Fehmi Koru, CEM TV'de Cumhuriyetin Bekçileri programına konuk oldu.
Prof.Dr. Mehmet Ali Kılıçbayın hazırlayıp sunduğu “Cumhuriyet'in Bekçileri” programına deneyimli gazeteci Fehmi Koru konuk oldu.
Programda Koru'nun Alevilik sorunu üzerine üç gün üst üste yazdığı köşe yazısı ve “Hükümetin Aleviliğe Bakışı ve Alevi Açılımı” konuşuldu.
Koru Alevilerin bir sorun olmadığını söyleyerek diyaloğa girilmesi gerektiğini söyledi ve hükümetin adım atması gerektiğni ifade etti. Ayrıca Madımak otelinin barış müzesi yapılmasını desteklediğini belirten Koru, burda bir hoşgörü ortamının yaratılabileceğini söyledi.
Fehmi Koru siz Alevilikle ilgili peş peşe üç yazı yazdınız. Şimdi siz durduk yere neden böyle bir yazı yazma gereği duydunuz?
Bir boşlukta yazmadım bu yazıyı. Üç yazıyı arka arkaya yazıyorsanız kafanızda belli bir amaç olduğu anlaşılır. Bir vesile var oda Hacı Bektaş törenleri. Devleritn bütün görevlileri Cumhurbaşkanından Bakanına kadar orada hoş karşılanmadıklarını anlayacak kadar tepki görüyor. Netice itibarıyla herkesin oraya gitmesi ve belli mesajlar verilmek istenmesi iyi bir şey, fakat her yıl oraya gidilipte ardında hiç bir şey yapılmaması bu benim dikkatimi çekti. AK Parti'nin başlattığı fakat devamını getiremediği Alevi İftarı çıkışının devamını getirmemesi beni rahatsız etti. Şu sıralarda bu konuyu gündeme taşımayı uygun buldum. AK Parti'nin kapatılmama kararının alınmamsı sonucunda Türkiye'nin önünde yeni bir dönemin açıldığı kanatindeyim. Ak Parti 5 yıl aşkın süreden beri Türkiye'yi yönetiyor ama Türkiye'yi belli sınırlar içerisinde yönetiyor. Yapmak istedikleri belli konularla sınırlı gibi.
Sizin daha fazla laiklik talebiniz var. Daha fazla laiklik konusunda istediğiniz nedir?
Bugünkü sorunlarımızın kökeninde ne yatıyor desek Alevilik konusunun bunun en ciddi biçimde kendini dışa vuran kısmıdır. Aslında tartışma ne kadar laiklik- antilailkik çatışması gibi görünsede Türkiyen'in laik olmayışıyla da yakında ilgili. Türkiye'de laiklik diye bir şey var oda yanlış bir şey.
Laiklik devletin bütün inançlara eşit uzaklıkta olması . Hiç birini batırmaması hiç birini çıkarmaması. Ama bizde Alevilik batırılıyor, Sünlilik çıkarılıyor. Diyanet İşleri Başkanı Cemevinin ibadethane olmadığını söyeleyecek noktaya kadar geldi. Siz yazınızda Cemevinin ibadethane olup olmadığına sadece Aleviler karar veriri demiştiniz.
Bir başkasının kutsallarını kimsenin tanımlamamsı gerektiğini söyledim. Aslında bu konular rahatlıkla tartışılır. Şimdi Ali Bardakoğlu'nun bu sözlerinin temeline bakmak lazım. Bu sözler yakın zamanın bakışına ait sözler. Düne ati sözler. Türkiye'de uzun yıllar kendilerini laik olarak tanımlayan kesimlere baktığımız zaman Alevilik bir kenera bırakıldığında ne demek istediğini anlayamadığınız konular karşınıza çıkıyor.
TOKİ üçbin cami, üçyüz okul yaptı bir tane Cemevi yapmadı buna ne diyeceksiniz?
