Biliyorsunuz, Habertürk’e en ağır eleştiriler bu satırların yazarı tarafından yöneltildi.
Eğer ismini gazetecilik koyup bir işe girişiyorlarsa ve ortaya çıkan “ürün” yada “davranış” çıkılan yolla örtüşmüyorsa ister sıradan bir Habertürk çalışanı isterse en tepedeki isim olsun, konum farkı gözetmeksizin topun ağzına konuldu.
Çünkü tek bir kaygımız vardı; gazetecilik… Çünkü gazetecilik; ne başka işlerin, hesapların maskeleneceği bir saptırma enstrümanıdır ne de o potaya sokulduğu zaman her şeyi mazur gösterecek bir arındırma maskesi.
Onun için eleştirilerimizin temeli, her ne kadar bazıları sığ bir okumayla bunu kayıkçı kavgası olarak görüp o bakışları üstünden hesaplarını görmeye çalıştıysa da, basındaki bürokratik oligarşiden farklı bir duruş sergilediği için önemsediğimiz Habertük’ün yanlışlarına dikkat çekmekti.
Onun için birazdan okuyacaklarınıza şaşırmayınız.
Neyse, asıl konumuza dönelim.
İki gün önce Melih Meriç Gülin Yıldırımkaya’nın Habertürk.com’un Genel Yayın Yönetmenliğine getirildiğini duyurdu ve Yıldırımkaya’dan övgü ile söz etti. Evet, Yıldırımkaya övgüyü hak etmişti. Çünkü zaman zaman eleştirsek de Habertük Türkiye’nin en çok okunan haber portallarından biridir ve 27 yaşında daha mesleğinde 10 yılını bile doldurmamış bir gazetecinin stajyer olarak başladığı kurumun başına geçmesi övgüye layıktır.
Ama hayır; olmamalı. Başarmamalısın. Bir anda medyadaki erkek genler söz birliği etmişcesine Yıldırımkaya’ya hücuma geçti. Neymiş; “Gülin Yıldırımkaya'nın sitesinde manşete konulan "Kartta az faiz ödemek için ne yapmalı" başlıklı haber hemen yanıbaşında son dakikalarda da verilmiş. Yani aynı haber siteye iki kez konulmuş. Buna da meslekte bizler "mükerrer" haber diyormuşuz. Demek büyük gazeteci Yıldırımkaya, Habertürk okurlarının bu haberi ancak iki kez okunduğunda anlayacağını düşünüyormuş ki, aynı haberi yan yana koyuyormuş.”
İnsaf… Sadece insaf… Tamam, mesleki rekabet anlaşılabilir. Ama kıskançlığın bu kadarına sadece “pes” diyebiliyoruz. Hanginiz böylesi basit, insani bir hata yapmadınız? Bu hatadan bu sonuca varmak, nasıl bir akıl yürütme, nasıl bir hazımsızlıktır?
Ve aynı zorlama haberdeki şu dipnot artık sözün bittiği, utancın başladığı anın resmidir: “Ankara'nın başarılı habercisi Taki Doğan'ın el bebek gül bebek yetiştirdiği başarılı (!) gazeteci Gülin Yıldırımkaya'nın başına getirildiği haberturk.com'un porno sitelerini aratmadığı da gözlerden kaçmıyor.”
Arkadaşlar lütfen. Rekabet edecekseniz küçülmeden ediniz. Habertürk porno sitelerini aratmayan görüntüye son iki gün içinde mi büründü? Yapmayın, Allah aşkına… bu zorlama sözde savınızı desteklemek için haberin sonuna eklediğiniz “Hürriyet gibi bir devin bile açık resimleri yayından çektiği halde” derken, hepinizin manşet yaptığı Hürriyet’in bu manevrasının arka planı haberini de mi anımsamadınız. Tamam, haberleriniz copy-paste mantığını geçmiyor, yayınladığınız haberleri okumuyorsunuz bile ama o haberin başlığı da mı size bir şey ifade etmiyor?
Yoksa 27 yaşındaki bir gazetecinin Yayın Yönetmeni olabilmesi gözünüzü bu kadar mı kör etti, öfkeden bu kadar mı kudurttu?
Hepsini unuttuk diyelim; ya centilmenlik?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...