Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’deki kayıt dışılığın abartılı ifade edildiğini belirterek, “Öyle rakamlar söyleniyor ki yüzde 60-70 deniyor Bu boyutta olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Eker, “1. Gıda Güvenliği Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, gıda konusunun Türkiye’de konu uzmanları dışındaki insanların konuştuğu ve enformatik bir kirlilikle toplumun haksız yere kafalarının karıştırıldığı bir alan olduğunu belirtti.
Toplumun yanlış bilgilendirildiğini dile getiren Eker, bu bilgilerin, işini düzgün yapan tedarikçilerin ve işletmelerin üzerinde haksız yere şüpheler oluşmasına neden olduğunu kaydetti.
Eker, insanoğlunun, topluluklar halinde yaşamaya başladığı andan itibaren başkaları için üretim sürecinin, hijyen ve sağlık sorusunu da beraberinde getirdiğini ifade ederek, zaman içerisinde bu konuda
Türkiye’de gıda güvenliği için İngilizce bir kelime olan “safety” kelimesinin kullanılmasının anlam karmaşası yarattığını dile getiren Eker, “Benim amacım bir kavramsal tartışma yaratmak değil” dedi.
Bakanlık olarak gıda politikalarının ’çiftlikten çatala’ diye adlandırabilecek üretim ve tedarikin bütün aşamalarındaki denetim ve kontrolle belli bir hijyen politikasının sürdürülmesi olduğunu belirten Eker, amaçlarının, tüketiciye
Eker, Türkiye’deki kayıt dışılığın abartıldığını, yüzde 60-70 gibi sayıların telaffuz edildiğini belirterek, “Bu boyutta olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Üretim sektörünün büyük bir kısmının kayıt altında olduğunu dile getiren Eker, Türkiye’de 3 milyon 100 bin tarım işletmesinin bulunduğunu ve hemen hemen hepsinin kayıt altına alındığını söyledi.
Büyükbaş hayvanların tamamının kayıt altında olduğuna dikkati çeken Eker, koyunculukta da bu sene çalışmaların başlayacağını bildirdi.
“BUNLAR MESNETSİZ, DAYANAKSIZ İSNATLARDIR”
Eker, gıda politikalarını “Risk esaslı denetim sistemi”ne göre gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, risk taşıyan sorunlu tesislerde daha sık denetim yapıldığını belirtti.
2008 yılı boyunca alınan 72 bin adet numunenin yüzde 98’inin mevzuata
Bakan Eker, 2009 yılında ise, izleme ve denetim programlarında yüzde 100’ün üzerinde bir artış olduğuna dikkati çekerek, kurdukları “Alo Gıda hattı”na 19 bin 75 tüketici başvurusunun geldiğini ve 16 bin 672 başvurunun sonuçlandığını bildirdi.
Hükümet olarak organik tarımı
Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Eker, eskiden Türkiye’de buğday ekim alanlarında uçaklarla zirai mücadele yapıldığında havaya tonlarca ilaç püskürtüldüğünü hatırlattı.
Mehdi Eker, konuya ilişkin, “Biz bunu yasakladık. Yer aletlerine geçtik.
900 ton ilaç kullanılıyordu. 180 tona düşürdük” diye konuştu.
“ANADOLU TOPRAKLARI ’HİJYEN’ KELİMESİNİN İLK ÇIKTIĞI TOPRAKLAR”
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner ise, bu yılın gıda yılı olarak ilan edildiğini belirterek, gıda güvenliğinin AB’ye uyum çalışmalarıyla gündeme girdiğini ama aslında hijyen ve gıda güveliğinin toplumun kültüründen geldiğini bildirdi.
Anadolu topraklarının “hijyen” kelimesinin ilk çıktığı topraklar olduğunu dile getiren Saner, AB’nin gıda güvenliği yasasının benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Saner, bu kongrede amaçlarının gıda güvenliği ile ilgili tüm tarafları ortak bir gıda güvenliği paydasında ve
Samim Saner, bu kongreyi geleneksel olarak her yıl tekrarlamak istediklerini belirtti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...