Kahramanmaraş merkezli yıkıcı iki büyük depremden sonra yaralar sarılmaya çalışılırken, uzmanlar bu süreçte hayatta kalanlarda geçici ya da kalıcı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğine dikkat çekmeye devam ediyor.
6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden sonra depremzedelerin karşı karşıya olduğu psikolojik sorunların erken dönemde teşhis edilmesi gerektiğine vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Burhan Çoban, sallantı endişesinin ortak bir duygu olduğunu söyledi.
“BİRÇOK BELİRTİ GELİŞEBİLİR”
Deprem travmasından sonra en çok psikiyatrik rahatsızlıklardan birinin stres bozukluğu olduğunu dile getiren Çoban, “Deprem, sel veya yangın gibi birçok travma türü var. Bu travmalar sonrası gelişebilecek birçok belirti bulunur. Travma sonrası en çok karşılaştığımız hastalık, tablo boyutunda stres dediğimiz psikiyatrik rahatsızlıktır. Bunun dışında akut stres bozukluğu, uyum bozuklukları, depresif bozukluk, anksiyete gibi birçok belirti gelişebilir. Deprem sonrası hastanemize en çok yoğun korku nedeniyle başvuru oldu. Eve girmekten veya uykusuzluk sorunlarıyla da hastanemize başvuru çok. Bazı hastalarımızda özellikle deprem bölgesinde yaşayan ve yakınlarını kaybetmiş bazı kişilerde suçluluk hissi de doğabiliyor. Ama genelde hastanemize en çok başvurunun sebebi deprem oluyormuş hissi, sallantı, yoğun korku, kaygı ve uykusuzluktur” dedi.
“DEVAM EDİYORSA TEDAVİYE BAŞLARIZ”
Tedavi sürecinde ilk bir ayda herhangi bir ilaç kullanımını önermeyen Çoban, “Saydığımız deprem sonrası travmatik belirtileri ilk bir ay hastalık olarak kabul etmiyoruz. Aslında bu durum beklenmektedir. Korkutucu uyarılara karşı olarak tabii ki bu belirtiler gelişir. Aslında belirtilerin gelişmemesi bizim için ileride daha uyarıcı olabiliyor. İlk bir ayda biz farmakolojik tedavi uygulamamaktayız çünkü bu evreyi bir hastalık olarak kabul etmiyoruz. Bu vücudun gayet normal bir tepkisidir. Bu süreçte bizler psikososyal tedavi uygulamalıyız. Psikolososyal destekten sonra belirtiler yine devam ediyorsa tedaviye başlarız” ifadelerine yer verdi.
“TEDAVİ SÜRECİ BAZEN YILLARI BULUYOR”
Diyarbakır Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesine toplamda 327 kişinin deprem travması nedeniyle başvurduğunu söyleyen Çoban, şunları kaydetti: “Hastanemizin afet polikliniğine şu ana kadar başvuran sayısı 327'dir. Bu sayı depremin ilk günlerinde daha azdı. İnsanlar bu süreçte daha çok temel ihtiyaçlarını karşılayamama kaygısını yaşıyordu. Bu ihtiyaçlar giderildikten sonra başvurularımız başladı. İlk dönemde ortalama günlük 15 kişi başvuruda bulunuyordu. Travma sonrası en fazla yükü taşıyan dallardan biri de psikiyatridir. Sonuçta ortada bir ruhsal enkaz var. Bu süreç diğerlerine göre çok daha uzun. Bazen tedavi süreci yılları buluyor. Yanı başında çocuğunu veya bir yakının kaybetmiş kişideki ruhsal enkazı kaldırabilmemiz bir psikiyatri için çok kolay değil.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...