Türkiye'de kürtajın kısıtlanması önerisinin "yeni bir savaşı tetiklediği" belirtildi. Newsweek dergisinin Moskova ve İstanbul Büro Şefi Owen Matthews, "Türban hakları savaşında Erdoğan AB'nin desteğine sahipti. Kürtaja karşı son kampanyası ise, AB'li yetkililerden çok farklı bir yanıt aldı" diye yazdı. "Erdoğan, dini temelli toplum mühendisliği için yetkisi olduğuna inanıyor, bu da Türkiye'nin Avrupa'daki birçok dostu için bir kaygı" değerlendirmelerine yer verilen analizde kürtaj girişimi için "bir Erdoğan klasiği" yorumu yapıldı.
Owen Matthews, Newsweek sitesinde yayımlanan, "Türkiye'de Kürtaj Yasası, Devlete karşı Cami Konusunda Yeni Bir Savaş Tetikledi" başlıklı analizine "Türkiye'deki kültür savaşlarının son raundunda İstanbul'da binlerce kadın sokağa döküldü" diye başladı. Analizde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "kürtaj cinayettir" yönündeki sözlerinin, Türk toplumunda "dinin rolüne ilişkin yeni bir çatışmayı tetiklediği", bu çatışmada tarafların ise "laik, Batılaşmış kentsel azınlık" ile AKP'nin "gücünü aldığı muhafazakar İslami merkezi bölge" olduğu öne sürüldü.
"AB'den bu kez çok farklı bir yanıt geldi"
"Erdoğan ve müttefikleri"nin "türban" mücadelesini kazandıklarını kaydeden Matthews, "Türban hakları savaşında Erdoğan Avrupa Birliği'nin desteğine sahipti. Kürtaja karşı son kampanyası ise, AB'li yetkililerden çok farklı bir yanıt aldı" yorumunu yaptı.
Matthews, Avrupa'da kürtaj hakları konusunda standart bulunmadığına, bazı Katolik ülkelerde yasak veya sınırlama bulunduğuna dikkat çekti, ancak birçok Avrupalı gözlemcinin, "Erdoğan'ın dini bir gündem empoze etmeye çalışmasından kaygı duyduğunu" yazdı ve şöyle devam etti:
"İstanbul'daki Batılı bir diplomat, 'İktidarının ilk yıllarında AKP'nin önceliği, ifade özgürlüğü yasalarında reform yaparak, ordunun siyasi rolünü azaltarak Türkiye'de totalitarizmin mirasını ortadan kaldırmaktı. Şimdi ise Erdoğan, dini temelli toplum mühendisliği yetkisi olduğuna inanıyor, bu da Türkiye'nin Avrupa'daki birçok dostu için bir kaygı' diyor."
Owen Matthews, AKP'nin son olarak "benzer bir plana" Başbakan'ın zinanın suç sayılmasını önerdiği 2004 yılında giriştiğini, ancak o dönemde Türkiye AB üyeliğini tüm güçle hedeflediği için Avrupa liderleri söz konusu öneriye sert eleştirilerle yanıt verdiğinde Erdoğan'ın "sessizce" vazgeçtiği yorumunu yaptı.
"Erdoğan hiçbir zaman o kadar popüler olmamıştı"
O zamandan beri 8 yıl geçtiği, birçok şeyin değiştiği belirtilen analizde şöyle denildi:
"Avrupa derin bir finansal kriz ve devamlı bir siyasi felçle karşı karşıya iken Türkiye hala yüzde 4 üzerinde bir ekonomik büyüme üretiyor. Erdoğan da, altı seçim ve referandum kazandı. 10 yıllık iktidardan sonra da Erdoğan, büyük ölçüde şaşmaz bir popülizm içgüdüsü sayesinde hiçbir zaman bu kadar popüler olmamıştı. AKP'nin kürtaja saldırısı, bir Erdoğan klasiği yani, açığa vurulmamış, ima edilen dini tonlar destekli kaba bir Türk milliyetçiliği."
"Fazıl Say, mâhmum olursa hapis cezasıyla karşı karşıya"
Newsweek büro şefi Matthews, analizinde kürtaj adımının, AKP yerel otoriterlerinin, içki yasaklama, sadece kadınlar için otobüs gibi girişimlerinin ardından atıldığını, bunların da "tırmanan İslamlaşma" iddialarını tetiklediğini yazdıktan sonra Fazıl Say hakkında açılan davaya şu sözlerle dikkat çekti:
"11. Yüzyılın İranlı şairi Ömer Hayyam'dan alıntılara bir twitter mesajında yer verdikten sonra uluslararası üne sahip olan Türk konser piyanisti Fazıl Say, hakkında 'kamu önünde dini değerlere hakaret' gerekçesiyle dava açıldı. Mahkûm olursa 18 aya kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalacak."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...