Yüzbinde 50.8’lik verem sıklığıyla İstanbul, Türkiye (yüzbinde 27.9) ortalamasının çok üstünde. Verem ilacına karşı direnç geliştiren vakaların yarısı yine İstanbul’da... Göç, kalabalık ve kötü koşullarda yaşam, hastalığın tanı ve tedavisiyle ilgili organizasyon eksikliği buna yol açan başlıcı nedenler.
Zengin, fakir ayırmıyor
İstanbul’da verem tanı, tedavi ve takibiyle ilgili ciddi sorunlar yaşandığını anlatan Prof. Dr. Kılıçaslan, “İstanbul’da verem Ankara’ya göre 10 kat daha fazla. Üstelik personel sayısı yetersiz” diyor. Kalabalık, sosyo ekonomik düzeyi düşük, işsizliğin yüksek oranlarda olduğu Bağcılar, Esenler, Sultangazi, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece gibi ilçelerde verem sıklığı yüzbinde 70-90’a kadar çıkıyor. Buralarda daha sık görülse de sadece sosyo-ekonomik düzeyi düşük insanların kaderi değil. Özellikle büyük kentlerde verem bulaşma riskinden kimse muaf değil.
İki yerde balgam testi
İstanbul’da hastaların yüzde 10’unun balgamlarına bakılamadığını anlatan Prof. Dr. Kılıçaslan, “Halen sadece iki laboratuvarda bu testler yapılıyor” diyor. (hürriyet)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |