Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetin mikrobu, virüsü olmayan ama dünyada en hızlı yayılan hastalığı
olduğunu söylüyor. Halen her 11 yetişkinden birinin diyabet olduğunu, bunların yarısının ise hastalığının farkında olmadığını belirten Prof. Dr. Temel, “Dünya ilk kez bulaşıcı olmayan bir hastalık için alarmda. Daha önce sıtma, verem(tüberküloz), AIDS için alarma geçen BM (Birleşmiş Milletler), ülkeleri diyabet için de alarma geçirdi. Çünkü diyabet, en sık ölüm nedenleri olan kalp ve damar, beyin ve damar, inme, hipertansiyon ve obezitenin bir numaralı nedeni. Başka bir deyişle diyabet, kitlesel ölüm nedeni” diyor.
İKİ HASTADAN BİRİ FARKINDA DEĞİL
Dünyada her iki diyabetli hastadan biri hastalığının farkında değil. Dolasıyla hastalık vücudunu tüketirken, tedavi de almıyor. Türkiye’de de durum parlak değil. Bazı araştırmalar yaklaşık 10 milyon diyabetli bulunduğunu işaret ediyor. Bunların da yüzde 30’unun hastalığını bilmediği tahmin ediliyor. Prof. Dr. Yılmaz, “SGK kayıtlarına göre ise Türkiye’de 7 milyon 200 bin diyabet hastası var. Aktif olarak tedavi altında olan ise 5 milyon 600 bin” diyor. Türkiye’de diyabetin yan komplikasyon olmadan kişi başı yıllık maliyeti ise yaklaşık 893 lira. Hastalığa bağlı gelişen sorunlar eklenince bu rakam kat kat artıyor.
DİYABETİ PATLATAN 3 FAKTÖR
Prof. Dr. Yılmaz, dünyada diyabetin patlamasına yol açan 3 önemli faktör olduğunu söylüyor: Hareketsiz yaşam, kötü beslenme ile yoğun çalışma ortamı ve stres. Prof. Dr. Yılmaz, “Ama bunlardan hangisi başrolde diye sorarsanız, kötü beslenme derim. Ayrıca tip 2 diyabet, hipertansiyon, damar sertliği ve obezitenin oluşumunda aynı mekanizma, insülin direnci etkili. İnsülin direnci, hücre düzeyinde enflamasyona yol açıyor. Stres ve stresin etkilediği stres hormonları da hücre düzeyinde enflamasyon yapıyor. Hareket etmek iyi ama diyabetle mücadele için egzersiz yetmiyor. 100 gram fındık, 634 kalori. Bu kaloriyi eritmek için 130 dakika yürümek gerekiyor. Bu sürdürülebilir değil. Beslenmeye dikkat ederek, günde de 8-10 bin adım atarak ve stresten uzak durmaya çalışarak etkin mücadele mümkün” diye konuştu.
MAHŞERİN 4 ATLISI
Prof. Dr. Yılmaz, diyabet nedeniyle dünya tarihinde ilk kez bir sonraki kuşağın ortalama hayat süresinin bir öncekinden kısa olacağını söylüyor. Yılmaz, “Çünkü bizim ‘Mahşerin 4 atlısı’ dediğimiz diyabet, obezite, kalp hastalıkları ve, hipertansiyon giderek 30’lu yaşlara hatta 15’li yaşlara inmeye başladı. Eskiden çevresel koşulların etkisi 4-5 kuşak sonra görülürdü. Şimdi epigenetik faktörlerin etkisini aynı kuşakta görüyoruz. Ailesinde hiç diyabet olmayanlar, kötü çevresel koşullar, kilo alması gibi nedenlerle hem kendi hem de sonraki kuşaklarda diyabet gelişiyor” diyor.
BEYAZ YAKALI, SPOR YAPIYOR, İNCE AMA DİYABETLİ
Son yıllardaki klinik gözlemler ezber bozduruyor. Obezite, glikoz intoleransı, bel-kalça çevresi, kan yağlarının artmasıyla seyreden metabolik sendrom tablosu hiç beklenmedik gruplarda görülüyor. Prof. Dr. Yılmaz, “Saatlerde bilgisayar başında oturan, beyaz yakalı dediğimiz ofis çalışanlarına bakıyoruz, bazen yemeği fazla yese de kilo almaktan korkan, incecik insanlar, spor yapıyorlar. Ama bütün metabolik parametreleri bozuk, ciddi karaciğer yağlanmaları var. Diyabetin sınırındalar. Bunlar buzdağının altı. Ancak merak edip, araştırınca sorunlarını yakalıyoruz” dedi.
DİYABET KÖYÜNE ADIMLAYARAK KATKI
Türkiye Diyabet Vakfı ile AstraZeneca Türkiye, diyabet farkındalığını artırmak ve hareket etmeye teşvik için “Adımı Tarihe Yazdım” kampanyası yürüttü. 6 ay süren kampanyaya katılan 2 bin 500 kişi, toplam 62 milyon adım attı. Firma her adım için, toplamda 46 bin lira köyün inşası için katkıda bulundu.
hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...