Gideon Rachman imzalı yazıda, özgürlük ve demokrasi kelimelerinin "cin ve tonik" ya da "Laurel ve Hardy" gibi birbirine bağlı olduklarını, ancak Mısır'daki siyasi çalkantının, özgürlük ve demokrasinin daima aynı şey olmadığını gösterdiği ifade ediliyor.
Yazara göre, bu iki kavram bazen birbirinin düşmanı olabiliyor.
Gazete, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı yapılan askeri darbeyi destekleyen Mısırlı liberallerin, seçimle işbaşına gelmiş olmasına karşın, Müslüman Kardeşler hükümetinin temel özgürlükleri tehdit ettiğine ve bu nedenle de darbenin haklı bir darbe olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Yazıda, Mısırlı liberallerin Mursi'yi ve Müslüman Kardeşleri mahkemelere saygı göstermemek, medyanın gözünü korkutmak, kadınlar ve azınlıkların haklarını koruyamamak ve kamu hayatına gittikçe artan bir şekilde İslami ayar vermekle suçladıkları belirtliyor.
Financial Times, Müslüman Kardeşler'e iktidar şansı tanıyan demokratik özgürlüklerin, en nihayetinde talimatları ve yetkisini seçmenden değil de tanrıdan aldığına inanan bir partinin yönetiminde garanti edilemeyeceğinden korkulduğunun altını çiziyor.
Makalede, Mısır'ın sorununun bir benzerinin de Türkiye'de yaşandığı değerlendirmesi yapılıyor. Türkiye'de, "laik liberallerin" Recep Tayyip Erdoğan ve onun AK Parti'sine karşı protesto gösterilerinde bulunduğuna işaret eden gazete, Müslüman Kardeşler'in aksine Erdoğan'ın "sağlam bir ekonomik başarı" gösterdiğine dikkat çekiyor.
Yazara göre, "Ama yine de İstanbul gösterilerindeki bazı şikayetler Kahire'de duyulanlarla benzeşiyor. (Protestocular) Hükümeti temel hakları aşındırmak, mahkemeleri çökertmek, gazetecilere göz korkusu vermek ve bira içme ya da 'açık saçık giyinme' hakkı gibi laik Türklerin özgürlüklerini tehdit eden İslamcılığın tırmanışını desteklemekle suçluyorlar."
Müslüman Kardeşler gibi, AK Parti'nin de liberallerin şikayetlerine seçimle alınan yetkiyi göstererek karşılık verdiğini belirten Financial Times, Rusya'da, Tayland'da, Türkiye'de ve Mısır'da sorunun bir kısmının göreceli olarak varlıklı ve eğitimli kentsel elitin ülkenin geri kalanının oy üstünlüğüne yenik düşmesinden kaynaklandığını ileri sürüyor.
Gazete, "Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ya da Erdoğan gibi otoriter içgüdülü seçilmiş popülistler iktidara geldiklerinde kentli orta sınıfın değer verdiği özgürlükleri ayakları altına alır, aynı zamanda da konuyu küçük şehir ve kırsal alanlardaki 'gerçek' halka götürerek savunma yaparlar" diye yazdı.
cnntürk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...