Dinç, yaptığı açıklamada, 2005 yılında paradan 6 sıfır atılmasıyla birlikte Türk lirasının 1 milyon kat değer kazandığını ifade etti.
Paradan sıfır atılmasıyla alışverişlerde kuruşuna kadar para üstü almanın mümkün olduğunu anlatan Dinç, ’’Marketlerde etiket fiyatında görüyoruz 1,99 lira. Bu, müşteri 2 lira verdiği zaman kasadaki görevlinin 1 kuruş para üstü vermesi gerektiği anlamına gelir’’ dedi.
Tüketicilerin bilinçli davranması gerektiğini vurgulayan Dinç, Ancak marketlerin kuruşla işlem yapmak istemediğini savundu.
Zaman zaman marketlerin para üstü verme konusunda 5-10 kuruşa kadar yukarı tamamlama uygulaması yaptığını belirten Dinç, şunları kaydetti:
’’Bazı marketler nakit alışverişlerde, kuruşları para üstü olarak vermiyor. Bu da vergiye yansımayan gizli zam anlamına gelir. Tüketicilerin, peşin alışverişlerinde paralarını son kuruşuna kadar istemeleri gerekir. Özellikle marketlerin tüketiciyi aldatma yönünde gizli girişimi var. Bunlar tüketiciye saygı göstermeyen markettir. Bazı dönemlerde biz bu konuda eylem yaptık. Kasada paranın üstü tam verilmediği zaman, malzemeyi geri bırakıyoruz. Bunu diğer müşterilere örnek olsun diye yapıyoruz. Bazen bir kuruş için kasa görevlisiyle konuştuğum zaman, diğer müşterilerden tepki alıyorum. ’Bir liranın hesabını yapıyorsan, ben sana veririm’ diyen bile oldu. Kimse bu duruma düşmek istemez. Kimsenin 1 kuruşa ihtiyacı yoktur. Ancak para üstünün üstüne yatmak tüketiciye saygısızlıktır.’’
Avrupa ve Amerika’nın bu konuda oldukça hassas olduğunu dile getiren Dinç, ’’Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde böyle bir sorun olmuyor. Peşin alışveriş yapan tüketici, para üstünden kuruşları çalınarak cezalandırılıyor’’ diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da ’’Hep birlikte kuruşa sahip çıkalım’’ diye uyarıda bulunduğunu hatırlatan Dinç, para üstü istemenin ayıp olmadığını, alınmayan her kuruşun enflasyonda eksi değer olduğunu söyledi.
Ayrıca marketlerin kestikleri para üstlerinin 1 kuruş değil çoğu, zaman 3-4 kuruş olabildiğini dile getiren Dinç, şöyle devam etti:
’’2007 yılında bir araştırma yaptık. Günlük bir kasiyerin ortalama bin adet fiş kestiğini hesapladık. Ortalama 2 kuruş dersek, 41 kasası bulunan bir market, günlük 82 bin kuruş yani 820 lirayı kasa fazlası olarak alıyor. Bu rakam aylık 24 bin 600 lira eder. Bu hesapta cumartesi ve pazar yoğunluğunu hiç saymıyoruz. Bu araştırmayı 2007 yılında yaptık. Aradan geçen zamanda değişen tek şey, para üstünden kesilen kuruş, o zaman 1-2 kuruştu, şimdi 3-4 kuruşları da kesiyorlar. Yani para üstü 5’in katlarının altındaysa parayı ödemiyorlar.’’
-YTL VE YKr’LERİN KULLANIMI-
Dinç, 2010 yılı başından itibaren tedavüldeki paralardan ’’yeni’’ ibaresinin kaldırıldığını belirterek, ’’Bu konuda bir bilgi kirliliği var. ’Yeni’ ibareli paralar, 2010 yılbaşı itibariyle kullanılmayacak. Tüketiciler, ellerinde bulunan YTL ve YKr’leri Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinden değiştirebilir’’ dedi.
8 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlana tebliğle E-8 emisyon grubu YTL banknotların 1 Ocak 2010 itibariyle tedavülden kaldırıldığını ve 1 Ocak 2020 tarihine kadar da Merkez Bankası ya da Ziraat Bankası şubelerinde değiştirilebileceğini ifade eden Dinç, 22 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete’deki tebliğe göre de YKr’lerin 1 Ocak 2010 tarihinde tedavülden kaldırıldığını ve 31 Aralık 2010 tarihine kadar Merkez Bankası ya da Ziraat Bankası şubelerinden değiştirilebileceğini belirtti.
Dinç, ’’Yani kağıt paralar için 10 yıl olan zaman aşımı süresi, madeni paralar için 1 yıl olarak öngörülmüştür’’ dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...