Funda Karayel, "Özgün hikayeler anlatmak, nitelikli filmler üretmek isteyen bağımsız sinemacılar için sektör adeta bir mayın tarlasına dönmüş durumda. En büyük mayınlardan biri ise dağıtım tekelleşmesi…" dedi.
FUNDA KARAYEL'İN YAZISI ŞÖYLE:
Türkiye'de sinema sektörü, her geçen gün daha büyük bir bataklığa saplanıyor. Özgün hikayeler anlatmak, nitelikli filmler üretmek isteyen bağımsız sinemacılar için sektör adeta bir mayın tarlasına dönmüş durumda. En büyük mayınlardan biri ise dağıtım tekelleşmesi…
Korku filmleriyle tanıdığımız yapımcı Tarık Karakulak'ın sosyal medyada paylaştığı mesajlar, sektörün en bilinen sırlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı: Sinemalarda salon bulabilmek için artık iyi film yapmak yetmiyor, cömertçe 'ön ödeme' yapmak gerekiyor. Üstelik bu ödeme sadece salon kirası değil -birçok yapımcının iddiasına göre- işin içinde dağıtımcıya 'rüşvet' adı altında giden meblağlar da var. Türkiye'de film dağıtımında büyük şirketlerin elinde tuttuğu güç, sektörü adeta boğuyor. Sinema sahibinin dağıtım şirketi en güçlüler arasında mesela. Bu şirketler, "Bu filmde star oyuncu yoksa dağıtmam" ya da "Garantili para vermezsen salon bulamazsın" gibi tavırlarla bağımsız sinemacıları sürecin dışına itiyor. Sonuç mu?
SANAT FİLMLERİNE SALON YOK
Sanatsal değeri yüksek bağımsız filmler salon bulamazken, kalitesiz korku filmleri yalnızca ön ödeme yaptıkları için Türkiye'nin en büyük sinema salonlarında geniş bir gösterim şansı elde ediyor. 2.000 izleyici bile çekemeyen, vasat filmler en iyi salonları işgal ederken, nitelikli yapımlar sinemaseverlere ulaşamıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...