İşte o yazı...
Ufuk...SEVGİLİ dostum Ufuk Güldemir’i kaybettik.
SEVGİLİ dostum Ufuk Güldemir’i kaybettik.
Müthiş bir yaşama sevinci, boktan bir hastalığa yenik düştü.
1983’te Cumhuriyet’te beraberdik.
Sonrasında hep birlikte çalışmak istedik, bir türlü başaramadık.
Sıkıntılı anlarımızda hep konuşur dertleşirdik.
Bazen uzun telefon görüşmeleri, bazen bir kaç kelimelik telefon mesajlarıyla..
Cumhuriyet’te birlikte çalışırken ben yılın yarısını avda geçirirdim.
O zamanlar Ufuk’un böyle bir merakı yoktu.
Sonra ava başladı. Kafayı taktığı her iş gibi en üst düzeyde yaptı.
Sonra ben avlanmayı bıraktım.
“Niye bıraktın?” diye sordu.
“Av lanetli bir iş. Btün arkadaşlarımın başına bir felaket getirdi. Benim başıma gelmeden bıraktım” dedim.
Güldü. “Batılların olduğunu bilmezdim” dedi.
“Sen de bırak bence” dedim.
Hastalığını öğrenince “Bırak şu avı” dedim.
Bırakmak ne kelime, iki kemoterapi arasında ava koşuyordu.
Afrika’da, Alaska’ta, kutuplarda ava gidiyordu.
51 yaşında her şeyi bırakıp gitti.
51 yıla nasıl sığdırdığını anlamayacağımız kadar çok iz bırakarak.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...