E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Münevver Filmi İptal Oldu 

İstanbul´da işlenen ``Münevver Karabulut'' cinayetini konu alan sinema filmi projesi iptal oldu. Yapımcı Melih Göğebakan, cinayetin tarafları Karabulut ve Garipoğlu ailelerinin tutumları nedeniyle projenin iptal edildiğini söyledi.

22.12.2009 - 12:13
Münevver Filmi İptal Oldu

Göğebakan, Karabulut ailesinin kızları üzerinden para kazanma peşinde olduğunu ve Garipoğlu ailesinin ise filmin yapımını engellemek için kendisini tehdit ettiğini öne sürerek her iki aileyi sert sözlerle suçladı.

İstanbul Etiler´de 3 Mart 2009 akşamı bir çöp konteynırında cesedi parçalanmış olarak bulunan Münevver Karabulut ve zanlı Cem Garipoğlu´nun yaşantısını konu alacak filmin yapımcısı Melih Göğebakan, çeşitli organizasyonlar için geldiği Bodrum´da DHA´ya açıklamalarda bulundu. Film projesinin iptal edildiğini açıklayan Göğebakan, gençlerin ekstrem duygulara varış hikayesinin anlatılacağı filmin 2010 şubat ayında vizyona girmesinin planlandığını ve çok sayıda sanatçı ile anlaşmaya varıldığını söyledi. Buna karşın hazırlıklar sırasında hem Karabulut hem de Garipoğlu ailelerinden farklı tavırlarla karşılaştığını kaydeden Göğebakan, her iki aileyi de sert sözlerle suçladı.

KARABULUT AİLESİNİN PARA HIRSI
Münevver´in annesi Nagihan ve babası Süreyya Karabulut´un para kazanma hırslarının projenin iptal edilmesindeki en önemli etken olduğunu öne süren Göğebakan, ``Bundan yaklaşık 6-7 ay önce Karabulut isimli sinema filmi projesini geliştirme düşüncesini Süreyya Karabulut'a aktardım ve olumlu yanıt aldım. Projenin başında Münevver Karabulut adına okul yaptırmayı düşünüyorduk. Daha sonra Nagihan ve Süreyya Karabulut'un isteği üzerine bundan vazgeçildi. Amacımız toplumsal bir olayı gündeme getirmek bu acıların bir daha yaşanmaması için azami tedbirlerin alınmasını sağlamaktı. Süreyya Karabulut ile sözlü anlaşmamızın ardından bana avukatının hazırladığı bir sözleşmeyi imzalamam için gönderdi. Baba Karabulut gönderdiği sözleşmeye göre telif haklarının yüzde 70'ni istiyordu. Avukatımla, telif hakları devirleriyle ilgili sözleşmeyi incelediğimizde filmin yayınlanma, çoğaltma, işletme, kanal satışları ve temsil haklarından yüzde 70'nin istendiğini gördük. Süreyya Karabulut ve eşi Nagihan hanım ile yedi kez büromuzda yüz yüze görüştüğümüzde bana, ´siz bu işi bedavaya yapmıyorsunuz, para kazanacaksınız, ben hesapladım yaklaşık 6 milyon dolar buradan para kazanacaksınız, bu nedenle film başlamadan proje aşamasında 400 bin lira isterim. Sonuçta bizim kızımız öldü ciğerimiz yanıyor ama yapacağımız sözleşme ile iki tarafın da çıkarlarını garantiye alalım´ dedi. Biz yüzde 70´lik bir payı ve film çekimlerinin öncesinde 400 bin lirayı kendisine veremeyeceğimizi ve bu sözleşmeyi imzalayamayacağımızı söyleyerek projeden bu hafta içerisinde verdiğimiz karar ile vazgeçtik'' dedi.

GARİPOĞLU AİLESİNDEN TEHDİT
Film projesinin iptalinde diğer etkenin ise Garipoğlu ailesi olduğunu savunan Göğebakan, aileden hazırlık aşamasında sık sık tehdit aldıklarını öne sürdü. Göğebakan, ``Garipoğlu'nun adamları tarafından stüdyom basıldı, filmin yapılmaması yönünde bana o güne kadar yaptığım masraflar karşısında 120 bin lira teklif ettiler. Ben filmi yapacağımı söyledim. Daha sonra açtıkları internet siteleri ile benim dolandırıcı olduğumu beyan eden yayınlar yapmaya başladılar. Tehdit başta olmak üzere ve diğer konularda Garipoğlu ailesi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum. Ben organizatörüm, yayıncıyım, menajerim ve hayatımın ilk filmini çekecektim. Gerek tehditler ve gerekse de Karabulut ailesinin tutarsız davranışları sonucu bu projeden yani Karabulut filmini çekmekten vazgeçtim. Üzüldüğüm en büyük olay ise anlaşma yaptığımız sanatçılara mahçup olmamız. Karabulut filmi ile Türk sinemacılığında tabuları yıkacaktık ama olmadı. Yasal haklarımı tabii ki sonuna kadar arayacağım, bu kadar parayı boşuna mı harcadım'' dedi.


