Bu sebepten ötürü bir şeker hastasının diyeti diğerinden başkadır. Diyet programında önerilen miktarlardan çok yemek kan şekerinizin artmasına, az yemek ise kan şekerinizin düşmesine sebep olur. Her iki durumda da diyabet kontrolü bozulur.
Bu yüzden günlük toplam enerji bakımından diyet listesinin dışına çıkılmamasına itina gösterilmelidir. Yediğiniz yemekler, ilaç ve egzersiz arasındaki denge diyabet kontrolünde anahtar rol oynar. Endokronoloji ve metabolizma hastalıkları bölümünden, Prof. Dr. Sait Gönen 22 adımda diyabetle yaşam öğretisini anlatıyor;
1- İşin ana kuralı: Şeker hastaları için her gün aynı miktarda yiyeceği aynı dönemde yemek önemlidir.
2- Öğün atlamamak lazım gelir : Atladığınız ya da geciktirdiğiniz öğünler kan şekerinizde mühim oynamalara yol açacaktır.
3- Yaşam kaynağı su: Su dengesini sağlayabilmemiz için her gün en az 10 bardak (2 litre) su içmelisiniz.
4- Kesinlikle uzak durun: Şeker, şekerli yiyecekler ; şekerli içecekler, meşrubatlar, kola, meyveli şerbetler, sıcak çikolata, salep, boza, hazır meyve tozları…
beş - Alkola hayır: Alkollü içeceklerin hepsi; şarap, rakı, bira, viski, likörden uzak durun.
6- Yağ ve şeker içeriği yüksek olan besinlere dikkat: Pasta, kek, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, helva ve diğer şekerli tatlılardan uzaklaşmanın tam vakti.
7- Yağda kızartılmış ya da kavrulmuş yiyecekler, et, sebze, hamur, patates kızartmalarını masanızdan kaldırın.
8-Kesinlikle yenilmeyecekler: Tavuğun derisi, yağlı organ etleri, sakatatlar, şarküteri ürünleri; salam, sucuk, sosis, pastırma, kavurma…
Yağlı besinler; kaymak, krema, ketçap, mayonez, salata sosları, pasta sosları, tahin, tahin helvası
9- Katı yağ ile beslenmeye son verin: Katı yağlar; tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, katılaştırılmış margarinler hiç bir zaman kullanmayın.
10- Sağlıklı beslenmek için artık bir dostunuz var: Bütün meyveler, sebzeler ve kuru meyveleri sofranızda olsun.
11- Anne yemeklerine geri dönüş: Hazır yiyecekleri, beyaz ekmeği, bisküvi, kek ve krakerleri raflardan kaldırmanın tam süresi .
12- Çay ve kahve tüketiminizi dengeleyin: Çay, ıhlamur, bitki çayları ve maden suyunu serbestçe içilebilirsiniz. Bütün bu çaylar şekersiz olmalıdır, ancak isteğe bağlı olarak tatlandırıcı ile içilebilir.
13- Alkole hayır: Alkol besleyici değerinin olmayışı yanında sıhhat açısından birden fazla zararlı etkilere sahip olması sebebiyle kullanılmaması lazım gelen bir maddedir. Hele birde diyabetliyseniz, alkolün sizdeki negatif etkilerini bilmeli ve ona göre davranmalısınız. Alkol diyabetlide ağır hipoglisemiye sebep olabilir ve hipoglisemiden çıkmayı geciktirir. Buna iki yolla neden olur. Birincisi karaciğerde glikoz yapımını baskılayarak, ikincisi de kişinin hipoglisemiyi erken zamanda algılamasını bozarak. Bu sebepten ötürü diyabetli, alkol kullanacağı zaman bir dubleyi geçmemeli ve beraberinde lazım gelen karbonhidratı almalıdır. Alkollü içeceklerin içinde şeker olabileceğini de unutmamak lazım gelir (bira, likör ve tatlı şarap). Boş mideye alkol almak sakıncalıdır. Alkol diyabetlide ağır hipoglisemiye sebep olur ve hipoglisemiden çıkmayı geciktirir.
14- Ekmek tercihlerinizi değiştirin: Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar ya da yulaf ekmeğini tercih edin.
