Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükte yer alan darbe planı, eski Başbakan Adnan Menderes ve iki arkadaşının hayatına mal olan 27 Mayıs 1960 ihtilalini akla getirdi.
Mağduriyetler üç idamla sınırlı kalmadı. Dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar da cuntacıların hışmına uğradı. Türkiye'nin ilk sivil cumhurbaşkanı olan Bayar, ihtilalin ardından Yassıada'da yargılanıp idama mahkûm edildi. Ancak cezası Milli Birlik Komitesi tarafından ömür boyu hapse çevrildi. Yaklaşık 4 yıl hapiste kalan Bayar, 1964'te sağlık sebepleri gerekçesiyle serbest bırakıldı. Bu yüzden darbe günlüğü, Bayar ailesi için farklı bir anlam taşıyor. Tartışmalarla birlikte o günleri yeniden hatırlayan Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy, darbe günlüğünü okuduktan sonra 27 Mayıs'ın kendisi için çok daha çarpıcı hale geldiğini kaydediyor. "Demek ki o zaman da oturup kendi aralarında böyle planlar yapmışlar." diyen Gürsoy, askerî müdahalelerin bugün bile bir çözüm olarak düşünülmesini anlamakta zorlandığını ifade ediyor: "47 yıl sonra bile hâlâ darbe hazırlıklarının yapılması karşısında dehşete kapıldım. Eğer günlükler doğruysa demek ki hiç ders alınmamış."
Nilüfer Hanım'ı günlüklerde en fazla şaşırtan hususlardan biri, asker-sivil ayrımı olmuş. Askerlerin adeta bir kast sistemi içerisinde yaşayıp toplumun sorunlarına çare aradığı tespitini yapan Gürsoy, "İlk defa bu kadar keskin ayrımlara tesadüf ediyorum. Kendilerini bu kadar soyutlayarak sivilleri nasıl anlayıp da çare düşünebiliyorlar?" sorusunu yöneltiyor. Gürsoy, darbelerden ders alınmamış olmasından duyduğu üzüntüyü ise şöyle dile getiriyor: "Bunun memlekete getireceği neticeleri oturup tartışmamışlar. Demek ki ayrı bir formasyon içindeler. Bir azınlık, darbeyi kapalı kapılar ardında hazırlıyor ve neticeyi oldubittiye getiriyorlar. Bunun çözüm olmadığını hiç mi görmediler ki, kumandanlar yıllar sonra oturup darbeyi düşünüyor? İki komutan darbe yanlısı. Diğerleri de istese gerçekleşecek mi acaba? Günlük konular içinde kendi ihtiraslarına göre darbe istemek veya karşıtı olmak gibi bir durumları var."
Gürsoy, günlükteki "daha önceki darbelerin ardında ABD'nin olduğuna dair" ifadelere dikkat çekiyor. Nilüfer Gürsoy, bu noktadan hareketle, "Demek ki 27 Mayıs'ın ve diğer darbelerin arkasında ABD'nin olduğunu kabul ediyorlar. Bazı askerî belgeleri görmüş olacaklar ki böyle değerlendirmeler yapabiliyorlar. Daha derinden gelen bir müşahedenin neticesi bu." tespitini yapıyor.
Darbe planı Cumhuriyet muhabirinin evinde tartışıldı
Nilüfer Hanım, Oramiral Örnek'e atfedilen günlükte sözü edilen Sarıkız isimli darbe planlarında üniversite, sendika ve medyanın yer almasını da anlamlı buluyor. Nilüfer Gürsoy, arada bazı farklar bulunmakla birlikte 27 Mayıs öncesi benzer oluşumların bulunduğunu hatırlatırken, 27 Mayıs'ın ardından Paris Match dergisinde yer alan bir yazıyı örnek gösteriyor. Dergi, Türkiye muhabirinin ağzından şunların yazıldığını aktarıyor: "26 Mayıs akşamı muhalefete mensup bir hanım gazetecinin evinde idim. Entelektüelleri, mebusları, profesörleri ve hatta bir askeri davet etmişti. Lokum yiyerek ihtilal tasarlanıyordu. Talebeler gene harekete geçecek deniliyordu. Ne zaman? Bu sırdı." Bu satırları, '27 Mayıs ve Bizler' adlı kitabına da koyan Gürsoy, ev sahibi gazetecinin, "Cumhuriyet gazetesinden Müşerref Hekimoğlu" olduğunu açıklıyor.
Karşı devrimi asıl İnönü yaptı
Nilüfer Gürsoy, DP için karşı devrimci denilmesine de karşı çıkıyor. Gürsoy'a göre esas karşı devrim Atatürk'ün ölümünden sonra İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanı olmasıyla oldu. İnönü'nün daha ilk gün Kâzım Özalp aracılığıyla Bayar'a "Artık Atatürk'ten bahsetmek yok." haberini gönderdiğini açıklayan Gürsoy, "Devlet dairelerinden, okullardan ve paraların üzerinden Atatürk resimleri kaldırıldı. 1950'de DP iktidara gelince Atatürk'e iadeiitibar ederek bu uygulamaya son vermiştir." diyor. Bayar'ın kızı Gürsoy, "Bir eli daima ordunun içerisindeydi" suçlamasında bulunduğu İnönü'nün DP'ye bakışını şöyle özetliyor: "Demokrat Parti kurulmadan önce Refik Koraltan'ın eşine CHP'li dostları, "Ne yapıyorsunuz siz, nasıl parti kurarsınız? Bunun sonu darağacıdır, en kalın ipi de (cüssesinin iri olmasından dolayı) Koraltan'a saklıyorlar." diye mesaj gönderiyor. Daha kurulmakta olan DP'ye karşı bir darbe imajı konuyor ortaya. 15 sene sonra hakikaten de o darağaçları dikildi."
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...