Bir sinema emekçisi o. Yeşilçamın sevilen 'kötü adam'larından... Vurdulu kırdılı filmlerin aranan aktörü. 1951 yılında başlayan oyunculuk serüveninde figüranlıktan başrole sayısız filmde oynadı. İzleyici onu ismiyle değil de 'Sütçü' namıyla bildi, sevdi. Süheyl Eğriboz'dan bahsediyoruz. Sinemamızın ünlü kötü adamı bugün 80 yaşında. Kendi ifadesiyle yaşlılıktan mütevellit sağlık sorunları yaşasa da hala dinç ve fiyakalı... Eşiyle birlikte Langa'daki evlerinde emekli maaşına talim ediyor. Mühendis olan iki oğlu da onu maddi olarak destekliyor. 'Cüneyt Arkın'dan en çok dayak yiyen oyuncu' olarak da nam salan Süheyl Eğriboz 'Davulu biz çaldık, parsayı başkaları topladı. Dayağı biz yedik, parayı başkaları kazandı'diyerek burukluğunu ifade ediyor. 'Kadir İnanır'ı ata ilk kez ben bindirdim, Cüneyt Arkın'ı ben yetiştirdim.' Bu sözleri gururla söylüyor. Süheyl Eğriboz televizyonda gösterilen filmlerini hüzünle izlediğini ifade ediyor. Bugün hayatta olmayan arkadaşlarını anlatırken duygulanan Eğriboz 'Geçen gün bir film gösteriliyordu izlerken oturup ağladım, o filmde oynayanlardan bir ben kalmışım bir de Ahmet Mekin' diyor.
KURTLAR VADİSİ'NDEN TEKLİF ALDIM
Bugünün imkanlarının kendi dönemlerine göre daha iyi olduğunu söyleyen Eğriboz, zaman zaman Kurtlar Vadisi'ni izlediğini söylüyor. Zaman gazetesinin haberine göre Bir dönem Kurtlar Vadisi'nden teklif aldığını da açıklayan Eğriboz, "İyi de para veriyorlardı. Ama kendime yediremedim. Çalışmadım. Adamlar kameranın karşısında durmasını bilmiyorlar. Bodyguard rolü teklif edilmişti. Filmde Polat’la kavgamız vardı. 'Ben bu adamla kavga etmem.' dedim. Benimle kavga edecek duruma gelmedi. İlerlesin ondan sonra... " ifadelerinde bulundu.
O İMKANLARLA BİZ FİLİM ÇEKSEYDİK AVRUPA ÇAPINDA OLURDU
Necati Şaşmaz'ın oyunculuğunu beğenmediğini ifade eden Eğriboz, "Necati neden başka teklif almıyor?" diye soruyor. Başarının ana sebebinin para ve güçlü senaryo olduğunu söyleyen Eğriboz, "Ben Polat’ın oyunculuğunu tutmuyorum. Tek taraflı jön. Kadir İnanır da öyledir. Daima serttir. Ben Polat’ı Hüseyin Peyda’ya benzetiyorum. O kamerada ejderha gibi gözükürdü. Bir gün galada seyircinin karşısına çıktı. Adam söndü. Bir metrelik adam." diyor.
HER YERİMDE JÖNLERİN İZİ VAR
Vücudunun her tarafından jönlerin izlerini taşıdığını hatırlatan Eğriboz şunları söylüyor: "Dokuz on kırık var. Çıkıkların haddi hesabı yok. Alnımda, burnumda ve boğazımda jönlerin izleri var. Aslan Bey diye bir film çekiyoruz. Sahnede benim kafam kopacak. Yılmaz Güney, tahta kılıcı boynuma vurdu. Boynumdaki iz oradan kaldı. Kafamda bira şişesi patladı. Burnumdaki kırık da Yılmaz Köksal’dan hatıra. Kafa atarken oldu. Burnumun kemiği kırıldı."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...