ÜNLÜ OYUNCULARLA ANLAŞTIK
Filmin senaryo ve tanıtım hazırlıklarının yapıldığını, sanatçılarla anlaşma sağlandığını belirten Göğebakan, `` Süreyya karabulut daha önce yaptığımız tüm görüşmelerde ´siz hazırlığınızı yapın, senaryoyu hazırlayın, bu filmi yapın´ demişti. Biz de aralarında Cüneyt Arkın, Ekrem Bora, Perihan Savaş, Tarık Tarcan ve Selçuk Ural´ın da bulunduğu ünlü oyuncularla anlaştık, senaryoyu hazırladık. Münevver Karabulut'u 2008 dünya güzeli ve 2009 Kainat güzeli Almeda Abazi oynayacaktı. Eylül ayında Antalya'da düzenlediğimiz basın toplantısı ile Karabulut filminin projesini ve sanatçılarının tanıtımını yaptık. Karabulut filmi projesi için bugüne kadar tam 210 bin lira para harcadık. Karabulut ailesine güvenmiştik. Antalya, İstanbul, Rusya, Hollanda, Ermenistan ve Rusya'da çekilecek ve yaklaşık 3,5 milyon liraya malolacak film için 20 Ekim 2009´da çekime başlayıp 2010 yılının şubat ayında vizyona girmesini sağlayacaktık. İnsan hayatında her daim olagelen paradoksların sorgulanması, tartışmaya açılması, objektif bakış açısıyla irdelenmesi, dersler çıkarılması, gençlerimizin sorunları ile toplum ve gençler arasındaki ilişkilerin kırılma noktaları, filmde ele alınacaktı. Sinema dünyasında zor duruma düştüm. Maddi ve manevi yıprandım, yasal haklarımı aramak için avukatım aracılığı ile dava açtım. Süreyya Karabulut bu filmin yapılacağını birçok kez basın önündede açıklamıştı'' dedi.

Göğebakan filmde ayrıca Sümer Tilmaç, Serpil Çakmaklı, Almeda Abazi, Selahattin Taşdöven, Özcan Varaylı, Naci Taşdöven, Vatan Şaşmaz, Tuğçe Özbudak, İbrahim Yılmaz, Gaye Aksu, Baran Ayhan, Yüksel Arıcı, İpek Tanrıyar, Berna Öztürk, Kerim Yağcı, Ayfer Çalgıcı, Barış Kömürcüoğlu, Uğur Işılak, Tuğba Özay, Çetin Yeltekin, Turgay Tanülkü, İsa Yıldırım ve Coşkun Döğen isimli sanatçılarında yer alması için tüm anlaşmaların sağlanmış olduğunuda belirtti.


BABA KARABULUT
Yapımcı Melih Göğebakan'ın iddialarını DHA muhabirine telefonla yanıtlayan Süreyya Karabulut ise kızının adının rant amacıyla kullanılmasını önlemek için gerekli yasal işlemleri başlattığını söyledi. Karabulut, ``Evet bana kızımın bir filmini çekeceklerini söylediler. Kızım canım ciğerim yandı. Biz Münevverim'den sonra aile olarak kendimize gelemedik, ruhsal çöküntü içerisindeyiz. Şu anda işe gelip giderken bindiğim otobüsü bile hatırlamadığım oluyor. Bu nedenle Göğebakan ile üç kez görüştüğümüzde ´Senaryoyu hazırlayın, görelim avukatım durumu incelesin, konuşalım´ dedim. Beş kuruş para istemiş değilim. Ben başka Münevver yanmasın, katiller aylarca ortalıkta dolaşmasın diye ne gerekiyorsa yapılsın istedim. Kızımın cenazesi üzerinden para pazarlığı yapmam söz konusu olamaz. Göğebakan, kızımın ve ailemizin adı üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Çok açık ve net söylüyorum bana İstanbul'un tapusunu verseler acımızı dindiremezler. Kaldı ki Göğebakan ile yapmış olduğumuz hiçbir sözleşme ve anlaşma ne yazılı ne de sözlü olarak var. 210 bin lira gibi bir parayı anlaşma sağlanmadan harcayacak kadar aklı yok mu? Biz de yasal haklarımızı korumak, kızımın adının rant amacı ile kullanılmasını önlemek için gerekli yasal işlemleri başlattık'' dedi.

YORUMLAR
Toplam 15 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Seyfettin Taş 18 Aralık 2009 Cuma 22:37

Bu AKP nin planı idi amaçları,YARSAV ı bölmek...

Yorumu oyla      18      10  
Riyakarlık 18 Aralık 2009 Cuma 19:37

YARSAV'a üyelik Başkanlığa ve yönetime aday olmak kendi projelerini anlatıp gördüğün aksaklıklara dikkat çekip vizyon koymak hak sahipleri için sınırlı veya yasak değil. Karşılarına başka dernekle çıkmak ise Raportör Can'ın yaptığı gibi Baro seçimlerini kaybettim alternatif baro kuralım demek..