TOKİ'nin görevi bu değil. Ama devlet bu cami yapma görevini ona veriyorsa TOKİ yapar. Devletin dini var yani. Yapısal olarka kendini nasıl tanımlıyorsa çevresinide öyle algılıyor. Son birkaç gündür Silahlı kuvvetlerde devir-teslim törenleri yapılıyor burada laiklikten sapılmayacağı vurgulanıyor. Şimdi bunu söylemekteki kastım şu Laiklilten sapılması durumunda bu sapmanın getireceği sorunlar var. Türkiye yakın zamanalara kadar askeri darbelerin düzeltebildiği bir devlet yapısının temsil edildiği ülkeydi. Siviller düzeni bozuyordu askerde düzeltiyordu. Yeni dönem artık askerin müdahalesinin mümkün olmadığı dönemdir. Sivillerle askerler arasında bir uzlaşma olduğunu sanmıyorum.
Demokratikleşmenin anahtar kelime olduğunu söylediniz AKP’ nin demokrat bir parti olduğuna inanıyor musunuz?
Yakın döneme kadar Türkiye kadar demokratsa Türkiyede sistem demokrasiye ne kada müsade ediyorsa AKP o kadar demokrat olan bir partiydi. Demokrsiyi bir paça genişletmeye çalısan bunu başaramayıncada geri çekilen bir parti görünümü var.
Kendi endişeleri doğrultusundı özgürlükler talep eden bir partimi?
AKP herhangi bir fırsatı değerlendirerek ülkeyi yöneten bir parti değil.AKP %47 oy almış son anketlerde % 50’nin üstünde oy alan bir pati kimsenin partisi değil artık tüm Türkiye'nin partisi olmuştur. Filancaların partisi denilecek bir parti değil. AKP Sünnilerin partisi gibi davranamaz.
Ama AKP Sünlilerin partisi gibi davranıyor. 6 yıl Alevilik için hiç bir şey yapılmadı?
Şimdi AK Parti dediğmiz siyasi partinin önder kadrosunun şimdiye kadar böyle bir sorunu hiç olmadı. Yani dinsel inanç yönünden bir baskı görmediler. Türkiye'de kendileri gibi olmayan değişik inanışta İslamı değişik şekilde yorumlayan insanların da var olduğu kulaklarında bir efsana olarak var. Bu sorunlar yeni sorunalar. Sağ siyaset penceresinden baktığınızda Aleviler CHP’nin tapula arazi olarak gibi görüldü. Oy deposu olarak algılandı.Peki sizce CHP’nin Alevilerle ilgibi bir açılımı varmı? Bir kaygılanması varmı? Aleviler neden CHP’li gibi olma ihtiyacı duyoyor.
Aleviği temsil gücü olan insanlara baktığmızda işte hangi partiyi tercih ettiklerine baktığızda sanki CHP'yle özdeşmişlik var
Türkiyenin yarısın oy verdiği bir partinin işi her zaman zor. Dışarıyla uğrasırken içeriyle ilgilenmeye bilir demokratikleşme sekteye uğrayabilir.
Bence çok doğru bir tespit. Dışarıyla uğraşırken içeriyi ihmal ederse dahada zorlancaktır. Önünde devleşen sorunları halletmek için çalışmassa dahda zorlanır. Çünlü Türkiye bu bölgede birliği sağlayacak ülkedir. Türkiye'nin bu bölgede zenginleşebilecek bir konumu var .
İçeride iki sorunuz biri laiklik diğeri Kürt sorunudur. İnsanlar içeride kendi sorunalrını çözümünü görmek isteycektir.
Sizin yazınızda Diyanetin içinde Aleviler pay da diye bir bölüm vardı? Alevi camiasının öneriside budur.
