Prof. Dr. Özgen Doğan evde maske yapımını anlattı 

Dünya üzerinde 1 milyonu aşkın kişiye bulaşan koronavirüs salgını nedeniyle ölenlerin sayısı 50 bini geçmiş durumda. Türkiye'de vaka ve ölüm sayısı yükseliyor.

Dünya Sağlık Örgütü sagının ilk günlerinde sadece hasta olanlarla, hastalara müdahale eden sağlık çalışanlarının maske takmasını tavsiye ediyor, sağlıklı olanlara ise önermiyordu. 

Ancak salgında özellikle asemptomatik hastaların rolünün ortaya çıkmasının ardından uzmanlar izolasyonun yanına maske takmayı da ekledi. 

Bu kişilerden biri de NTV'de Ahmet Arpat'ın konuğu olan Prof. Dr. Özgen Doğan oldu. 

Salgının merkezi haline gelen ABD'nin New York kentinde bir hastanede kardiyolog olarak görev yapan Prof. Doğan, hastalığın yayılmasında izolasyonun önemini vurguladı. 

Eğer toplumun her bireyine N95 maskesi takılabilirse bunun çok önemli bir adım olacağını ifade eden Doğan, "Mükemmel iyinin düşmanı olmamalı. Onun için sokağa çıkan her insan maske takmalı." dedi.

Nüfusun her bireyine maske vermenin mümkün olamayabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Özgen Doğan, evde hangi malzemelerle maske yapılabileceğini anlattı:

"Dokunmamış bir bez olması lazım. Akrilik gibi mesela. Bir pamuk yüzey, akrilik ve bir pamuk yüzey daha. Pamuğun özelliği de fazla sıvı tutmaması. Evde herkes üç tane yapar. Birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün kullanabilir. Çünkü 3-4 günden fazla kalmayacaktır o maskenin üzerindeki şeyler. Yıkanabilir de bunlar."

Sütyenlerin de maske olarak kullanılabileceğini ifade eden Doğan, Sütyenin maskeye çevrilmesi ile ilgili olarak da şu bilgiyi verdi:

"Sütyenin bir bölümünü alıp üzerine başka şeyler de koyup yapabilirsiniz. Bu da evde çok rahat yapılabilecek bir şey. Bunu yaptığında hastaysan başkasına geçirmiyorsun. Hem de başkalarından sana gelmiyor."

Her insanın dışarı maskeli çıkması ve mümkün olduğu kadar diğer insanlardan uzak durması gerektiğinin altını çizen Doğan, "Bir adam boyu diyorduk, şimdi iki adam boyu oldu. Aksıran öksüren kişiler için belki daha fazladır. Onun için en önemli şey burada sosyal izolasyon " dedi.

New York'ta yaşadığı bir sosyal izolasyona aykırı örneği paylaşan Doğan, restoranların kapatılmasına rağmen evlere servisin devam etmesini de sakıncalarını anlatarak ifade etti. 

Virüsün üç yolla bulaştığının altını çizen Prof. Dr. Özgen Doğan, bunların da göz, burun ve ağız olduğunu söyledi. 

Salgının New York ve dünya açısından henüz pik noktasına ulaşmadığını vurgulayan Doğan, 7 ile 21 gün arasında bir süreçte tırmanışın süreceğini bunun ardından aşağı yönlü daha hızlı bir seyir izleneceğini belirtti. 

Prof. Doğan, sosyal medyadan çok sık kendisine yöneltilen bir soru olduğu belirterek tonik içilmesinin virüse karşı faydasına ilişkin bilgi de verdi. 

Sözlerine "biraz spekülatif ama..." diye başlayan Doğan, "Tonik suyu ile ilgili çok soru alıyorum. Tonik içmek faydalı mı? Toniğin içinde Quinine (kinin) var. Faydası olabilir. En azından zararı olacağını düşünmüyorum" dedi. 

TONİK NEDİR?

Alkolsüz içecekler tebliğine göre tonik, su, şeker, kinin ve/veya narincin ile tekniğine göre üretilen ve karbondioksit ile gazlandırılmış bir içecek.

Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kinin miktarı sülfat tuzu cinsinden en çok 85 mg/L olmalı deniyor.

"Kinin içeren ürünlerde "Kinin içerir" ifadesi, marka ile aynı yüzeyde yer alan ürün adının altında, farklı ve dikkat çekici renkte ve büyüklükte belirgin bir şekilde yer almalı ve ürün etiketinde bu bileşenin miktarı belirtilmelidir. " ifadesi de tebliğde yer alıyor...

KİNİN NEDİR?

Alm. Chinin (n), Fr. Quinine (f), İng. Quinine. Kınakınanın en önemli alkaloidi. Tıbbî bitki. Güney Amerikada yabânî olarak yetişir. Kınakına ağacının botanik ilmindeki ismi Cinchonadır. Kınakına ağacının kabukları, eskiden beri ateşli hastalıkların tedâvisinde yerli halk tarafından kullanılmaktadır. Onuncu yüzyılda Avrupada kınakına ticâreti Cizvitlerin elinde olduğu için bir ara bu ilaca, Cizvit tozu da denilmiştir. Sonraları Romada Kardinal Lugo ilâcın kullanılmasını tavsiye ettiği için Kardinal tozu adıyla da kullanılmıştır.