İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'ndan sürpriz oyun 

Odatv'den Şenol Çarık'ın haberine göre, Bilgesu Erenus, aldığı tebligatla büyük bir sürpriz yaşadığını söyledi. ‘Kadın emeğinin görmezden gelindiği ülkemizde Fatma Nudiye Yalçı bize bu emeğin görmezden gelinemeyeceğini söylemektedir’ diyen Erenus, ‘dileğim oyunun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde oynanmasıdır’ şeklinde konuştu.


FATMA NUDİYE YALÇI KİMDİR?

1904 yılında İstanbul’da doğdu. Deniz makine önyüzbaşılıktan emekli Hüseyin Hüsnü’nün kızıdır.

İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe eğitiminden sonra, Sabiha ve Zekeriya Sertel’in çıkardığı ‘Resimli Ay Dergisi’ çevresine girerek dönemin aydınlarıyla tanıştı. 1932 Martında Nizamettin Nazif (Tepedelenli) ile evlendi. 1933’ten itibaren ‘Yedigün’ dergisinde ‘Nudiye Hüseyin’ imzasıyla makaleler yazmaya başladı.

Tiyatro tarihçilerince repertuara alınacak değerde oyun vermiş ilk kadın yazarı olarak nitelendirilmesine yol açan tiyatro oyunu ‘Beyoğlu 1931’i ‘Nudiye Nizamettin’ imzasıyla yayınladı. Eşinden ayrıldı.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) İstanbul Konsolosluğunda Türkçe çevirmeni olarak çalıştı. Soyadı Kanunu’nun çıkması ile aile ‘Yalçı’ soyadını aldı.

Türkiye sol hareketinin önde gelen isimlerinden Hikmet Kıvılcımlı’yla 1933 sonu ile 1935 arası bir zamanda Kerim Sadi’nin evinde tanışmışlar, o tarihten itibaren de yaşamlarının sonuna kadar süren kişisel ve fikirsel yoldaşlıkları başlamıştır.

Marksizm Bibliyoteği, Emekçi Kütüphanesi ve Kıvılcımlı Kütüphanesi’nde Kıvılcımlı’yla birlikte yayın ve çeviri faaliyetlerinde bulundu. Karl Marks’tan çevirdiği ‘Enternasyonal İşçiler Cemiyeti Açış Hitabesi’ ve F. Engels’ten çevirdiği ‘Komünizmin Prensipleri’ kitapları, ardından ‘Güneşin Çocuğu Gölgenin Çocuğu’ adlı çocuk kitabı yayınlandı.

1938’de Donanma Davası’ndan Nazım Hikmet, Hikmet Kıvılcımlı, Kemal Tahir ve Abdülkerim Korcan ile birlikte tutuklandı. 10 yıl yattığı Sinop Cezaevi’nde 1948 yılında tahliye oldu.

1954’te Vatan Partisi’nin kuruluşunda yer alan ve Merkez Haysiyet Divanı Başkanı olan Yalçı, VP davasından 30 Aralık 1957’de tutuklanıp 7 Ekim 1959’ye kadar hapis yattı.


Donanma ve Vatan Partisi davalarında toplam 12 yıl hapis yattı.

1965’te guatr rahatsızlığı tespit edildi. 27 Kasım 1965’te Sirkeci’den bindiği trenle Bulgaristan’a gitmek üzere yola çıktı... Tedavi için Romanya’ya gönderileceğini sanırken uçakla Leipzig’e gitmiş, burada kalmak istememiş, bunun üzerine Sofya’ya dönmüştür. Emeklilik işlemlerinin tamamlanmasından sonra dinlenmek üzere Varna’ya gitti, çok kısa bir süre sonra, 1969 Temmuzunda Varna’da yaşama gözlerini yumdu. Şahsi eşyaları, zaman içinde yeğeni Beklan Algan’a verildi.