CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 1999 yılında dönemin İstanbul Valisi'nin "Çok gizli" ibareli bir belge hazırladığını açıkladı. Baykal, "Bu gizli belgede, Recep Tayyip Erdoğan'a belediye kuruluşlarından sürekli olarak para aktarıldığı yazıyordu" dedi. CHP Genel Başkanı, "Ancak bu belgeye rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Yok sayıldı" ifadesini kullandı.
İSTANBUL ÇÜRÜTÜLDÜ
Grup toplantısında konuşan Deniz Baykal, İstanbul'da hukukun işler olmaktan çıktığı, kent yaşamının bir kabus haline geldiğini belirterek, “Feryatlar, şikayetler konunun önemine işaret ediyor. İstanbul üç dönemdir AKP zihniyetinin elindedir. Alt yapı konusunda İstanbul için bir şey yapılmamıştır. Kar, yağmur fırtına geldiğinde ilk akla gelen fikir okulların tatil edilmesidir.
Can ve mal güvensizliği, kimsenin kimseye hiçbir sorumluluk duymadığı, hırsızlığın yaşandığı bir kent olmuştur. Bu yolsuzluğun altında hiç şüphesiz ki ekonomik ve sosyal politikaların önemi vardır. Para, rant, faiz dışında hiçbir anlayışı olmayan ideolojisiz anlayışın etkisi vardır. AKP İstanbul’u perişan etti. Yaşadıklarımız trajik olaylardır. Büyük kent trajedileri. Bizim bir vekilimiz de payını aldı. Kimseyi suçlamadan konunu önemine dikkat çekti. Sorun kişisel değil toplumsaldır" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın kente hiçbir şey katmadığını da savunan Baykal, şöyle devam etti: "
"Peki belediye ne yapar. İstanbul’da ne yapıyor? 10 milyar doların üzerindeki kaynağıyla ne yapıyor?
Bizim arkadaşlarımız metroyu nerede bıraktıysa orada kalmıştır.. Paralar nasıl harcanıyor. İhale yaparak. Rantla ihaleyle birebir ilişkileri var. Dilara’nın ölümünden sonra, firmanın patronuyla belediye başkanının buluşup buluşmadığı sorgulandı. Anlaşılan buluşmuş. Avukatları aynı. İşlerini ortak avukat götürüyor. Dediler ki şirketin bir ortağı Alman. Ama sonra ortaya çıktı ki ortak Alman değil Arap"
CHP Genel Başkanı, kamuoyunun merak ettiği soruların her geçen gün arttığına da dikkat çekti. Baykal, şu soruları sıraladı:
"12 trilyona alınan bir ihale 6 trilyona taşerona veriliyor mu, veriliyor. Peki taşeron 6 ya yapıyorsa sen 12 trilyona nasıl veriyorsun.
Niçin o firmaya veriliyor. Nedir o firmanın özelliği?
Aynı vakfın üyesi bir kişinin firması. Şimdi sen bana ihalenin bu şirkete hak ettiği için verildiğini kabul ettirebilir misin?
Metroyu yapmak için para yok diyorsun. O zaman parayı niye çarçur ediyorsun eşe dosta akrabaya dağıtıyorsun.
Ömerli – Dudullu çelik boru hattındaki ihale12 milyona Kalyon inşaata verildi. O da vakıf üyelerinden birinin şirketi. Sonra o da kalktı 9.6 trilyona taşerona verildi. Taşeron firma dünya çapında bir şirket. Niye ona vermiyorsun da 12 milyona yandaşlarına veriyorsun?. Aradaki para nereye gitti. İstanbul’un hakkı var o parada, Dilara’nın hakkı var .
Asya 1. kısım su tesisatı inşaatı Gürgen İnşaat’a, onlarda taşerona verdi. Diğer gerçeklere girmiyorum, daha çok somutlara dikkat çekiyorum. Bu sorular bir gazetecinin köşesinde kalsın istemedim. Dolmabahçe’ye yerleşmiş başbakan’ın bunlardan haberi yok mu. Acı ama gerçek bu, yalnız İstanbul değil, Türkiye gerçeği."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...