular ve 2020 Elçileri Neslihan Demir ve Gizem Girişmen ile bazı sponsor firma temsilcileriyle basının karşısına çıkan Babacan ve Kılıç, IOC üyeleriyle yaptıkları iki günlük görüşmelerin değerlendirmesini yaptı.

Kendisinin son 2 aydır Bakan Kılıç'ın daveti üzerine olimpiyat hazırlıklarına dahil olduğunu ifade eden Babacan, "Çok iyi bir hazırlık takımımız var. İyi bir ekip. Bunu gördüğüm için çok çok memnun oldum" diye konuştu.

Hükümetin, iş dünyasının ve medya camiasının da bu işi sahiplenmesinin önemine vurgu yapan Babacan, "Çünkü Türkiye olarak bu işi ne kadar çok sahiplenirsek, bu işi o kadar çok başarıya ulaştırma ihtimalini de yükseltmiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.

IOC üyelerine dün yaptıkları teknik sunuma çok iyi hazırlanıldığını belirten Babacan, "Şu anda Türkiye'yle ilgili, İstanbul'la ilgili iyi bir
algılama var. İyi bir şansı var İstanbul'un" dedi.

Arjantin'in başkenti Buones Aires'te 7 Eylül'de ev sahibi kentin seçileceğini hatırlatan Babacan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin önünde 2 aylık yoğun bir süre var. Biliyorsunuz sporda ne kadar çok antrenman yaparsanız, sonuç da o kadar iyi oluyor. Zamanında iyi hazırlanma, hiçbir eksik bırakmama, sonuca ulaşmakta çok çok önemli. Önümüzdeki iki ayda da inşallah gün gün saat saat çalışmaya devam ettiğimiz sürece Buenos Aires'te sonucu alacağımıza ben inanıyorum.

Çünkü ben bu ekibe güveniyorum. İki yıldır zaten çok yoğun çalışıyorlar. Arkadaşlarımızı tek tek tebrik ediyorum. Sponsorlarımıza da teşekkür ediyorum. Ayrıca şunu da ifade etmek istiyorum, sponsorların sadece finansal katkısı değil, iş dünyasının 'bu işi sahipleniyorum' demesinin burada etkileri çok çok daha büyük.

Dolayısıyla hep beraber, Türkiye olarak inşallah, bu bizim gecikmiş bir hakkımız diyoruz ve almak için de hep beraber son dakikaya kadar çalışacağız."

Aday bir ülkenin genel güvenlik şartları, ulaşım ve teknik konularda çok sağlam olması gerektiğine de dikkati çeken Babacan, bunları sağladıktan sonra da gönülleri kazanmak için çok çalışılması gerektiğini kaydetti.

Babacan sözlerini, "Şu anda İstanbul'un bir özelliği var. Biz şunu rahatlıkla diyebiliyoruz. 'Son 10 yıldır bunları yaptık, önümüzdeki 10 yıllık planımız budur, 2023 hedeflerimiz budur' diyebiliyoruz. Böyle bir lüksümüz var. Bu her ülkede, her şehirde olmayabilir" diye tamamladı.

Bakan Kılıç
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Bu sunumun çok önemli bir aşaması, finansal konulardaki rakamların gerçekçiliğini ve yapılabilirliğini ispatlamaktı. Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'ın ekonomi yönetiminin başındaki isim olarak burada bulunması ve rakamları tek tek izah etmesi, bu konudaki inandırıcılığımızı bir kat daha artırmış oldu" dedi.
İsviçre'nin Lozan kentinde temaslarına devam eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Lozan Palas'taki İstanbul 2020'nin tanıtım odasına yaptığı ziyaretten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İstanbul 2020 Komitesi Başkanı Hasan Arat, IOC üyesi ve TMOK Başkanı Uğur Erdener, milli sporcular ve 2020 Elçileri Neslihan Demir ve Gizem Girişmen ile bazı sponsor firma temsilcileriyle basının karşısına çıkan Babacan ve Kılıç, IOC üyeleriyle yaptıkları iki günlük görüşmelerin değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasına, Türk medyasına iki gündür devam eden temaslara gösterdiği ilgi nedeniyle teşekkür ederek başlayan Kılıç, "Lozan sunumu bizim bu süreçteki en önemli parametlerimizden biriydi. Takım halinde buradayız" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Babacan'ın da Türk kafilesine başkanlık ettiğini hatırlatan Kılıç, "Kendisine bu anlamda teşekkür ediyorum. Gerçekten özellikle bu sunumun çok önemli bir aşaması, finansal konulardaki rakamların gerçekçiliğini ve yapılabilirliğini ispatlamaktı. Başbakan Yardımcımızın ekonomi yönetiminin başındaki isim olarak burada bulunması ve rakamları tek tek izah etmesi, bu konudaki inandırıcılığımızı bir kat daha artırmış oldu. Şu an hiç kimsenin Türklerin vaat ettiklerini yerine getirebilmesi konusunda en ufak bir tereddütü olmadığı düşüncesindeyiz. Takım halinde çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini
kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Ağustos 2011 tarihinde attığı imzayla sürecin başladığını anımsatan Kılıç, şöyle devam etti:
"Başbakanımız birinci gün attığı o imzaya bugün aynı kararlılıkla destek vermeye devam ediyor. İstanbul sevdalısı bir Başbakan olarak İstanbul'u olimpiyat halkalarıyla buluşturma kararlılığını birinci gündeki heyecanla aynen bugün de devam ettiriyor. Bize de takım halinde düşen görev, İstanbul'u ve Türk gençlerini, Türk spor hayatını olimpik hayatın değerleriyle buluşturmak ve bunun
gerekliliklerini yerine getirmek. En başında ifade ettik, bu bir milli meseledir, herkese düşen görev vardır. Spor, iş, medya, siyaset dünyalarıyla hep birlikte bu heyecanı sürdürmeye devam ediyoruz.

Sponsorlarımızdan bazıları bugün aramızda. Çok önemli görüşmeler yapıldı, onlar da başından itibaren olduğu gibi onlar da bu görüşmelere destek vermeye devam ediyorlar. Ben tekrar hepinize ve Sayın Başbakan Yardımcımıza teşekkür ediyorum."
Kılıç, bir gazetecinin, "Olimpiyatlara 5. kez adayız. Bu adaylığımızın bizi diğerlerinden farklı ve önemli kılan nedir?" sorusuna, "Her adaylık tabii çok önemli ama o konuları geride bıraktık artık. Bizi favori kılan pek çok özelliğimiz var, avantajlarımız var. Genç nüfusumuz, spora yaptığımız yatırımlar, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarı çok önemli avantajlarımız. Türkiye'nin olimpiyat oyunları için vaat ettiği her şeyi gerçekleştirebilecek vizyonunun ve imkanının olması, belki de avantajların en büyüğü. Türkiye'nin sıralayamayacağımız kadar ilave avantajları da var. Bu avantajları şans faktörüyle de birleştirip, çok çalışıp 7 Eylül'de gülen taraf olmayı hayal ediyoruz" şeklinde yanıtladı.
Bakan Kılıç, bir başka gazetecinin, "7 Eylül'e kadarki süreci nasıl programlayacaksınız? Özellikle sponsorluk bazında yeni çalışmalarınız olacak mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı;
"Biz, Türk sporuna yeni sponsorlar bulmaya devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi Turkcell'le imzaladığımız bir anlaşmamız var. Önümüzdeki günlerde yeni birtakım sportif sponsorluk anlaşmaları imzalamaya devam edeceğiz. Çünkü biz sadece tesislerle değil, aynı zamanda olimpik sporcu sayımız ve başarılarımızla da olimpiyat ülkesi olmaya karar verdik.
Bu, kuru kuruya bir adaylık değil. 2023 vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri, İstanbul kentini 2020 Olimpiyatları'yla buluşturmak. Her durumda Türkiye'ye olimpik branşlarda sporcu yetiştiren bir ülke haline getirmek. Türk sporunu büyütmek için kamu finansman kaynaklarının yanı sıra elde edilecek sponsorluklar üzerinde de çalışıyoruz. Olimpiyat gerçekleşse de gerçekleşmese de bu yöndeki adımlarımıza devam edeceğiz.
Yüze yakın IOC üyesi, eylülde oy kullanacak. Bu noktada kendi irademizi onların yerine koymayı doğru bulmayız. Bize düşen görev, kendimizi anlatmak, tereddütleri ortadan kaldırmak, sorularına cevap vermek. Türkiye'nin imkan ve kabiliyetlerini sıralamak. Türkiye'nin başarabileceklerini resmi kayıtlarıyla ortaya koymak.
Nihayetinde onlar belgelere ve yapılabileceklere baktıktan sonra bir karara varacaklar. Tabii bu arada Mersin'deki Akdeniz Oyunları da bizim için çok iyi bir laboratuvar ve vitrin imkanı oldu. Orada Türkiye'nin 18 ay gibi bir zaman dilimi içerisinde neler başarabileceğini yakından gördüler. Bu noktadan sonra ne yönde karar verirler, nasıl etkilenmişlerdir bizim bir şey dememize gerek yok, oylarını kullandıkları zaman bunu göreceğiz."
- İstanbul 2020'nin tanıtım standları büyük ilgi gördü
İstanbul'un adaylığıyla ilgili tanıtım standlarının bulunduğu İstanbul 2020 tanıtım odası, sabah saatlerinde IOC üyelerince ziyaret edildi. Başbakan Yardımcısı Babacan ve Bakan Kılıç'ın liderliğindeki İstanbul 2020 heyeti, üyelere tesislerin de içinde bulunduğu adaylık taahhütlerine ilişkin bilgi verdi.
Türk lokumu ve baklavayla karşılanan IOC üyeleri ile yerli ve yabancı basın, en fazla "MRI" diye adlandırılıp Avusturyalı bir firmaya yaptırılan ve vaat edilen olimpik tesisleri 3 boyutlu izleme imkanı veren sisteme ilgi gösterdi. Özellikle Japon yetkililer ve gazetecilerin, bu sistemle ilgili, "Teknolojiyi biz bulduk, Türkler iyi kullanmış" şeklinde yorum yaptığı öğrenildi.

cnntürk