Karadeniz bölgesine dahil olan 18 ilden toplam 76 milletvekili seçilecek. Yani yaklaşık Meclis’in yüzde 15’i. Ancak Karadeniz’in Türk siyasetindeki ağırlığı bunun çok çok ötesinde. Bu bölgenin çok sayıda lider, başbakan ve bakan yetiştirmiş olması bunun kanıtı. Peki işin sırrı ne? Karadeniz’in öteden beri göç veriyor. Bunların arasından çok sayıda ekonomi, kültür, sanat, bilim ve spor gibi alanlarda başarılı isimlerin çıkıyor. Sonuçta büyük şehirlerden seçilen milletvekilleri içinde de Karadeniz kökenlilerin oranı hayli yüksek oluyor.
Zaten Karadeniz kökenli (Artvin Hopa) bir gazeteci olarak yıllardan beri bölgedeki siyasi gelişmeleri yakından izlemeye çalışırım. Bu seçimlerde de Karadeniz’e ayrı bir önem atfetmem gerektiğini düşündüm. Önce Trabzon’da MHP lideri Bahçeli’yi, ardından Giresun’da Başbakan Erdoğan’ı izledim. Her iki ilde değişik partilerden çok sayıda siyasetçiyle, sıradan vatandaşlarla, yerel gazetecilerle sohbet etme imkanım oldu. Bir ayı aşkın bir süredir bölgeyi bir uçtan diğerine kateden NTV’den arkadaşım İrfan Bozan gözlemlerini benimle cömertçe paylaştı.
Bütün bunların sonucunda, kıran kırana bir çekişmenin yaşandığı Karadeniz hakkında bugün için şu tespitleri yapabiliriz:
1) AKP’nin oylarında bir gerileme gözlenmiyor, hatta artış bile olabilir, ancak 2002’de elde etmiş olduğu 59 milletvekilliğini koruması imkansız.
2) Bunun temel nedeni MHP’nin barajı aşmasının kesin gibi olması. MHP yaklaşık 15 milletvekili kazanabilir.
3) MHP’nin barajı aşması CHP’yi de olumsuz etkileyecek. Ancak bu parti Bartın, Zonguldak, Sinop gibi Batı illerinde fazladan milletvekili çıkartıp beş yıl önceki 16 sayısına yakın bir sayıyı tutturabilir.
4) Bölgede DP’nin yüzde 10 civarında bir oyu var. Bu da 5-10 milletvekili anlamına geliyor. Ancak barajı geçemeyeceği yolundaki inanış nedeniyle DYP’den diğer partilere kayış yaşanabilir.
5) Karadeniz’de çok sayıda bağımsız aday var, ancak içlerinden sadece Mesut Yılmaz seçileceğe benziyor.
Eyüp Aşık ‘ortak akıl’a çağırıyor
Trabzon’da, DP’nin birinci sıra adayı, eski bakan Eyüp Aşık ile uzun uzun sohbet ettik. Yıllarca ANAP’ta siyaset yapan Aşık, eski lideri Mesut Yılmaz’ın da desteğini almış durumda. Hummalı bir kampanya yürüten Aşık’ın seçilmesi kesin ama partisinin baraj sorunu elini kolunu bağlıyor. Bu nedenle Trabzon’un ufuklarını aşarak ulusal mesajlar da vermeye özen gösteriyor.
Aşık meramını şöyle anlatıyor: “AKP, CHP, MHP ve Güneydoğu’dan gelecek bağımsızlardan oluşacak bir Meclis hiçbir sorunu çözemez, kriz üretir. AKP’nin tek başına iktidarı başlıbaşına kriz nedeni olur. Koalisyon durumunda da bağımsızlar kilit olur; o da başka bir kriz nedeni.” Peki çözüm nerde? Aşık’a göre çözüm DP’nin Meclis’e girmesinde. “Herkesi ortak akla çağırıyorum” deyip şöyle devam ediyor: “Biz girersek kilit parti oluruz ve bizim katılacağımız koalisyon ülkenin önünü açar.” Aşık’ın söyledikleri aritmetik olarak doğru olabilir. Ancak kendisine şunu sormadan da edemiyoruz: “Sözünü ettiğiniz ’ortak akıl’o meşhur ’merkez sağın birleşmesi’fiyaskosu öncesi nerdeydi?”
Fındık, ille fındık
Karadeniz’de AKP denince ilk akla gelen isimlerden biri Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa. Kendisiyle Giresun mitingi sırasında sohbet etme imkanı bulduk. “Durum nedir?” sorumuza çok kendinden emin bir şekilde “Karadeniz’de tek tek tüm illerde 3 Kasım 2002 seçimlerinden daha fazla oy alacağız. Bölgede açık ara birinci partiyiz” cevabını verdi.
