İŞTE DP'NİN VAATLERİ 

      DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin seçim beyannamesini parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Konuşmasında, Türkiye’deki siyasetin her geçen gün bir çözümsüzlük girdabının içine sürüklendiğini ve halkın gerçek gündeminin "AKP-CHP kutuplaşması içerisine" hapsedildiğini kaydeden Ağar, "mevcut iktidarın milletimizin gerçek gündemine karşılık gelen çözümleri üretememesi, siyasetin sürekli bir kriz ve çatışma alanı haline gelmesi, milletimizin gerçek sorunlarının gündemden kaçırılması, sayısal çoğunluğa rağmen muktedir olamama ve ‘yönetemeyen bir demokrasi’ görüntüsü siyasal alanın iktidar partisi tarafından ‘değerler çatışması’ üzerine inşa edilmesinden kaynaklanmaktadır. CHP için de aynı durum sözkonusudur. Ana muhalefet partisi de kendini ‘değerler çatışması’ ekseninde inşa edilen siyasal alanın içinde konumlandırmış ve milletimizin ortak değerlerine ilişkin hassasiyetleri siyasete tahvil etme arayışı içine girmiştir" diye konuştu. Milletin AKP ve CHP’nin siyasal rant sağlamaya yönelik kutuplaştırıcı siyasal üslubuna, siyasal diline mahkum ve mecbur olmadığını kaydeden Ağar, "22 Temmuz 2007’de yapılacak seçimler Türkiye’yi ‘huzurlu insanların ülkesi’ haline getirmek için büyük bir fırsattır" dedi.
     
     SEÇİM BEYANNAMESİNDEN NOTLAR?

      Demokrat Parti’nin 108 sayfalık seçim beyannamesinde ise ekonomiden sosyal yaşama dış politikadan AB ilişkilerine, sivil bir anayasa vaadinden üniversitelerdeki türban sorununa kadar pek çok konu yer aldı. Sivil bir anayasa vaadinde bulunan DP, Siyasi Partiler Kanunu’nda da değişiklik yapılacağı sözü verdi.
      DP’nin seçim beyannamesinden başlıklar :
      -21. yüzyılın büyük Türkiyesi’ne yakışan tam demokratik ve sivil anayasayı Demokrat Parti iktidarında yaşama geçireceğiz.
      -Siyasi Partiler Kanunu’nun demokratik bir ruhla yeniden kaleme alınacak. Yapılacak değişiklikle genel başkanlar dahil, siyasi partilerin genel merkezlerinde ve teşkilatlarında görev alacak herkesin, parti üyeleri tarafından hakim teminatında yapılan seçimlerle belirlenmesi sağlanacaktır.
      -Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı yeniden düzenlenecek ve siyasi etkilerden uzak tutulacaktır.
      -RTÜK yasası yeniden düzenlenecek, televizyon yayıncılığındaki tekelleşme ve yabancılaşma engellenecektir.
      -Yerel yönetimlerin görev ve yetkileri ile orantılı gelir kaynaklarına sahip olması sağlanacak, görev ve yetki karmaşası ortadan kaldırılacak. Yerel yönetimler etik komisyonları kurulacak, yerel yönetimler kalite konseyi oluşturulacak.
     
     STAND BY YERİNE GÖLGE PROGRAM

      Türkiye’de son 4.5 yıldır ekonomik ve mali politikaların dış odakların güdümünde yürütüldüğü savunulan beyannamede, ekonomiye ilişkinse "IMF ile stand by anlaşması" yerine "gölge program" uygulanacağı bildirildi. Beyannamede ekonomiye ilişkin vaatler şöyle sıralandı:
      -Halkın geçim sıkıntısı giderilecek, işsizlik önlenecek.
      -İstihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik yükü azaltılacak ve yüzde 20’ye düşürülecek.
      -Kurumlar vergisi oranı yüzde 15’e indirilecek.
      -Asgari ücret vergi dışı bırakılacak.
      -Katma değer vergisinde mevcut oran yüzde 8’e düşürülecek.
      -ÖTV yerine Lüks Tüketim Vergisi’ne geçilecek.
      -Özelleştirme ve vergi dışı kaynak yaratılacak.
      -KİT’lerin özelleştirilmesine öncelik verilecek.
      -BDDK kapatılacak, TMSF tasfiye edilecek, SPK kaldırılacak.
      -Teşvik Politikası konseyi kurulacak.
      -Esnaf; Sanatkar ve KOBİ bakanlığı kurulacak.
      -Milli Tarım Politikası Belgesi hazırlanacak.
     
     ÜNİVERSİTELERDE TÜRBAN SERBEST OLACAK

      DP’nin seçim beyannamesinde türban sorununa ise eğitim bölümünde değinildi. Üniversitelerin özgürlük alanları olduğu dile getirilen beyannamede, hiçbir çağdaş ülkede, üniversite kapılarının kıyafetlerinden dolayı hiç kimseye kapatılmadığı belirtilerek "Türkiye’deki uygulamanın dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde örneği yoktur. Demokrat Parti iktidarında ‘hizmet alan’ hiç kimsenin kıyafetine devlet eliyle müdahale edilmeyecektir" denildi.