Başbakan Erdoğan, partisinin Ümraniye Kadın Kolları toplantısında konuşuyor. İşte konuşmasının satır başları:
* Başörtüsü dini ve vicdani özgürlüklerin gereği değilmiş. Neyin gereği o zaman?
* Kimse yasama ve yürütmenin üzerinde kendini görmesin.
* Yargı makamı da kendini yasamanın üstünde görmesin. O makamın ihsas-ı rey hakkı yok.
* Yargı elindeki yetkilerle Anayasal Partilere baskı yapmaya çalışmasın. Anayasal çerçevede yetkilerini kullansın.
* Bakıyorsunuz bir rektör çıkıyor Ordu'ya darbe çağrısı yapıyor. Kimsin sen? Kimsin ya? Yerini bil. Sen orduya akıl verme ordu ne yepacağını senden çok daha iyi bilir. Sen rektörü olduğun üniversitede çocuklara ne vereceksen ver. Onları en iyi şekilde yetiştirmeye bak.
* Bize elinizdeki yüzde 47'ye güvenerek bunları yapıyor diyorlar. Bizdeki tevazu sizde olsa bu ülke bu noktaya gelmezdi.
* Siz de yoksa elinizdeki sermayeler bire on katladı diye mi böyle yazmaya başladınız. Daha önce battık gittik diyordunuz. Sermayeniz ona katladı rahatladınız diye mi şimdi böyle yazıyorsunuz.
* Biz yüzde 47'nin gerekli olan tevazuunu 27 temmuz akşamı yaptığımız konuşmada açıkladık. Ama biz bu ülkede özgürlükler noktasında almamız gereken mesafeleri almaya devam edeceğiz.
* Baykal bana diyo ki; "Bunun Atatürk'le sorunu var".. Zaten bu sözlerden dolayı kendisine hep dava açacağım. İş Bankasının yönetim kurulunda dört tane CHP üyesi var. Peki İş Bankasını Ankara'dan İstanbul'a niye götürdünüz? İş Bankası'nın kurucusu kim? Atatürk... Cevap veremez niye? Çünkü bunların akşam söylediğiyle sabah söyledikleri faklıdır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |