Güner, yeni fiyat kararnamesinin 4 Aralık Cuma günü yürürlüğe girmesinin ardından ilaç sektörünün de küçülme dönemine girdiğini, gelecek yıl ilaç sektöründe yüzde 25 oranında küçülme beklendiğini bildirdi.
Yeni döneme hazırlanan firmaların yatırım ve istihdam planlarını gözden geçirdiklerini, işten çıkarmaların başladığını, 2010 yılında işlerini kaybeden üniversite mezunu çalışanların sayısının artacağını vurgulayan Güner, yeni fiyat kararnamesinin ilaç sektörünün geleceği açısından ciddi riskler doğurduğunu kaydetti. 40 araştırmacı ilaç firmasını çatısı altında toplayan AİFD'nin üye firmaların üst yönetimleri düzeyinde yaptığı yeni anketin, sektörü 2010'da çok zor koşulların beklediğini ortaya koyduğunu ifade eden Güner, ankete katılan yöneticilerin yüzde 90'ının kararnamenin işlerini olumsuz etkileyeceği yönünde görüş beyan ettiklerini söyledi.
İLAÇ ENDÜSTRİSİ AÇISINDAN RİSKLİ GELİŞME
Güner, ilaç sanayinde yaklaşık 25 bin kişinin çalıştığını hatırlatarak, katılımcıların yüzde 37,5'inin yüzde 10'dan fazla, yüzde 31,3'ünün ise yüzde 20'den fazla oranda işten çıkarmalar yaşanabileceği yönündeki endişelerini dile getirdiklerini belirtti. Soruları yanıtlayanların yüzde 50'sinin gelecek yıl Ar&Ge yatırımlarının yüzde 10'dan fazla, yüzde 12,5'unun ise yüzde 20'dan fazla azalabileceği yönünde tahminde bulunduklarını vurgulayan Güner, katılımcıların yüzde 81,3'ünün ise kararname ile yapılan düzenlemelerin yeni çıkan ilaçların Türkiye'ye gelmesini olumsuz etkileyebileceğini düşündüklerini aktardı. Türkiye'de ilaç ve sağlık alanındaki harcamaların ise henüz OECD ortalamalarının çok altında olduğuna işaret eden Güner, açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
''Yeni fiyat kararnamesi ile sektörde yaklaşık yüzde 25 oranında küçülme beklenmekte, önümüzdeki yıl toplam ilaç harcamalarının 14,6 milyar TL ile sınırlandırılması öngörülmektedir. Yani bu yılki harcamaların altında kalacaktır. Maalesef ilaç endüstrisinin geleceği açısından ciddi riskler doğmuştur, sektör kötüye gitmektedir. İlaç endüstrisinin küçülmesi, istihdamın ve yatırımların azalması gibi kötü sonuçları kısmen görmeye başladık. Ne yazık ki önümüzdeki yıl daha yoğun bir şekilde göreceğiz.''