Ancak “yine de milletvekili sayınız azalabilir. Çünkü MHP barajı geçeceğe benziyor” dediğimizde aynı kararlılıkla itiraz edemedi, “Vallahi biz sokakta bunu gözlemiyoruz. Vatandaş yine tek parti iktidarı, istikrar istiyor ve bize karşı bir alternatif de göremiyor” karşılığını verdi.
AKP’nin alternatifsiz olduğu imajı, diğer bölgelerde de sıklıkla karşımıza çıkmıştı. Karadeniz’de de görüştüğümüz AKP’ye oy vereceğini söyleyen çok sayıda seçmenden “Var mı başka adres? Varsa gösterin, ona verelim” sözleri işittik.
Eyüp Fatsa rakiplerinin tek argümanlarının fındık olduğunu, halbuki fındık köylülerinin yüzde 70-80’inin tercihinin AKP olduğunu ileri sürüyor. Gerçekten de Keşaplı bir köylünün Başbakan Erdoğan hakkında söylediği “Kendisine kırgınım ama kızgın değilim” sözü bu çelişkili durumu çok iyi gözler önüne seriyor.
Şunu söyleyebiliriz: Muhalefet AKP’nin bölgedeki en yumuşak karnı olan fındık sorununu çok verimli bir şekilde kullanamamış. Seçimlere birkaç gün kala hükümetin fındık için tatminkar bir fiyat belirlemesi durumunda kırgınlıkların da unutulabileceğini söyleyebiliriz.
Yılmaz faktörü
Başbakanımız Rize asıllı. Bu gidişle merkez sağın müstakbel lideri de, yeniden Rizeli Mesut Yılmaz olabilir.
Yılmaz sanki Ağar’ın yolundan gidiyor. Elazığ’dan bağımsız seçilen Ağar’ın Meclis dışında kalan DYP’nin başına geçmesi çok kolay olmuştu. Eğer DP de barajı aşamazsa Yılmaz’ın merkez sağı toparlama misyonuna soyunacağını biliyoruz. Muhtemelen yanına, CHP ve AKP’den veya kendisi gibi bağımsız seçilmiş bazı isimleri de katmak isteyecektir. NTV’den İrfan Bozan’ın dikkat çektiği gibi “resmini yollasa seçilebilecek” olan Yılmaz’ın profesyonel bir kampanya yürütmesi de kuşkusuz ileriye yönelik hesapları yüzünden. Yılmaz Başbakan Erdoğan’ın memleketinde ezici bir zafer elde ederse AKP’ye alternatif olma iddiasına bile sahip olabilir. Erdoğan’ın, karşısına MÜSİAD eski Başkanı Ali Bayramoğlu’nu çıkarması Yılmaz’ın bu hayalini daha mümkün kılabilir. Yerel gazeteciler Bayramoğlu’nun seçmenle sıcak bir ilişki kuramadığını söylüyorlar ki bu çok şaşırtıcı bir gözlem gibi durmuyor.
MHP kıyılara yöneldi
Son dönemde milliyetçiliğin gözle görünür bir şekilde tırmandığı Karadeniz’de MHP’nin barajı aşacağı konusunda kimsenin şüphesi yok. Fakat bu partinin 1999’daki gibi bir patlama yapacağına dair de ortada herhangi bir işaret bulunmuyor. Bahçeli’nin Trabzon mitingi çok da parlak geçmedi ve bu parti üzerindeki muammayı kaldıramadı. Yine de Karadeniz’de MHP’nin ikincilik için CHP ile yarıştığını söylemek abartılı olmaz. MHP 1999 Genel Seçimlerinde Karadeniz’de 13 ilden toplam 19 milletvekili çıkarmıştı. MHP kurmayları, 22 Temmuz’da asıl patlamayı kıyı şeridinde yapacaklarını söylüyorlar.
Hoca, Erdoğan’ın ensesinde
AKP’liler fındık, terör derken bir de Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’la uğraşmak zorunda kalıyorlar. Siyasi kariyerinde görülmedik ölçüde sert röportajlar veren Erbakan sanki AKP’ye cihat açmış durumda. Bundan Karadeniz de etkileniyor. SP örgütü günlerdir Hoca’nın Cuma günü Trabzon’da yapacağı mitinge hazırlanıyor. “AKP’liler bizi görünce Azrail görmüş gibi oluyor” diyen Trabzon SP liste başı Şeref Malkoç şöyle devam ediyor: “25 bin kayıtlı üyemiz durmaksızın çalışıyor. 18 ilçeden 16’sında miting yaptık. 70 bin el ilanı dağıttık. MHP’den daha kalabalık miting yapacağız.”
Ruşen Çakır/Vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...