Mini Mini Birler Okul Yolunda 

İlköğretim 1'inci sınıf öğrencileriyle anasınıfı öğrencileri, ders başı yapıyor. Okullarına alışmalarını sağlamak amacıyla, bir hafta erken başlayacak minik öğrenciler, 1-5 Eylül arasında 'uyum programı'na alınacaklar. Öğrenciler, bu program kapsamında öğretmenlerinin gözetiminde çeşitli etkinliklere katılacak, okullarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini tanıyacaklar. Öğrencilere "okula güvenle gidip gelme" eğitimi verilecek. Bu süreci rahat atlatabilmeleri için
veliler de zaman zaman sınıf ortamına alınacak, rehberlik ve psikolojik danışma servislerince bilgilendirilecek.

Üst sınıflar 8 Eylül'de
2008-2009 eğitim-öğretim yılı 8 Eylül 2008 Pazartesi günü başlayacak. İlköğretim okullarındaki 10 milyon 870 bin ve liselerdeki 3 milyon 245 bin olmak üzere toplam 14 milyon 115 bin öğrenci ile 600 bine yakın öğretmen ders başı yapacak.

165 milyon ücretsiz ders kitabı dağıtılacak
MEB, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileriyle öğretmenlere toplam 165 milyon adet ücretsiz kitap dağıtacak. İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine ders ve çalışma kitapları, öğretmenlere de kılavuz kitaplar verilecek. Ders kitapları, okulların açıldığı gün sıraların üzerinde hazır bulundurulacak. Eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 23 Ocak 2009 Cuma günü sona erecek ve
öğrenciler, 26 Ocak-6 Şubat 2009 arasında tatil yapacak. İkinci yarıyıl 9 Şubatta başlayacak ve 12 Haziranda sona erecek.

Okula başlamanın bedeli ağır Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeni eğitim-öğretim döneminin açılmasıyla okula başlayacak bir öğrenci için 36 ile 40 kalem arasında harcama
yapıldığını, bunun maliyetinin 400-500 YTL’den başladığını belirtti. Vatandaşlara Çin mallarından uzak durmaları ve "mahalle esnafından alışveriş yapmaları" önerisinde bulunan Palandöken, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara hitap eden kırtasiye ve tekstil ürünlerinde sağlıklı ve kaliteli ürünlerin seçilmesini önerdi. Türkiye’de her 23 öğrenciye bir öğretmen düştüğünü, eğitime ayrılan payın yüzde 3.3 ile dünya ortalamasının altında kaldığını dile getiren Palandöken, "Bakanlığın bütçesinden yatırıma, yüzde 0.58 gibi bir pay ayrılmaktadır. Yeni okul ve derslik ihtiyacının bu ayrılan payla tamamlanması mümkün değildir" dedi. Okul yapımına geçen yıl halkın 252 milyon YTL katkı yaptığını, 14 bin 792 dersliğin yüzde 24’ü oranına denk gelen 3 bin 530 dersliğin vatandaşın yardımıyla açıldığını kaydeden Palandöken, bu durumun eğitime ayrılan payın artırılmasının şart olduğunu gösterdiğini belirtti.

Arsenikli su uyarısı Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise okulların açılmasına çok kısa bir süre kala bazı illerde arsenikli su krizinin patlak verdiğini dile getirdi. Koncuk, "Ne yazık ki başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok ilimizde sularda arsenik miktarının standartların üzerinde olduğu söylenmektedir. İnsanlarımız artık neredeyse şebeke suyunu kullanmaktan korkar olmuştur" dedi. En büyük tehlikenin okullarda yaşanacağına dikkati çeken Koncuk, şunları söyledi:
"Şu ana kadar Bakanlığın bu konuda hiçbir önlem almadığı görülüyor. Küçücük çocuklarımız, okullarda arsenik miktarı yüksek olduğu iddia edilen sulardan içecek. Veliler çok endişeli, temiz ve sağlıklı su sağlanması için yetkililerin bir an önce önlem almasını istiyor. Bakanlık okullarda bir an önce su seferberliği ilan etmeli ve bir dizi acil önlem almalı. Aksi takdirde çocuklarımız büyük bir sağlık skandalının kurbanları olacak ve kansere yol açan arsenikli su, sağlıksız nesillerin yetişmesine neden olacaktır. Okullar, imkanları ölçüsünde sebil temin etmeli, kantinlerde satılan ambalajlı suların markalı ve Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olmasına dikkat edilmeli, tuvaletlerde ’Sular temiz değildir, kesinlikle içmeyiniz’ yazılı uyarı levhaları asılmalı. Veliler de çocuklarının yanıda sağlıklı su bulundurmalı, çeşme suyunu içmemeleri gerektiğini söylemeliler."(Radikal)