Piyasa, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin üç hafta önce “tasarım çalışmalarının tamamlandığını” duyurduğu enflasyona endeksli tahvili bekliyor.
Kur korumalı mevduata (KKM), örtülü rezerv satışlarına ve diğer önlemlere rağmen son günlerde döviz kurlarındaki artış hızlanırken, vatandaşa yönelik olacağı belirtilen ancak vadesi ve diğer detayları henüz açıklanmayan enflasyona endeksli tahvilin, mevcut durumu nasıl etkileyeceği tartışılıyor.
Merkez Bankası (TCMB) Eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara ve eski Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü Coşkun Cangöz, söz konusu tahvilin olası etkilerini sozcu.com.tr'ye değerlendirdi.
“Enflasyona endeksli tahvil zaten halihazırda var fakat erişiminin nispeten sınırlı ve ürün standardize olmadığı için halk nezdinde kullanımı çok yaygın değil” diyen Kara, “Hazine'nin böyle bir tahvili tabana yaymak istiyorsa kısa vadeli, anlaşılır ve erişilebilir bir ürün tasarlaması gerekiyor. Bu yapıldığı taktirde ilgi olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşın yüzde 17-20 civarında faiz veren TL mevduat yerine enflasyona endeksli tahvil tutmayı tercih edeceğine dikkat çeken Kara, “KKM'den geçişler ise daha sınırlı olabilir çünkü enflasyona endeksli tahvil döviz mevduatın ikamesi değil. Buradan bir geçiş olursa muhtemelen bu talep daha çok önceden TL'den KKM'ye geçmiş olanlardan gelecektir” dedi.
‘FAİZLERDE SINIRLI YÜKSELİŞ OLUR’
Bu ürün çıktığında bankalardaki mevduatların akıbetinin ne olacağı da tartışılıyor. Enflasyona endeksli tahvil çıktığında ilk planda bankalardan bir miktar mevduat çekilişi olacağını fakat Hazine bu tahviller ile elde ettiği kaynağı harcadığında tekrar mevduata dönüşeceğini belirten Kara, şu değerlendirmede bulundu:
“İlk başta tabii ki bankalar arasında mevduat rekabetini artırarak genel faizler üzerinde yukarı yönlü baskı yapabilir fakat TCMB yüzde 14'ten bankaları fonladığı sürece mevduat faizlerindeki yükseliş sınırlı olur. Bankaların bu borçlanmayı TCMB'den sağlamak için teminat stoku yeterli görünüyor.”
Enflasyona endeksli tahvilin uygun bir şekilde tasarlanması halinde bankacılık sistemi açısından bir sıkıntı yaratacağını sanmadığını belirten Kara, “Sadece genel faizlerde bir miktar yukarı yönlü harekete sebep olur” dedi.
Bir diğer merak edilen konu da, söz konusu ürünün, döviz kurlarını nasıl etkileyeceği. Kara'ya göre, enflasyona endeksli tahvil ilk çıktığında döviz piyasasında kısmi bir rahatlama yaratır fakat ülkeye dış finansman girmeden cari açık sorunu devam ettiği sürece bu rahatlamanın geçici olur.
Kara, bu tahvillerin Borsa İstanbul üzerindeki etkisinin ise nette negatif olacağını çünkü son dönemde hisse senetlerine olan talebin bir kısmının enflasyona karşı korunma ihtiyacından kaynaklandığını dile getirdi.
‘HAZİNE’NİN FAİZ ÖDEMELERİNİ ARTIRACAK’
Söz konusu tahvilin Hazine'ye getireceği faiz yüküne de değinen Kara, “Bu tahville elbette Hazine'nin nominal faiz ödemeleri artacaktır çünkü mevcut durumda Hazine tahvile yüzde 26 faiz ödüyor. Dolayısıyla enflasyonun yüzde 70-80 olduğu bir dünyada Hazine'nin enflasyona endeksli tahvil üzerinden faiz ödemeleri artacaktır” dedi.
Fakat kur korumalı mevduatta da kur artınca Hazine üzerine dolaylı olarak yük bindiğini hatırlatan Kara, “Dolayısıyla bu yeni tahvil KKM'nin bir kısmının enflasyona endeksli tahvile dönüşeceği şekilde tasarlanırsa, orta vadede Hazine'ye toplam maliyetinin sınırlı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Şunu da söylemeden bitirmeyeyim” diyen Kara, “Bütün bunlar sorunları çözmek yerine öteliyor, hatta ötelerken daha da büyütüyor. Bana göre Hazine borcu tarafında asıl sorun risk primindeki artıştan dolayı ilerde bir noktadan sonra ödenmesi gereken yüksek reel faizden gelecek” uyarısında bulundu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...