Yorumu oyla      18      10  
Yazar 18 Aralık 2009 Cuma 15:15

Şimdi birde yandaş demokratlar çıktı!!

Yorumu oyla      18      10  
Totem 18 Aralık 2009 Cuma 12:35

Şimdi bu kurulan dernek hakkındaki yorumlara katılıyorum.bu dernekte taraflı ve rengi belli.ancak bu derneğe sallayıp duranlar ve taraflı olduğu söylemlerinde bulunanlar yarsavın tarafsız bir dernek olduğunu söyleyebilirmi?hayır diyemezler zira yarsavında rengi çok net.eğer yarsavı savunuyorsanız bu yeni oluşumu eleştirmeye hiç hakkınız yok.samimi olun birazhani bazen kuvvetler dengesinden bahsediyorsunuz ya,ne güzel işte yargı derneklerinde de güçler dengesi oluşmuş:)neden kızıyorsunuz..

Yorumu oyla      18      10  
KADİR 18 Aralık 2009 Cuma 12:00

ahanda bölücü dtpeyle ortak bi nokta eş başkanlık!!! amblem yada flamanızda f olursa tam ab-d+pensilvanya uyumu olur :-)))

Yorumu oyla      18      10  
Analitik Bakış 18 Aralık 2009 Cuma 11:47

Demokrasi Maskesini yüzünden, sözünü dilinden düşürmeyenler dün Abdi İpekçi'de şovlarını yaptılar. Önceki gün Eczanelerin protestolarına sözleşmeyi fesh ederek açılımda bulundular, ondan önceki gün haklarını aramaya çalışan tren işçilerini işten attılar. Seçimlerden önce "Bize oy vermezseniz Hizmet Alamazsınız" diyerek siyaset dersi verdiler. Basını himayelerine alıp fazla yorulmamaları, zaman kaybetmemeleri için ne yazacaklarını söylediler. Devleti yıkma ve bölme özgürlüğü ise en sevdikleri.

Yorumu oyla      18      10  
Metot 18 Aralık 2009 Cuma 11:23

Yargıdaki bu yarılma; yarımızı memnun,öteki yarımızı da mahzun edecektir.Yargıya,*hayırlı yarılmalar* diliyorum.

Yorumu oyla      18      10  
İNÖNÜCÜ OLMAYAN % 100-Halis-Muhlis Süper ATATÜRKÇÜ 18 Aralık 2009 Cuma 11:07

Eveeet! Artık meydan boş değil! Demokratlar da sahnede.. Yok ölee!.. Unutmayalım; Her Hondurasçının mutlaka bir Fernando LUGO'su vardır!

Yorumu oyla      18      10  
ikoncan 18 Aralık 2009 Cuma 11:03

Yargının Hak İş'i hayırlı olsun. Çok seslilik iyidir. Çıkıpta Ümraniye davasında yapılanları savunacak halleri yok. O konularda susar Hükümetin Yargıyı Biçimlendirme ve daha da cenderesi altına alma girişimlerine katkı verirler. Bunların demokrasisi de o kadar oluyor.

Yorumu oyla      18      10  
hulya-2 18 Aralık 2009 Cuma 10:53

Böylece bir dünya işleri için YARSAVIMIZ, ahriret işleri içinde "DEMOKRAT YARGIMIZ olmuş oldu.Arkadaşlara hayırlı uğurlu olsun...

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ela Altın 50. Yılını Kutladı
Türk Sanat Müziğinin Efsane İsimlerinden Ela Altın, Sanat Hayatının 50. ...
'Sümmani Baba'nın Torununa Kültür Bakanlığı'ndan Ödül
Erzurumlu Ünlü Âşık 'Sümmani Baba'nın Torunu Hüseyin Yazıcı (Sümmanioğlu), ...
2 Yeni Kitaba "Video Klipli" Tanıtım
Asiye Koray Bendon'un İki Kitabının Tanıtımı İçin Video Klip Çekildi. ...
 
Tiyatro Sanatçısı Ali Taygun, Klasik Müzikle Uğurlandı
Akciğer kanseri teşhisiyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ...
Zeki Ökten, Son Yolculuğuna Uğurlanıyor
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 68 yaşında vefat eden Türk sinemasının ...
Ankaralı Jazz Severler Müziğe Doyacak
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası jazz müziğinin sevilen eserlerini ...
 
Kösem Sultan Oluyor
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki 'Mahpeyker' lakaplı 'Kösem Sultan'ın hayatı film oluyor.
Dünyanın En Pahalı Filmi Vizyonda
Bu hafta 4'ü yerli 5 yeni film sinemaseverlerle buluşurken, dünyanın en ...
'Vavien' Filminin Galası Yapıldı
Başrollerinde Engin Günaydın ile Binnur Kaya'nın oynadığı 'Vavien' filminin ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
japonya
Serdar Ortaç
DEAŞ
Volero
PSG
yargıtay
Şota Arveladze
Ersun Yanal
Kayseri Erciyesspor