Gezegenin ozon tabakasında yıl boyunca var olan bir boşluğa yola açan delik, her yıl ilkbaharda açılan daha meşhur Antarktika ozon deliğinden 7 kat daha büyük.
Kanada’nın Ontario eyaletindeki Waterloo Üniversitesi’nden bilim insanı Profesör Çing-Bin Lu, araştırmasına göre deliğin 30 yıldan uzun süredir mevcut olduğunu ve dünya nüfusunun yarısının etkilenebileceği kadar büyük bir alanı kapladığını söyledi.
Profesör Lu, The Independent’a şunları söyledi: Sadece ilkbaharda görünen Antarktika ozon deliğinin aksine, tropikal ozon deliği 1980’lerden bu yana tüm mevsimlerde ortaya çıkıyor ve kabaca 7 kat daha büyük bir alan kaplıyor.
[Delik] yer seviyesindeki UV radyasyonunda artışlara, buna bağlı cilt kanseriyle katarakt risklerine, tropikal bölgelerde sağlık ve ekosistemler üzerindeki diğer olumsuz etkilere neden olabileceğinden küresel endişeye yol açabilir.
Profesör Lu, “ekvator bölgelerindeki ozon tükenme seviyelerinin orada bulunan büyük popülasyonları çoktan tehlikeye attığını ve bölgelere ulaşan UV radyasyonunun beklenenden çok daha fazla olduğunu gösteren ön raporların” mevcut olduğunu belirtti.
Lu, ozonun tükendiği muazzam alanın keşfinden bahsederken şunları söyledi: Bu büyük tropikal ozon deliğinin daha önce keşfedilmemiş olması kulağa inanılmaz geliyor. Ancak bu keşfin önünde işin doğasından kaynaklanan bazı zorluklar var
Birincisi, ana akım fotokimyasal teoriye göre tropikal bir ozon deliğinin var olması beklenmiyordu. İkincisi, mevsimsel olan ve esasen ilkbaharda ortaya çıkan Antarktik/Arktik ozon deliklerinin aksine, tropikal ozon deliği temelde mevsimler boyunca değişmiyor ve bu nedenle de orijinal gözlem verilerinde görünmüyor.
Araştırma, Antarktika’daki ozon deliğinde olduğu gibi, tropikal ozon deliğinin merkezindeki normal ozon değerinin yaklaşık yüzde 80 oranında tükendiğini ortaya koydu.
Yeni araştırma, ozonun nasıl tükendiğine ilişkin yaygın teorilerdeki farklılıklara da vurgu yapıyor. Geçmişte, kloroflorokarbonların (CFC) varlığı, ozonun tükenmesinin en büyük nedeni olarak kabul ediliyordu. CFC’leri yasaklayan 1987 Montreal Protokolü, kullanımda büyük azalma sağlamıştı.
Ancak küresel yasağa rağmen, en büyük, en derin ve en kalıcı ozon delikleri (Antarktika üzerindeki) 2000’lerin sonunda ve 2020-2021’de halen gözlemleniyordu. Profesör Lu, “Bu, tüm fotokimya-iklim modellerinde beklenmedik bir şeydi” dedi.
Uzaydan gelen kozmik ışınların atmosferdeki ozon miktarını azalttığı, kozmik ışına dayalı elektron reaksiyonu (CRE) olarak bilinen, ozon tükenmesine dair bir başka teori 20 yıl önce ilk kez Profesör Lu ve meslektaşlarınca ileri sürülmüştü.
Profesör Lu, gözlemlenen sonuçlar, hem Antarktika hem de tropikal ozon deliklerinin aynı fiziksel mekanizmadan kaynaklanması gerektiğine ve CRE mekanizmasının gözlemlenen verilerle mükemmel bir uyum sergilediğine güçlü biçimde işaret ediyor.
Şüphesiz ozonu tüketen başlıca gazlar CFC’ler fakat kozmik ışınlar hem kutupsal hem de tropikal ozon deliklerine yol açmada önemli bir tetikleyici rol oynuyor.
Araştırma, AIP Advances adlı bilimsel dergide yayımlandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...