15- Hazır meyve suyu yerine taze meyve yemeyi tercih edin.
16- Beslenmenizde kuru baklagillere sıklıkla yer verin
17- Sofraların sulatanı çorba: Çorba olarak mercimek çorbasını, pilav olarak bulgur pilavını tercih edin
18- Temel hedef: Akdeniz tipi beslenme modeli : tahıl, kuru baklagiller, taze sebze-meyve, balık ve zeytinyağı yönünden zengin, Et, süt ve süt ürünleri tüketimi yönünden fakir yeni beslenme modelinizi benimseyin. Haftada birkaç defa balık, tavuk ve yumurta önerilmektedir. Bu tip beslenmede kırmızı ete haftada 2-3 öğün yer verilmiştir. Akdeniz tipi beslenmede yemeklerde yağ olarak zeytinyağı kullanılır.
19- Rastgele bir şekilde her önünüze geleni yemeyin: Bu diyet yaklaşımı şeker hastası olmayanlara da tavsiye edilir. Beslenme kişinin daima önceden planlaması lazım gelen bir aktivitedir. Karbonhidrat (şekerler, nişasta), protein ve yağdan oluşan gıdaları doğru tüketme yeteneğidir. Nişasta; ekmek, pirinç, makarna, tahıl gevrekleri, patates ve kuru baklagillerde bulunur. Doğal şekerler, demek oluyor ki früktoz, meyve ve sebzede bulunur. Doğal gıdaların iyi bir enerji, vitamin ve mineral kaynağı olduğunu bilmelisiniz. Protein; et, sığır eti, tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarında, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta ve kuru baklagillerde bulunur. Margarin, tereyağı, sıvı yağlar, et, süt ve peynir yağ içerir. En yüksek kalorili besin yağdır (1 gramında 9 kalori vardır), daha akabinde besleyici hiçbir değeri bulunmayan alkol (1 gramında 7 kalori) gelir. En son 1 gramında 4 kalori mevcut bulunan karbonhidrat ve protein gelmektedir.
20- Unutmayın: Hapta kullansanız, devamlı insülin de yapsanız diyet tedavinizin en mühim parçasıdır. Kan şekerini gıdalardaki karbonhidrat dediğimiz şekerlerin yükseltir. Yağ kalorisi çok fazla yüksek olduğundan dolayı sizi şişmanlatır. Bu sebepten ötürü şişman bir erişkin diyabetlinin diyetinde yağları azaltmak (kalp ve damar hastalığı riski gerekçesiyle doymuş yağları az tüketmek ihtiyaç ), karbonhidratlı gıdaları ölçülü yemek asıl olacaktır.
Diyet listenizdeki besinlerden ekmek grubu, meyve, kuru baklagiller, sebze, süt ve süt ürünleri karbonhidrat içerirler.
21-Daha az yağ tüketin: Bitkisel yağlar, margarin ve tereyağı gibi yağ grubundaki besin maddeleri şeker, nişasta ve proteinden bir misli daha çok kaloriye sahiptir. Bunun üzerine tüm yağları azaltmakla enerji tüketimini, şişmanlık riskini ve dolayısıyla diyabet riskini azaltmış oluruz. Günlük yağ alımının kısıtlanması aynı dönemde kalın bağırsak, prostat ve meme kanseri riskini de düşürmektedir.
Doymuş yağlar oda sıcaklığında katıdırlar, ette, süt ürünlerinde ve bitkisel yağdan gercekleşen katı margarinlerde bulunurlar. Doymuş yağ asitlerinden zengin yağların kısılması, damar sertliği ve kalp krizi (kalp aksesi) riskini de azaltacaktır. Zeytinyağı damar sertliği riskini azaltması nedeni ile tercih edilecek bir besindir. Şayet zeytinyağının da kalorisi yüksektir.
22-Tuzu azaltın: Tuz tadı kazanılmış bir tat olduğundan yediğiniz tuz miktarını azalttığınızda yediklerinizin tadı tuzu belirgin bir zaman akabinde dengelenecektir. Aş yapılırken tuz eklenmemesi ya da sofrada yemeğe tuz katılmaması gibi yaklaşımlarla kısıntıya gitmiş olursunuz.
ajans34
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...