Sezer'in uluslararası konularda yeteri kadar etkin olmadığını ve içe dönük duygusal bir tavır takındığını öne sürdü. Cumhurbaşkanlığını halka açacağını vurgulayan Güler, toplumsal sorunların çözümünde ombudsman gibi görev alacağını savundu. Güler'e ilk destek, CHP'li Sinan Yerlikaya'dan geldi. Seçim için TBMM'de kulis yapan Güler'e destek veren Yerlikaya, "Benim oyum senin. Erdoğan'a rakip olursan CHP'nin oyu da senin olur. Ama Kamer Genç gibi daha sonra adaylıktan vazgeçme." dedi. 1999 yılında DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeniden adaylığı söz konusu olursa, 'Demirel'e karşı aday olacağını' açıklamıştı. Ancak daha sonra bu girişiminden vazgeçti.
Anavatanlı Güler, cumhurbaşkanlığı adaylığını yasal süreç başladığında resmîleştireceğini kaydediyor. Hayatı boyunca hep iddialı olduğunu ifade ediyor. Cumhurbaşkanlığı konusunda tartışmalara son verecek formülün ise cumhurbaşkanını halkın seçmesi olduğuna inanıyor. TBMM'nin yaptığı seçimde milletvekillerinin özgür iradelerinin değil liderlerin etkisinin öne çıktığını savunuyor.
Kendisine, 'niye ben olmayayım?' sorusunu yönelttiğini anlatırken şöyle devam ediyor: "Bugün Meclis'te ülkeyi yönetmeye talipsek o makamı da doldurabiliriz. Cumhurbaşkanlığını halka hizmet aracı olarak görüyorum. Parti disiplini içinde hareket ederek aday olmayı planlıyorum." Cumhurbaşkanlığı seçiminde kıyasıya bir yarış olacağını belirten Güler, cumhurbaşkanının toplumla ve kurumlarla barışık olması gerektiğine dikkat çekiyor. TBMM'nin hukuken cumhurbaşkanını seçebileceğini; ancak siyaseten seçemeyeceğini aktaran Güler, genel seçimlere kısa bir süre kala yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin gerilime sebep olacağını düşünüyor.
SEZER'İ ELEŞTİRDİ
Güler, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 7 yıl içinde sergilediği tutumu ise eleştiriyor. Sezer'in, cumhurbaşkanlığını halktan kopuk hale getirdiğini ve dış politikada etkisizleştirdiğini savunan Güler, bu yapının değişmesi gerektiğini vurguluyor. Cumhurbaşkanının kurumlar arasında daha fazla inisiyatif alması gerektiğine işaret eden Güler, "Cumhurbaşkanı sadece atama yetkilerini kullanmamalı. Uluslararası alanda da etkin olmalı. Cumhurbaşkanı siyasi kimliğe sahip olmalı ama politikanın içinde yer almamalı." diyor.
Sezer'in duygusal hareket ettiğini savunan Güler, özellikle Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'ye randevu vermemesini eleştiriyor. Bu yaklaşımın Türkiye'nin dış politika açısından doğru olmadığını savunan Güler, "Cumhurbaşkanı uluslararası değerlendirmeleri iyi yapabilmeli. Toplumsal ve kurumsal uzlaşıyı sağlayabilmeli." ifadesini kullanıyor. Güler, 7 yıllık sürenin cumhurbaşkanlığı için fazla olduğunu, cumhurbaşkanlarının 5 yıllığına iki kez seçilebilmesinin daha isabetli olacağını sözlerine ekliyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...