BAYKAL'DAN, ERDOĞAN'A:SEN KİMSİN? 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanla ilgili tutumu nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "Sen kimsin laikliğin güvencesi olacaksın, cumhuriyeti sana mı emanet edeceğiz?" diye sorarak tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı, cumhuriyet ve demokrasinin karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini savunurken, devletin 80 yıllık değerlerinin heba edilmemesini istedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la biraraya geldi. Baykal, CHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen 20 dakikalık görüşmenin ardından Kılıç'ı uğurladı. Gazetecilerin çıkışta sorularına muhatap kalan Kılıç, Baykal'ın, kendisini Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçildiğinde ziyaret ettiğini hatırlatarak, bu doğrultuda iade-i ziyaret gerçekleştirdiğini kaydetti.

Daha Sonra CHP Lideri Baykal, Kılıç'ın gidişinin ardından gazetecilerin, gündemin ön sıralarında yer alan türbana ilişkin sorularına yanıt verdi. Gazetecilerin başörtüsünün çene altından bağlanması hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Baykal, Hükümeti ilk açıklamalarının ardında durmamakla suçladı.

Bağlama biçiminde gidilen değişikliği mazur görmenin mümkün olmayacağını dile getiren Deniz Baykal, "Getirilen düzenlemenin uygulama şansı bulup bulmayacağını göreceğiz, ancak bu yöndeki beyan ve düzenlemeler tartışmaya açık görünüyor" diye konuştu.

Türbana ilişkin düzenlemenin ilköğretim okulları ve liseye de yansıyacağını iddia eden CHP Lideri, düzenlemenin kamu kuruluşlarına da türbanla girişin yolunu açacağını öne sürdü. Baykal, "Orta Anadolu'da çok sayıda kız çocuğu liseye türbanla gidiyor, İstanbul'da ve kimi büyük şehirlerde kamu kuruluşlarında görev alan bayanlar başındaki türbanla çalışıyor" dedi.

"YASAL DÜZENLEMEYLE ÖĞRENCİLER BİRBİRLERİYLE VE ÖĞRETMENLERİYLE AYRIŞACAK"

Anayasa'nın belli maddeleri ve yasayla yapılan düzenlemenin tartışmaları beraberinde getireceğine işaret eden Deniz Baykal, konunun önünün alınamayacağını ileri sürdü. Hükümeti, vatandaşları üniformaya giydirmekle, türbanı meşrulaştırmakla suçlayan CHP Genel Başkanı, yasayla öğrencilerin birbiriyle ve öğretmenleriyle ayrıştırıldığını savundu. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düzenlemelerle birlikte okullarda niye onlar örtüyor da bunlar örtmüyor? soruları başlayacak, bunlara cevaplar getirilecek. Dinsel ve mezhepsel ayrılıklar görüşülecek. Dine bağı olanlar ya da olmayanlar, şu mezhepten olanlar bu mezhepten olanlar şeklinde ayrışmalar görülecektir ki bunlar sakıncalıdır.

Ayrışmayı, bölünmeyi başlatır, gerginliği beraberinde getirir. İslamiyet kendisini kılık ve kıyafetle tarif etmedi, şekilcilik ve görüntüyü temel alma yeni bir durumdur. İslamın özü, değerleri kaybolmaya başladı, biçim ön plana çıktı. Türkiye'nin ithal ettiği üniformanın İslamiyetin özü gibi olduğuna dair bir dayatma ortaya çıktı."

Baykal, türbanın İslamiyet'in temel tarifi olan Kelime-i Şehadet'in yerini aldığını iddia ederken, "Yüce dinimiz, türbanla değil, iyi ahlakla ve dürüstlükle güçlendirilir" şeklinde konuştu. CHP Lideri, Başbakan Erdoğan'ı kast ederek, "Sen kimsin laikliğin güvencesi olacaksın, Cumhuriyet'i sana mı emanet edeceğiz?" diye sordu.

Baykal, devletin hukuku, kurumları olduğuna işaret ederek, söz konusu değerleri Başbakan'ın daha çok tahrip edeceğini, karıştıracağını ileri sürdü.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, şöyle devam etti: "40 yıl önce türban yoktu, ne değişti, İslamiyet'te zihhiyet mi değişti, yeni bir peygamber mi geldi? Başbakan Erdoğan, senin Kadın Kolları Başkanın, belediye başkanın sözlerini ortaya koydu, sana mı güveneceğiz?

Türkiye'de öyle bir süreç başlattın ki önü alınamayacaktır. Eğitimde yaşanan ayrışmalardan kadınlar etkilenecektir. Kadınlar olumsuz süreçten etkilenecektir, mağdur olarak bedel ödeyecektir."

Gazetecilerin, MHP'nin türbanla ilgili tavırlarını hatırlatması üzerine ise Baykal, siyasi polemiklere girmeyeceğini belirtti. Baykal, konunun laf yarışı haline getirilmemesi gerektiğini dile getirdi. "Cumhuriyete sahip çıkmaktan söz ediyoruz, birileri görse de görmese de bu açıktır" diyen Deniz Baykal, partiler arası tartışmayı uygun görmediğini yineledi.

CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurup başvurmayacağı yönündeki soruya karşılık CHP Lideri, Anayasa'nın değişmez ilkeleri olduğunu hatırlattı ve mahkemenin gerektiği gibi konuyu değerlendirip karara bağlayacağını ifade etti.

"CUMHURİYET İLE DEMOKRASİ KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEMELİ"

Anayasa değişikliklerinin ve yasanın referanduma konu olabileceğine ilişkin açıklamaların hatırlatılması üzerine de Deniz Baykal, Cumhuriyet ve demokrasinin karşı karşıya getirilmemesini istedi.

Cumhuriyetin birimiklerine dikkat çeken CHP Genel Başkanı, cumhuriyetin demokrasi yoluyla etkisizleştirilmeye çalışılmasını eleştirdi. Uygulamanın yine demokrasiye zarar vereceğini ileri süren Baykal, cumhuriyet ve laikliğin plebisitle kurulmadığını, devrimlerin halk oylamasıyla oluşturulmadığını hatırlattı.

Baykal, yöneticilerin demokratik mekanizmaları cumhuriyetin etkisiz hale getirme çabası içerisine girmesinin ülkeye zararlar getireceğini iddia etti. Deniz Baykal, "Laiklik ve şeriatı da halk oylamasına koyun. Türkiye, inançları ve laik sistemi birarada götürüyor, bu sistemi tahrip etmeyelim, 80 yıllık birikimi bir anda heba etmeyelim" diye konuştu.

Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın açıklamalarına yönelik tepkilerinin sorulması üzerine ise Deniz Baykal, değerlendirmelerinin siyasilere yönelik olduğunu kaydetti. Baykal, siyasetin dışındaki temel kurumları hedef haline getirmemeye çalıştıklarını savundu.

Terör konusundaki düşünceleri de sorulan Baykal, Irak'ın toprak bütünlüğüne Türkiye'nin saygı duyduğunu ancak teröre karşı kararlı tutumunu sürdüreceğini ifade etti.

(Cihan)