31 Mart seçimlerine 48 saatten az bir zaman kala Habertürk'te Hülya Hökenek'in sorularını yanıtlayan Cumhur İttifakı AK Parti Ankara Belediye Başkan Adayı projelerinden örnekler verdi.
Belediye başkanlığını kazandığı takdirde kimsenin işine son vermeyeceğini kaydeden Özhaseki, Ankara'da yeşil alanları arttıracağını, dikey mimarileşmeye izin verilmeyeceğini, kültür sanat projelerini ve 'bana en çok heyecan veren proje' dediği Çocuk Köyü projesini anlattı.
Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
İçimde şöyle bir duygu var. Elimden geleni yaptım. 3 ay boyunca ne yapabilirsem yaptım. Sonucu Allah takdir eder, millet takdir eder. İnşallah Pazar günü ne vuku bulacaksa Allah en hayırlısını nasip etsin. Ekibimle, arkadaşlarımla bilikte Ankara'yı çalıştım. 30 kişilik bir ekiple çalıştım. 11 ana başlıkla neler yapacağımı anlatmaya çalıştım. 22 yıl belediye başkanlığım var. 5 kere seçimlere girdim. Sonra Bakanlık dönemim var. Sonra da belediyelerden sorumlu genel başkan yardımcılığı yaptım. Cenab-ı Hak benim kaderimi belediye olarak yazmış.
"MUHTARLAR BROŞÜR BASTIRDI RAKİP ADAYLARIN PROJESİ YOK"
Gittiğim her yerde muhtar adaylarıyla karşılaşıyorum. Broşür bastırmışlar 'Biz şu sorunları takip edeceğiz' diyorlar. Ankara'da rakip arkadaşlardan hala proje göremedik. Bunları üzülerek söyleyebilirim. Ömrüm belediyecilikle geçti. Mesela Çocuk Köyü projesi var. Dünyada bir tek Kanada'da var. Geçtiğimiz seçimlerde 2014'ü kastediyorum, aynı şekilde polemikle geçmiş. Buna alışkın olarak ortaya çıkan, stratejisini kuran bir grup olunca sizinle proje konuşmuyorlar. Rakibin projesini merak ettim. 'Ne projesi' dendi, 'Yakında bantlar çıkacak' dediler. Allah Allah ne bandıymış bu!
"FETÖ'DEN ÇUKUR KAZMAYA, DEAŞ'TAN AMERİKALILAR'A.."
FETÖ denen örgüt 50 yıldır bu ülkede var mı, var. Kendilerini saklayarak diyalogdan yana hoşgörülü bir dini cemaat gibi sunuyorlardı. 15 Temmuz'da tanklarla ortaya çıktı, ihtilal haline getirdi. Güneydoğu'da hak arama mücadelesiyle ortaya çıkıp, çukurlar kazıp, devlet ilan etmeye kalktı. Diğer yandan DEAŞ gibi bir bela çıktı. İnsanları kesmeye başladı. İŞİD diye bir şey İslam'da yok. Güneydoğu'daki birçok ilde sınırımıza 16 bin 500 kilometre öteden gelen insanlar var, Amerikalılar var. Nereye huzur, barış götürmüşler? Kan, gözyaşı, ölüm götürmüşler. İttifaklar bu söylediğim gelişmeler üzerinde kuruldu.
"KÜRDİSTAN'DA BİZ KAZANACAĞIZ DENİLİNCE MİLLET İRİTE OLDU"
Ankara'da zirve bir şekilde projeler ve aday ortaya çıkacak diyorum. Günde 7-8 toplantı yazıyorlardı bana. Demek ki 700 civarında toplantı yapmışım. Cumartesi-Pazar yok, tatil yok. Ben projeleri anlattığım zaman itiraz eden kimse olmadı. Son dönemlerde özellikle belki de karşı taraftaki ittifakın kendine has çok uygun olmayan bir şekilde ortaya çıkması seçimlerde etkili oldu. Gözüken CHP ve İYİ Parti var. Bir de söyleyemedikleri ortakları var. Biraz utandıkları, sıkıldıkları ortak var. O ortak yerinde duramıyor. Kandil'den ses veriyor, eş başkanları ses veriyor. Millet biraz geriliyor. 'Kürdistan'da biz kazanacağız' deyince millet irite oldu.
"İNSAN DOĞACAĞI YERE KARAR VEREMİYOR Kİ! ALLAH'IN TAKDİRİ"
Karşı taraf dersine çalışmamış. Son olarak sahte senet ortaya çıktı. Kesinleşmiş yargı kararları var. Bana karşı bir eleştiri var mı dedim. Kemal Bey 'Kayserili birisinin Ankara'ya aday olması ayıptır' dedi. Son derece üzüldüm. İnsan doğacağı yere karar veremiyor ki, Allah'ın takdiri. Bir yerli olmak, bir yerde doğmak ne suçtur ne de aşırı övünecek bir durumdur. Sizin oraya ne kattığınız önemlidir. 'Sen de Tunceli'de doğmuşsun, Atatürk'ün partisinin başına gelmişsin' dedim. Partin seni İstanbul'a aday göstermiş, 'Kağıttepe' demişsin, herkes dalga geçmiş. Ankara'da bir tek Ankaralı belediye başkanlığı yapmamış. Ankara bizim başkentimiz. Çevresinden müthiş göç almış. Bunların çocukları yarın öbür gün belediye başkanlığına aday olmasın mı?Gerçekten bu lafa çok alındım.
