Türkiye ve Türk siyaseti, erken bir genel seçimden önce Cumhurbaşkanlığı
seçimlerini tartışmalı, konuşmalıdır. Mesele, Cumhurbaşkanı'nın kim
olacağı meselesi değil, sistemin bizzat kendisidir.
Mevcut sistem Türkiye'yi taşımaktan, Türkiye'yi rahatlatmaktan,
Türkiye'nin önünü açmaktan uzak bir sistemdir. Türkiye, erken seçim
tartışmaları ile vakit kaybedeceğine, sisteminin aksak yönlerini gözden
geçirmelidir. Aksi takdirde bu türden tartışmalarla vakit kaybederiz,
enerji kaybederiz.
Cumhurbaşkanını doğrudan doğruya cumhurun kendisi, yani halk seçmelidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu olmalı, ikinci turda yüzde 50'yi geçen
kişi Cumhurbaşkanı seçilmelidir. Sistemi rahatlatmanın ve halkı
bütünleştirmenin yolu budur.
Fakat Türkiye'nin çehresini değiştirecek böyle bir sistem değişikliğini ne
iktidar ne de CHP istemektedir. Çünkü onlar için halk iradesinin hiçbir
anlamı yoktur.
Milletin gözü önünde yürütülen bu kavganın hiçbir yerinde milletin kendisi
yoktur. Bütün kavga "gücü elde etme, gücü çıkarları için kullanma, güç
yoluyla tahakküm kurma" kavgasıdır.
İktidar Partisi elindeki iktidar gücünü sömürmenin, CHP ise "halk vermese
de bir şekilde gücü elde etmenin" peşindedir. Arada ezilen, örselenen ve
geleceği elinden alınan ise koskoca bir Türkiye'dir.
İktidara ve CHP'ye sesleniyoruz: "Cumhurbaşkanını bırakın halkın iradesi
seçsin. Milletin iradesinden korkmayın. Millete efendilik taslamayın,
hizmet edin. Kendinize yol açmak için değil, milletin yolunu açmak için
çalışın."
Erkan MUMCU
Anavatan Partisi Genel Başkanı
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...