Ülkemizde pek çok insan maalesef çeşitli nedenlerle kornea nakli sırası bekliyor ve uzun süre nakil yapılamaması, bu kişilerin yaşam konforunu büyük ölçüde olumsuz etkiliyor.Kornea nakli bekleyen hastaların büyük bölümünü de Keratokonus hastalığı bulunan kişiler oluşturuyor. Gözün en önündeki şeffaf tabakanın sivrilmesi ve incelmesi ile seyreden keratokonus hastalığı nedeniyle görme yeteneklerini büyük oranda kaybeden hastaların çoğunluğu ise, ilerleyen dönemde kornea nakline dek giden olumsuzlukları yaşıyor. Ülkemizde az sayıda merkezde uygulanan CCL(Corneal Cross-Linking), keratokonus hastalarının kornea nakli ihtiyacını büyük oranda azaltıyor. Alman Hastanesi Göz Kliniği Direktörü Op. Dr. Ali Ofluoğlu, Corneal Cross-Linking yönteminin son dönemde kornea nakli bekleyen Keratokonus hastalarının imdadına yetiştiğini söyledi. Op. Dr. Ali Ofluoğlu, Corneal Cross-Linking yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi:
Korneanın şekli bozuluyor
Keratokonus, korneanın öne doğru huni şeklinde çıkması ve incelmesidir. Kalıtımsal bir hastalık olup, annesinde ya da babasında keratokonus olanların çocuklarında da görülebiliyor. Keratokonus Down sendromu, Marfan sendromu, Ehlers-Danols sendromu, Saman nezlesi, Atopik dermatit, Astım, Vernal konjonktivit ve Retinitis pigmentoza gibi hastalıkları bulunan kişilerde sıkça rastlanabiliyor. Yapılan araştırmalarda keratokonuslu hastaların gözlerini sık sık ovuşturdukları görülürken, gözlük numaralarında sık değişme ve görme netliğin de gözlüğe rağmen azalma olması gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Hastalığın temelinde, kornea tabakasının normalden daha fazla elastiki bir yapıya sahip olması yatmaktadır. Hastalar tarafından geç fark edilen bir hastalık olup, genelde lazer tedavisi için gelen ve çeşitli testlere tabi tutulan hastalarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de tedavisi için geç kalınmakta ve kornea nakline dek varan bir süreç yaşanmaktadır.
Kornea tabakası sertleştiriliyor
Corneal Cross-Linking uygulaması normalden ince olan kornea tabakasının sertleştirilmesi mantığına dayanmaktadır. Bu sayede korneanın sivriliği azaltılmakta ve hastalığın ilerlemesi durdurulmaktadır. Korneayı her hastada bu yöntemle daha düz hale getirmek mümkün değildir, ama tedavi uygulanan her hastada hastalığın ilerlemesi durur ve yavaşlar. Corneal Cross-Linking, kornea kalınlığı 400 mikromdan yüksek olanlara uygulanmaktadır.
Yaklaşık 1 saat sürüyor
Hemen hemen hiçbir yan etkisi bulunmayan ve yaklaşık 1 saat süren Corneal Cross-Linking uygulaması temelde bir ilaç tedavisidir. Gözün anestezik madde ile uyuşturulmasını ardından korneanın en üst tabakası olan epitelyum soyulur ve göze riboflavin solüsyonu (B2 vitamini) damlatılır. 5 dakika sonunda göze ultraviyole A (370 nm) ışını tutulmaya başlanır. UVA göze tutulurken, 5er dakika ara ile riboflavin damlatılmaya devam edilir. 30 dakikalık UVA uygulaması sonunda göze numarasız kontakt lens takılarak işlem sonlandırılır.
Corneal Cross-Linking’in avantajları
-Öncesinde hastanın herhangi bir hazırlık yapması gerekmez,
-Bilinen herhangi bir tehlikesi yoktur,
-İşlem ayaktan gerçekleştirilir, hastanede kalınması gerekmez,
-İşlem esnasında enjeksiyon ya da dikiş uygulanmaz,
-Tek seansta tamamlanır, tekrar gerektirmez,
-İşlem sonrası herhangi bir iz kalmaz,
-Uzun süre takip gerektirmez ve iyileşme süresi kısadır,
-Hastalığın ilerlemesini durdurabilmektedir,
-Kornea nakli gereksinimini ortadan kaldırabilir,
-Etkili ve kalıcı bir tedavi yöntemidir.