"ÇOCUKLARIMIZI BURADA GELECEĞE HAZIRLAMAK İSTİYORUZ"
11 tane ana başlık belirledim. En pahalı projeler ulaşım projeleri. Yerin altında yaptığınızda 1 kilometre maliyeti 20 milyon Avro'dan aşağıya olmaz. 60 kilometre vaadediyoruz. Bunu yaparız. Mesela heyecanlandığım bir proje Çocuk Köyü. 1 milyon metre karelik bir alan. Çocuklarımızı burada geleceğe hazırlamak istiyoruz. Buradaki alanda 100'e yakın etkinlik var.
"ANKARA'DA 72 TANE MÜZE VAR ANCAK HİÇ KİMSE BİLMİYOR"
Ankara tarihte tam 8 kez başkentlik yapmış bir şehir. Ankara Kalesi'nden Hacıbayram'a teleferik hattı. Roma Hamamı, Ulus, Kızılay, Ankara 8 kilometre. 72 tane müze var kimsenin haberi yok. Cumhuriyet döneminin en önemli kamu binaları Ankara'da. Kimse bunların farkında değil. İlk yapacağım işlerden birisi bu.
"BEN BELEDİYEYE GELDİĞİMDE KİMSENİN İŞİNE SON VERMEDİM"
Siz yapmak istediklerinizi ortaya koyarsınız, buna uyarlar. Uymayacak memur, işçi tanımıyorum. Onlar sadece ekmeğinin peşindeler. Sizin koyacağınız, tavır, üslup, çalışma metodolojisi çok önemli. İnsanlar size uyum gösterir ve çalışırlar. Ben daha önce muhalif bir belediyeyi teslim aldım. Hiçbir insanın siyasi görüşünden dolayı işine son vermedim. Ne şoförü ne de özel kalemi değiştirdim. Sadece kamu malında gözü olan 5-6 kişiyi değiştirdim.
"BENİM PARSELİME YÜKSEKLİK VERİN DİYENE 'ASLA OLMAZ' DERİM"
Belediyenin en kolay işleri yeşil alanlardır. Altyapı çalışmalarını insanlar genelde pek beğenmezler. Çalışırsınız, etraf dökülür vs. Millet bahçelerinin içerisinde spor alanları, yeme içme alanları var. İnsanlar artık alışveriş merkezlerinin köşelerinden kurtulacaklardır diye düşünüyorum ben. Ankara'daki yeşil alan miktarı 19 metreden 27 metreye kadar çıkıyor. Dünya standartlarının önüne çıkıyor. İmarda öyle dikkatli davranmalısınız ki yoğunluk isteyenlere '1 dakika' demelisiniz. Tek başına gelip 'benim parselime yoğunluk, yükseklik verin' diyene 'asla olmaz' derim.
"ANKARA'DA ÖĞRENCİLER İÇİN 3 Ç FORMÜLÜNÜ DEVREYE KOYMALIYIZ"
Askeri birliklerin ve binaların taşınması sözkonusu. Bir kere oradaki yeşillik korunacak. Binaların kamusal özellikleri korunacak. Gençliğin kültür sanat merkezi Saraçoğlu Mahallesi olacak. Özellikle her bir binanın birisinin ismi keman, birisi ud olsun. O çevrede yeme içme mekanları olsun. Saraçoğlu mahallesi bütün gençlerin geldiği, keyif aldığı mahalle olacak. Üç ç projesi var. Çay, çorba, çamaşır. Üniversitenin girişinde araç içerisinde sunulan çorbasını içsin dersine girsin. Üniversite rektörlerimizden bazılarını aradık, bodrum katlarında bize yer verip veremeyeceğini sorduk. Oralara çamaşırhane yapmalıyız.
"ISIL İŞLEMLERDEN GEÇEREK GÜBRE OLARAK ÇIKACAKTIR"
Kirli kağıtları bile fabrikalarımızda bulamadığımız için gidip dışarıdan 150-200 dolar verip getirtiyoruz. Ankara sıfır atığa geçecek. Sağolsun Emine Hanım bunu üstlendi, himayesine aldı. Önümüzdeki ayın sonuna kadar Ankara'da kamu kuruluşları buna geçiyor. Organik atıklar için de belli nüfusa göre makina ayarladık. Isıl işlemlerden geçerek gübre olarak çıkıyor nihayetinde.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...