Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin El Arabiya televizyonuna verdiği röportajda, “Diyarbakır ve Türkiye’deki diğer kentlere müdahale ederiz” tehdidinin yanısıra Türkiye’nin askeri ve diplomatik gücüne de rest çektiği ortaya çıktı. Röportajın Türk medyasında yayımlanmayan bölümünde Barzani, Ankara’nın Kürt meselelerine karışmasına izin vermeyeceklerini, Türkiye’nin ne askeri ne de diplomatik gücünden korkmadıklarını söylüyor. Barzani, Türk askeri için, “Ne kadar güçlü olursa olsunlar, Saddam’ınki kadar güçlü olamazlar” ifadesini kullanıyor.
Barzani’nin tartışma yaratan röportajının Türkiye ile ilgili bölümü şöyle:
Neden Türk yetkililer, Kerkük’ün kontrolünü ele geçirmeye çalışırsanız buna izin vermeyeceklerini söylüyorlar?
Biz de onun karşılığında şunu söylüyoruz. Biz de Türkiye’nin Kürt meselelerine karışmasına izin vermeyiz.
İzin vermeyiz derken neyi kastediyorsunuz?
Onlar ‘izin vermeyiz’ derken neyi kastediyorsa onu.
Onlar askeri bir güç. Büyük bir ordu....
Ben onların askeri gücünden korkmuyorum. Ne kadar güçlü olursa olsunlar Saddam’ınki kadar güçlü olamazlar.
Ama aynı zamanda Türkiye diplomatik bir güç...
Ne askeri güçlerinden ne de diplomatik güçlerinden korkuyorum. Çünkü onları ilgilendirmeyen bir meseleye, bir başka ülkenin içişlerine müdahale ediyorlar. Kerkük, Kürt kimliği olan bir Irak kentidir. Coğrafi ve tarihi bütün gerçekler, Kerkük’ün, Irak Kürdistanı’nın bir parçası olduğunu kanıtlıyor. Türkiye’nin Kerkük meselesine karışmasına izin verilemez. Eğer kendinde bunu yapma hakkı görüyorsa o zaman biz de Diyarbakır ve Türkiye’nin diğer kentlerine müdahale ederiz.
Bu bir tehdit mi?
Hayır tehdit değil. Bu, müdahale etmesi durumunda Türkiye’ye verilecek bir cevaptır. Türkiye’nin Kerkük’e müdahale etmeye ne hakkı var? Bunun nedeni Kerkük’teki Türkmen varlığı.
Ama Türkiye’de 30 milyon Kürt var. Siz Türkiye’deki Kürtler’le ilgili meselelere müdahale etmiyor musunuz?
Etmiyoruz. Ama birkaç Türkmen için Kerkük meselelerine müdahale ederlerse, biz de 30 milyon Kürt için müdahale ederiz.
Siz meselenin o boyuta ulaşacağına inanıyor musunuz?
Umarım ulaşmaz. Ama eğer Türkler Kerkük meselesine müdahale etmekte ısrarcı olurlarsa sonuçların tüm sorumluluğunu üzerime alıyorum. Kendi gündemlerini Kerkük’te hayata geçirmelerine izin vermem.
Sizde daima gördüğüm bu güveni ABD ile ittifakınızdan mı alıyorsunuz?
Allah’a olan inancımdan, haklı davamızdan ve bu tutumumda bana destek veren tüm Irak halkından alıyorum. Çünkü bu, Irak’ın içişlerine müdahaledir.
Temsilci Fuad Hüseyin: Tehdit değil savunma
“KÜRDİSTAN Bölgesi Başkanlık Divanı” Başkanı Dr. Fuad Hüseyin “Bizim kitabımızda tehdit dili yok. Barzani’nin sözleri Türk siyasilerine ret niteliği taşıyor”
dedi. “Kerkük bir iç meseledir ve bu mesele Kürt, Türkmen, Arap, Keldani ve Asurilere has bir meseledir. 140. madde gibi anayasal bir madde var. Bu da Kerkük meselesinin anayasal çözüm yoludur” diyen Hüseyin şöyle devam etti: “Biz dilimizi, geçmişte ve şimdi olduğu gibi kendimizi, Kürdistan toplumunu ve toprağımızı savunmak için kullanıyoruz. Aynı zamanda Irak halkına ve Kürdistan halkına karşı hiç kimsenin tehditvari bir dil kullanmasına izin vermeyiz. Kürt sorunu birkaç ülkede var. Öncelikle Kürt sorununun var olduğuna inanıyoruz. Irak’taki Kürt sorununun çözüme kavuşturulması için çalışıyoruz. Ancak diğer parçalardaki Kürtler’in kendi stratejileri ve siyasetleri var. Onlar kendi siyasetlerini, stratejilerini kendileri belirler. Biz de onlara karışmayız.”
Konuştuğu kanal Erdoğan’dan da randevu istemiş
BARZANİ ile tartışma yaratan söyleşiyi gerçekleştiren Elie Nakkouzi, AKŞAM’a röportajın perde arkasını anlattı. Söyleşi bittikten hemen sonra IKDP liderinin odada bulunan danışmanlarının müdahale etmek istediklerini söyleyen Nakkouzi, “Türkiye ile sorun yaşamak istemiyorlardı. Barzani’nin Türkiye hakkındaki sözlerinin montajda çıkartılmasını istediler. Ben hiçbir röportajımda sonradan yapılan itirazları kabul edip içeriği değiştirmem. Bunda da değiştirmedim. Barzani’yi provoke edip böyle konuşmasına neden olan benim. Fakat, olayların bu boyuta gelmesini kesinlikle beklemiyordum” dedi.
Nakkouzi, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan da 2 kere randevu istediğini söyledi. İlk talebini 3 ay önce yaptığını söyleyen Nakkouzi, Barzani röportajından hemen sonra 2’nci kez randevu istediğini, ancak Ankara’nın seçimleri mazeret gösterip bunu 3-4 ay ertelediğini kaydetti. Nakkouzi, Barzani röportajının 26 Şubat’ta yapıldığını, hazırlanmasının 1,5 ayı bulduğunu söyledi.