Kadınlarda böbrek taşı görülme oranının erkeklere göre son yıllarda arttığını belirten Damla Üroloji ve Böbrek Taşı Kırma Merkezi Medikal Direktörü Dr. Murat Bağışgil, "1960 yılında erkek kadın oranı 5/1 iken günümüzde eşittir. Anne adayları, hamilelik öncesinde mutlaka taş kontrolü yaptırmalı çünkü böbrek taşı erken doğuma neden olabiliyor’’ diye konuştu.
’’Böbrek taşı görülme oranı normalde yüzde 2-3'tür. Her yıl yaklaşık 10 kişiden birinde taş hastalığı oluşur. Hamilelikte bu oranda değişiklik olmaz. Üriner taşlar gebelikte ağrılara ve enfeksiyonlara de neden olabiliyor” diyen Dr. Bağışgil, böbrek taşlarına hamilelikten önce müdahale edilmesinin önemine değindi.
"Taş oluşma sebebi hamilelerde, hamile olmayanlarla aynıdır. Bunlar; kronik idrar yolu iltihapları, ailevi yatkınlık gibi sebeplerdir. Taşların çoğu kalsiyum içerir. Hamilelik ilerledikçe daha sık görülür. İlk 3. ayda nadirdir. Taşlar daha sıklıkla sağda fakat her iki tarafta da gelişebilir. Hamilelikte böbrek taşı kırma operasyonunu gerçekleştirmek mümkün değildir, bu nedenle kişide taş olasılığı varsa gebe kalmadan taşların temizlenmesi gerekmektedir."
Hastalığın belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Murat Bağışgil, "Hastalar belirgin olmayan karın ve bel ağrısı ile veya şiddetli ağrı hissiyle hastaneye başvuruyor. Böbrek enfeksiyonuna benzeyen bulantı, kusma, ateş, yan ağrısı gibi bulgular olabilir. Klinik tanı zor olabilir. Apandisit ve erken doğum zannedilebilir veya gebelik ağrısı olarak değerlendirilip taş olasılığı göz ardı edilebilir. Taşın tedavi edilmediği durumlarda ağrı idrar torbası kasılmalarını başlatıp erken doğuma neden olabilir. Bu nedenle teşhiste ultrasonun yeri çok önemlidir" dedi.
BÖBREKLER GEBELİKTEN ETKİLENİYOR
Gebelik sırasında böbreklerde hem fonksiyonel hem de anatomik değişikliklerin olduğunu vurgulayan Bağışlıgil, bu değişiklikleri anlattı ve tanıda kullanılan yöntemler hakkında şunları söyledi:
"Yaklaşık yüzde 90 oranında gebeliğin 6-11. haftasından başlayarak sağda daha sık olmak üzere her 2 böbrekte genişleme (gestasyonel hidronefroz) görülmektedir. Böbreklerdeki bu genişleme doğumdan 4-6 hafta sonra normale döner. Bu genişlemenin başlıca nedeni uterusun bebekle beraber büyümesine bağlı olarak üreter adını verdiğimiz idrar yoluna baskı yapmasıdır.
Gebelik sırasında vücuttaki hormonal değişiklikler ve kalp hemodinamiğindeki artışa bağlı olarak böbrek kan akımında yaklaşık yüzde 20-25’lik bir artış olur. Böbrek kan akımındaki bu artış beraberinde taş oluşumunu artıran maddelerin de idrarda daha yoğun şekilde bulunmasına yol açar. Ancak ilginç olan nokta, taş oluşturan moleküllerin (kalsiyum, fosfat, oksalat vb) idrarda daha fazla bulunmasına rağmen gebelerde taş oluşumu sıklığının veya riskinin artmaması ve taş görülme sıklığının gebe olmayan kadınlarla eşit olmasıdır. Bunun nedeni gebelik sırasında oluşan hormonal ve metabolik değişikliğin ayrıca artan günlük idrar hacminin taş oluşumuna neden olan bu maddelerin etkinliğini azaltmasıdır.
TANIDA RADYASYON İÇEREN YÖNTEMLER KULLANILMIYOR
Taşların görüntülenmesinde günümüzde en etkili yöntem olan Bilgisayarlı Tomografi radyasyon içerdiğinden dolayı hamilelere yapılmamalıdır. Bunun yerine taşları görüntüleme oranı daha düşük olan ancak radyasyona maruz bırakmayan ultrasonografi kullanılması gereken görüntüleme tekniğidir. Görüntülemede en yeni yöntem, Manyetik Rezonans Urografi’dir. Kuvvetli taş şüphesi olan ancak ultrasonografi ile taşları görüntülenemeyen gebelerde son zamanlarda kullanılmaktadır. Manyetik Rezonans Urografi ile idrar yolu taşlarını yakalama oranı neredeyse yüzde 100’dür."
AMİLELERDE TAŞ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Taş yakınması olan hamilelerin yüzde 70 ile 80’inde basit tedavi ve önlemlerle taşı düşürmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Bağışlıgil, hamilelere uygulanan taş tedavisini de anlattı.
"Yüzde 20-30 hastada daha ileri ilaç tedavileri veya girişim gerekebilir. En sık uyguladığımız yöntem, taşa bağlı ağrıların ve böbrek tıkanıklığının giderilmesi amacıyla üretere stent yerleştirilmesidir. Bunun yapılmadığı durumlarda ise böbreğe vücut dışından tüp yerleştirilir. Gebelerde nadiren de olsa endoskopik olarak taşın çıkarılması uygulanabilir. Üreteroskopi yöntemi ile taşa ulaşılıp laser veya pnömotik yani hava akımı gibi yöntemlerle taş parçalanır ve sorun giderilir. Doğurganlık çağındaki kadınların özellikle de ideal kilosunun üzerinde olanlar, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği veya metabolik bozukluğu saptanan veya ailesinde taş hikayesi bulunan kadınların gebelik öncesi böbrek taşı açısından check-up yaptırmalarını öneriyoruz."