BAYAN GÜRTUNA TÜRBANINI ÇIKARDI 

Şamdan dergisi foto muhabirleri Nişantaşı'nda Reyhan Gürtuna'yı bir arkadaşıyla dolaşırken fotoğrafladı. Yeni imajıyla ilgili SABAH'ın konuşmak istediği Reyhan Hanım şu açıklamayı yaptı:

KENDİME ÖZGÜ TARZ
Özel hayatımla ve giyim tarzımla gündemde yer almak istemiyorum. Kendime özgü giyim tarzım var. Yaşam tarzımla, duruşumla siyasete asla malzeme olmak istemiyorum. Başörtüsünün polemik konusu yapılmasını da doğru bulmuyorum."

Bayan Gürtuna türbanını çıkardı

Eşinin belediye başkanlığı döneminde türbanlı olan Reyhan Gürtuna başını açmasını yorumladı: Herkes giyim tarzında ve yaşayış biçiminde özgür olmalı....

Partileşme çalışmalarını sürdüren Turkuaz Hareketi Lideri Ali Müfit Gürtuna'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde türbanlı olan eşi Reyhan Gürtuna, Nişantaşı'nda şapkasının altından dökülen saçlarını saklamadan dolaşırken Şamdan Dergisi'nin objektiflerine takıldı. Şamdan Dergisi, geçtiğimiz perşembe günü İstanbul Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde Reyhan Gürtuna'yı cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Zeynep Pekin ile birlikte görüntüledi.

SİYASET MALZEMESİ DEĞİL

İlk bakışta sıradan bir haber gibi görünen bu fotoğraf dikkatle incelendiğinde ilginç bir hal aldı. Ayaküstü sohbet eden ikiliden Reyhan Gürtuna bir şapka takmıştı ve şapkanın altından çıkan saçlarını da saklama gereği duymuyordu. Bilindiği gibi Reyhan Gürtuna, eşinin Belediye Başkanı olduğu dönemde türbanlıydı. Daha sonra türbanını bir kenara bırakarak şapka ilebaşını örtmeye başladı. O dönem bir çok kişi tarafından eleştirilen Reyhan Gürtuna türbanlı hanımlara da şapkayı önerdi.

Perşembe günü Reyhan Gürtuna bir kez daha şaşırttı. Çünkü Gürtuna'nın şapkası duruyordu ama saçları da görünüyordu. Oldukça zayıflayan ve gençleşen Reyhan Gürtuna konuyla ilişkin şu açıklamayı yaptı: Ben özel hayatımla ve giyim tarzımla kamuoyunun gündeminde yer almak istemiyorum. Ayrıca başörtüsünün de polemik konusu olmasını doğru bulmuyorum. Herkes giyim tarzında, yaşayış biçiminde özgür olmalıdır. Dini kavram ve simgeler, siyasi ve ideolojik istismar konusu ya da düşmanlık konusu olmaktan, siyasetin malzemesi olmaktan çıkarılmalıdır. Enerjimizi-çabamızı, barış ve uzlaşma kültürünü hakim hale getirmek için sarf etmeliyiz.