TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Vural, İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırıların, katliam boyutuna geldiğini, bu ülkenin saldırgan tutumunu kınadığını söyledi.
Bu saldırılara tepki olarak MHP Samsun Milletvekili Osman Çakır ile MHP Hatay Milletvekili Süleyman Çirkin'in, Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Gurubundan istifa ettiğini dile getiren Vural, ''Bu yönüyle bir çağrım var, Sayın Başbakan da Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığından istifa etsin. Kabul makamı var mıdır, yok mudur, bilmiyorum ama bölgede uygulanan politikaların yol açtığı bu dram, bir medeniyete yönelik saldırganlık halini almıştır'' diye konuştu.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in, Türkiye'ye yaptığı ziyarete de değinen Vural, ziyaret sırasında saldırıyla ilgili bir görüşme olup olmadığını öğrenmek istediklerini bildirdi.
Vural, bu görüşmenin detayının açıklanmadığını ifade ederek, ziyaretten sonra saldırının gerçekleştirilmesinin, Türkiye'nin bölgedeki tarihi ve kültürel temellerine de konulmuş dinamit olduğunu ileri sürdü. Vural, ''Türkiye'nin bir tuzağa düşürülmüş olduğunu düşünüyorum'' dedi.
Olmert'in, görüşmede söylediği, ''Bugün Orta Doğu'da yapmadığımız şeyleri, yarın yapamayabiliriz'' ifadesinin anlamını da öğrenmek isteyen Vural, şöyle devam etti:
''Bu saldırılardan sonra Türkiye, güvenilmez bir ülke olarak algılanmaya başladı. Yakın bir zamanda İsrail ve Suriye arasındaki ilişkileri onarmak için bir takım diyaloglar geliştireceksin, ondan sonra karşınıza bu tablo çıkacak. Bu adımlar yeni değil. Sayın Başbakan, Başbakanlık Konutunda, İsrail'in 7 başlı şamdanı ile poz vermekle, dostluk kurduğunu mu zannediyor? Bunlar fayda etmiyor. Hem Lübnan'a asker gönderme konusunda, hem de Gazze konusunda, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkileri büyük yara aldı. İnsanlık dramına 'dur' diyecek bir adım atılmalı. Sayın Başbakanın, bölgeye bir ziyareti var. Sayın Başbakan, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanı olarak, bölgede bu oyunları oynayanlara, 'bunları yapmayın' dese daha uygun olacak.
Bir taraftan Türkiye'ye gelip dostluk eli uzatacaksınız, Türkiye, tarihiyle, kültürüyle sorunun çözümü için gayretler sarf edecek, ondan sonra Gazze'ye saldırı yapacaksınız. Bunun ani bir saldırı olduğunu kimse iddia edemez. Hükümetten, İsrail'in bu konuda bilgi verip vermediğini kamuoyuna açıklamasını istiyoruz. Görüşmeler kapalı kapılar ardında yapılıyor. Ne parlamentoya, ne de bize bilgi veriliyor. 'Yapamadığımız şeyleri, yarın yapamayabiliriz' derken, acaba İsrail Başbakanı, Türk Başbakanına ne mesaj vermiştir, onu merak ediyoruz.''
Vural, Basın toplantısında. Ali Kırca'nın, ATV'de görev yaparken, Başbakanlık Konutunda, Erdoğan ile yaptığı röportajın fotoğraflarını gazetecilere dağıtarak, bu fotoğrafta, İsrail'in ''7 başlı şamdanının'' bulunduğunu iddia etti.
-PROF. DR SÖYLET'İN İÜ REKTÖRLÜĞÜNE ATANMASI-
MHP Grup Başkanvekili Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Prof. Dr. Yunus Söylet'i İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne atamasına da tepki gösterdi.
''Ey Cumhurbaşkanı, İÜ öğretim üyelerinin ortaya koyduğu iradeyi neden kabul etmediniz?'' diye soran Vural, Söylet'in, Başbakan Erdoğan'ın özel doktoru olduğunu ve Sıcak Yuva Vakfı'nın bir etkinliğinde, Söğüt'te, AK Parti flamasıyla dolaştığını belirtti.
''Hamili aday, Başbakanın yakınıdır'' kartlarıyla rektör atandığını öne süren Vural, şu görüşleri savundu:
''Sayın Cumhurbaşkanı, ayrımcılık yapmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, birilerini üvey evlat olarak görmektedir. Bundan sonra yapılması gereken iş, rektör atamalarındaki öğretim üyelerini, Başbakanın yakınları ve doktorlarının listesini yapmak... Onun üzerinden atama yapsın. İÜ'yü siyasete ve yandaşlığa kurban edilmesini kınıyorum, yanlış görüyorum. 12-13 adayın birinci adayın lehine çekildiği bir ortamda, bu aday neden atanmıştır? Bu adayın atanması konusunda AKP'nin, başkalarının, ya da sizin yakın ilişkilerinizin etkisi olmuş mudur? Sayın Cumhurbaşkanı, tüm milletin Cumhurbaşkanı'dır. Bu ülkede rektör olabilmek için yandaş mı olmak gerekiyor? Bu konuda vicdanlar sızlamıştır. Atama objektif bir takdir yetkisine dayanmadığını, çok sübjektif olduğunu düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı rahatsız ve atamaları ben yapmayacağım diyorsa, neden Yunus Söylet'i atadığını kamuoyuna açıklamalı. Bir taraftan bu yetkiyi ben kullanmak istemiyorum, diyeceksiniz, sonra bu yetkiyi siyasi amaçlarla kullanıldığına ilişkin bir iradeyi de kullanacaksınız, birisini atayacaksınız. Bunlar timsah gözyaşları.''
-''BAŞBAKAN, TÜRKÇE'YE İHANET EDİYOR''-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kürtçe TV ile ilgili verdiği mesajda, Kürtçe ifadede bulunduğunu söyleyen bir gazeteciye de Vural, Erdoğan'ın bir taraftan ''tek devlet, tek millet'' diye bağırdığını, diğer taraftan ise milletin dilini bozduğunu ileri sürdü.
Vural, ''Başbakan Türkçe'ye ihanet ediyor. Milletimiz kendi içinde ne konuşursa konuşsun ama devletimin dili Türkçe'dir. Biz, Türkçe anlaşırız, Türkçe tanışırız. Başbakan'ın ifadelerini bu yaklaşımını kınıyorum. Bunu Türk tarihine, Türk milletine ve Türk devletine ihanet olarak görüyorum. (Başbakan) Kürtçe bilse de gam yemeyiz, Kürtçe'de bilmiyor'' diye konuştu.