Devlet Diyaneti herkese temsil ediyor diyor olarak kabul ediyor. Alevilik diye bir kimlikle karşıma çıkmana gerek yok diyor. Azınlıklar dışındaki bütün dinsel inançları Diyanet temsil etsin idtiyor. Devletin yaklaşımı bu. Bizde buna hayır diyoruz. O zaman birileri Alevilerden biri Dinayet İşleri Başkanlığı içinde yardımcı olsun diyor. Ben diyorumki burada çok tartışmalar içinde bir çözüm çıkabilir. Mesala Almayada devlet laik bir devlet. Protestonlar var, Katolikler var Müslünla var. Fakat Devlet ben size karışmıyorum diyor. Türkiye'de Aleviler biz vergi veriyoruz vergi devlet üzerinde Diyanete gidiyor diyor. Bu doğru bir tespit. Yani herkes vergisini versin, vergisi istediği yere gitsin İsteyenin maaşında belli kesinti yapılıp istediği inanışa verilebilir.
AKP’nin tabanı Alevilerin kendileriyle aynı değere gelmelerini kabul edecek olgunluğa sahip mi?
Böyle bir sorunun varsıyımı kabul edecek durumda değilim.Yani bir takım insanlar başka insanların kendilerinden daha az değerli oduklarını düşündüklerini sanmıyorum. Farklı düsündüklerini sanıyorum.
Alevi köylerine imam atanıp cami yapılması karşı çıkmıyorlar ama
Halk alışkanlıkaları istikametinde gider. Bu devlet politikası. Devlet bunu südürmek istiyecektir. Ama bu böyle gitmez.
İlahiyat fakülterinde hala Alevilik okutulmadı.
Devletin buna izin vermesi lazım. İleride okutulacağı bir ortama doğru gideceğiz. Dede baba liseleride de olabilir, İmam hatip liseleride olabilir. Bütün masrafları kendilerinin üstlendiği öğretmenleri devletin atadığı ordan mezun olan herkesin diğer mezun olanlarla aynı hakka sahip olduğu Almanya’daki sistemin aynısı Türkiye’ye getirilebilinir. Herkesin kendini istediği gibi tanımlayabileceği bir özgürlük olmalı.
Farklılıklarımızla bütünlük içinde olmalıyız. Farklılıklarımıız kabul ederek bütünleşmeliyiz.
Devlet sen şusun sen busun demediği gibi, sen şöyle sen böyle yap da dememeli. Hayatında cami diye bir derdi olamış bir insana devlet sen camiye git diyemez.
Sivasda madımak otelini altınad kebapçı var. 2008 yılında bu ayıptanda öte bir sey.
Bu dediğiniz çok doğru. Bu ayıpların yapılmaması lazım. Siyasi yönden bu sorunun çözümlenmesi lazım. Müze haline getirilmeli dediğiniz andan itibaren farklı söylemleri dışlıyorsunuz. Ben Sivas olyından sonra gözlerim yerde önüme bakamayacak haldeyim dedim. Bu öyle bir olayki benim kimliğim bu olayı yapıyorsa ben o kimliğim bir parcasıysam ben kimsenin yüzüne bakarak dolaşamam dedim. Madımakta kardeşlik müzesi yapılmalı. Bir Sivas Platformu kurulup bu tartışmalar orada yapılabilir. Aramızda geçmişte birbirimize farklı bakmayı getirecek bir takım oylalar olmuştur. Özellikle Alevi kardeşlerimize haksızlık yapılmıştır. En yakın tarihte Sivas oayı oldu. Simdi biz bunu nasıl değerlendireceğiz. Şimdi iki yolda hareket edebiliriz. Birincisi oraya bir Alevi müzesi yada katliam müzüesi yapabilirsizn yada insanları birbirine yaklaştırcak birlik beraberlik sağlayacak barış müzesi yapabilirsiniz. 2 Temuzda bir toplantı yapılıp çözüm üretilebilinir. Gideceğiz 2 Temmuz günü bir yerde oturup konuşacağız. Çözüm arayacağız gönlümüzü açaçağız.
Laiklik anketimize ülkede %98 laiklik kaygısı sorunu olduğuna air bir sonuç çıktı
Ben doğrusu hiç şaşırmadım. Ben daha az değil daha çok laiklik lazım diyorum. Laiklik herkese lazım. Her kendi kimliği içinde mutlu olmanın yolunu aramalı. Gerçek laiklik Türkiye'de olsa Türkiye'de laiklik kaygıları olmaz
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |