1990’larda Cezayir’de yaşanmış bir olayı temel alıyor ‘Des Hommes et des Dieux / Tanrılar ve İnsanlar’. Cezayir kırsalında bir manastırda yaşayan sekiz (sonlara doğru dokuz oluyorlar) Hıristiyan keşişten yedisinin öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar zinciri var hikâyenin ekseninde. Ancak dönemsel faktörler ya da ‘mesele’ konusunda belli bir fikir belirtmiyor yönetmen Xavier Beauvois, ziyadesiyle keşişlerin durum karşısında gösterdikleri ‘refleks’ üzerinde yapılandırıyor filmini.
Kendilerini Tanrı’ya adamış olan, mütevazı bir hayat süren, yöredeki köylülerle iyi ilişkiler kurmuş görünen keşişler, aşırıcı dincilerin şiddete dönük baskısıyla yüzleştiklerinde bir ‘tercih’ yapmak zorunda kalıyorlar ve ‘durma’yı seçiyorlar. Bu seçim, hikâyenin ruhuna iyice sinmiş olan ‘Tanrı sevgisi’ motifinin bir yansıması gibi duruyor. Buna bir ‘direniş’ demek mümkün değil, çünkü direnme motivasyonuna sahip değil buradaki din adamları. Sadece içselleştirdikleri ‘aşk’ın onları kapıp kavradığı sınırlar içinde kalma içgüdüsüne sahipler ve bu içgüdünün peşine takılıyorlar.
Tek belirleyici, din
‘Tanrılar ve İnsanlar’, dinsel referanslar eşliğinde ilerleyen hikâyesiyle ‘mantıksal’ çıkarsama yapmamamızın önüne geçen bir film. Karakterlerin de böylesi bir ‘akılcılık’ eğilimi yok zaten. Tümüyle içe kapanık bir bakışa teslim olduklarından, içinde bulundukları toplumun dinamiklerinden de bihaberler. Hâl böyle olunca, yönetmen Beauvois’nın yapmaya çalıştığının altını gönül rahatlığıyla çizmemiz de zorlaşıyor. “İnsanî refleksler mi, toplumsal refleksler mi, yoksa dinsel refleksler mi bu filmin rotasını belirliyor?” diye sorduğumuzda, kaçınılmaz biçimde dinden yana kullanıyoruz oyumuzu. Zira karakterlerin kaderini çizen tek unsur din (Tanrı) oluyor burada.
Alabildiğine geniş bir açıdan bakıp bunun bir ‘din eleştirisi’, keşişleri ölüme sürükleyenin de ‘dinsel kurallar’ olduğu savunulabilir. Ancak inancın körleştirdiği insanların, bu duruma kendi tercihleriyle düştükleri, dolayısıyla da suçlananın gene ‘insan’ olacağı da açıktır, din ayrımı yapmaksızın. Son tahlilde, birtakım fikir kırıntılarına sahip görünse de, bunları bir bütüne kavuşturup ‘saptama’ yapmaktan uzak bir film ‘Tanrılar ve İnsanlar’. Aldığı ödülleri hak edip etmediğini bilemeyiz ama bizden ödül çıkmaz yönetmen Xavier Beauvois’ya!
RADİKAL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...