Konferansta, Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan dinamikler, 11 Eylül saldırılarının ertesinde oluşan yeni parametreler ve küreselleşme olgusunun beraberinde getirdiği olumlu ve olumsuz gelişmelerle birlikte dünyanın içine girdiği köklü değişim ve dönüşüm sürecinin ele alındığı belirtilen bildiride, 5-10 yıllık perspektifteki olası gelişmelerin irdelendiği belirtildi.
Yapılan bütün çalışmalarda, çağın gereklerine süratle ayak uyduran Türkiye'nin, uluslararası toplumu meşgul eden birçok konuda ileriye dönük önemli sorumluluklar üstlenen, sorunlu bir coğrafyanın güvenlik ve refahına katkıda bulunan, saygın, sorumlu ve işbirliği aranan bir aktörü olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Bildiride, Türkiye'nin, 21. yüzyılda etkin ve odaklı bir dış politika yürütebilmesi ve karşı karşıya bulunduğu yeni sorumlulukları başarıyla üstlenebilmesi için izlenmesi gereken politikalar üzerinde durulduğu kaydedildi. Türk dış politikasının, değişen uluslararası şartlara uyum gösterebilen niteliğini sürdürmesinin önemi vurgulandı.
TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ
Konferansta Türkiye'nin AB katılım sürecinin değerlendirildiği vurgulanan bildiride, bu çerçevede, AB'ye katılımın stratejik bir hedef olduğu teyit edildi. Gerek siyasi gerek teknik alandaki reform sürecinin devam etmesinin önemi üzerinde duruldu.
Bildiride, AB içindeki kimi çevrelerin çeşitli siyasi gündemler yaratarak katılım müzakerelerini yavaşlatma çabalarına değinildi. Her halükarda, AB'nin Türkiye'ye dönük taahhütlerini yerine getirmesi ve sürece ilişkin belirsizlik yaratma çabalarına kararlılıkla karşı çıkılmasının önemi vurgulandı.
TÜRKİYE-ABD
Bildiride, Konferansta Türkiye'nin ABD'yle stratejik ortaklığı ve çok yönlü işbirliğinin de ele alındığı kaydedildi.
Türkiye ve ABD'nin bölgede ve ötesinde gündemlerinin büyük ölçüde örtüştüğü ve ikili ilişkilerinin, sadece iki ülkenin ortak çıkarları bakımından değil, bölgesel-küresel barış, güvenlik ve istikrarın tesisi ve muhafazası bakımından da önem taşıdığı teyit edildi.
Türkiye-ABD ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi yolunda yakalanan ivmenin önümüzdeki dönemde sürdürülmesinin önemi vurgulandı.
IRAK-TERÖRLE MÜCADELE
Konferansta, Irak'la ilgili gelişmelerin değerlendirildiği belirtilen bildiride, Irak'ın toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunmasının hayati önemde olduğu vurgulandı. İç güvenlik ve huzurunu tesis etmiş, demokrat, müreffeh ve egemen bir Irak'ın uluslararası toplumda hak ettiği yeri alabilmesi için Türkiye'nin her türlü gayreti sürdüreceğinin altı çizildi.
Bildiride, Kerkük'te tüm Kerküklü toplumların huzur içinde ve eşit haklara sahip bir şekilde yaşayabileceği bir siyasi uzlaşı yaratılmasının Irak'ın geleceği bakımından taşıdığı hayati önem vurgulandı.
PKK terörü ve örgütün Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyeti konusu da konferansta ele alındı. Bu çerçevede, öncelikli hedefin, Türkiye'nin bütünlüğüne, toplumun huzur ve istikrarına yönelik terör tehdidinin ortadan kaldırılması olduğundan hareketle, uluslararası düzeyde bir terör örgütü kabul edilen PKK'nın terör eylemlerine ve varlığına son verilmesi amacıyla yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da çok yönlü çabaların aralıksız sürdürülmesi yönündeki kararlılık dile getirildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |