CHP'NİN NÜKLEER GÜCÜ OLARAK LANSE EDİLEN ŞAHNAZ ÇAKIRALP, SİYASETİN FİGÜRANLIĞINA FİT OLDU!!! 

Ersin Tokgözün Anayurt Gazetesi’ndeki yazısı…

Oysa; “Siyasete kadın eli bu kadar güçlü değdiyse, kim bilir neler değişir” diye nasıl da umutlanmıştık!

Öyle ya, hem genç hem de güzel bir kadın, donanımının ne olduğunu bilmesek de, CHP parti meclisine birçok deneyimli siyasetçiyi geride bırakıp en üstten girebiliyordu.

Biz, tüm o kötü niyetliliğimizle buna bir anlam veremiyorduk gerçi ama yine de bizim bilgimizden öte bir şeyler olmalı diye düşündük.

Çünkü bu tarifsiz başarının mutlaka reel bir karşılığı olmalıydı.

Sonuçta CHP kökü taa derinlerde olan bir partiydi ve böyle bir iltifat ancak bir marifete tabi olabilirdi.

Onun için bekledik.

CHP’nin bir anda gözleri kör edercesine parlayan bu yıldızının, bizim bilmediğimiz ama var olan&olması gereken siyasi birikimiyle, keskin zekasıyla, eşsiz zarafetiyle ufkumuzu açmasını, özelde CHP’ye genelde siyasete yeni bir soluk getirmesini, “Bakın, kadın elinin değdiği siyaset nelere kadir” dedirtmesini ve hemcinslerine kapı aralamasını bekledik.

Ama hayır…

Belki de siyasi anlamda en çalkantılı dönemden geçtiğimiz bu dönemde siyasetle ilgisi ve donanımları hepimizin malumu olan Tuğba Özay yada Şebnem Schaeffer bile değerli görüşlerini paylaşırken, CHP Parti Meclisi Üyesi Şahnaz Çakıralp’ten tek bir ses duymadık.

Listeye ennn tepeden girerken, yada sokulurken mi desek, geride bıraktığı yılların CHP’lileri partilerinin seslerini duyurabilmek için yırtınırken, O ortalarda yoktu.

Ha, vardı tabii. Ama neyle duyduk Çakıralp’in ismini?

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazılarını babasına yazdırdığı iddiasıyla yazarlık kariyerine son verilmesi tartışmalarına açıklık getirirken…

Üçüncü sınıf bir dizideki figüranlığı ile demeçler verirken…

Açtığı kapıdan, beyinleriyle değil vücutlarının uzantıları ile varolan magazin güllerinin siyasete arsızca dalmaları tartışıldığında onlara kol kanat gererken…

Ve tabi azgın teke sendromu ile ilgili “Aman canım, kırkından sonra azanı teneşir paklar sözü eskide kaldı. Devir değişti. Neden olmasın” mealindeki tepkisi ve bu tepkisinin arkasına eklediği “Açın kapıları, kaldırın Türk kadının siyasete girmesi yönündeki tüm engelleri” demesinden.

Tamam, açalım. Da…

Hangi kadının önü siyasette boy gösterebilmesi için bu kadar cömert bir şekilde açılmıştır?

“Açın” derken, “Ya, açtılar, ben de tüm endamımla salına salına girdim. İyi de ne yaptım bu süreçte” diye düşünüp hafif de olsa insanın yüzü biraz kızarmaz mı?

Düşünün, bir kadının önü siyasette var olabilmesi için adeta listeyi yırtarcasına açılıyor ve o günden bu güne sunduğu açılım hepsi ama hepsi bu kadar oluyor. 

Yoksa biz de geri kalan herkes gibi o reel karşılığı beklemek yerine “CHP’nin dikensiz gülü” yakıştırmasına mı iman edelim.

Ne dersiniz Şahnaz hanım? Edelim mi?