Şimşek, Bakanlığının 2010 bütçesinin ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Komisyondaki görüşmeler sırasında gelir tahminlerine yönelik eleştirilerde de bulunulduğuna dikkati çeken Şimşek, 2010 yılında 193,3 milyar lira olarak öngörülen vergi gelirlerinde, bu yıla oranla 29,7 milyar liralık bir fark olduğunu vurguladı. Büyüme oranı ve deflatör ile karşılaştırıldığında bunun yüksek bir oran olduğunu kaydeden Şimşek, şöyle devam etti:
’’2010 yılında maktu vergi ve harçlarda ayarlamalar yapacağız. BOTAŞ gibi kuruluşların da borçlarının bir kısmını ödeyeceğini varsaydık. Maktu vergi içinde akaryakıt var. Bir miktarı da 2009 yılı içinde yapıldı. Burada 10,5 milyar liralık bir gelir öngörüsü var. 2009’da vergi indirimleri yapıldı, artık bunlarda kalktı. Burada 3,2 milyar liralık bir fark var. İndirimlerle 3,2 milyar liradan vazgeçilmişti, şimdi vazgeçilmiyor. Bu ek bir gelirdir.
2009’ın ikinci yarısında petrol ürünü ve tütünün ÖTV’sindeki artan maktu tutarlar, 2010’da tüm yıl olarak uygulanacak. Oradan da 3,3 milyar liralık bir gelir öngörülüyor. Vergi düzenlemelerinin tam yıl etkisinden 17 milyar lira gelir bekleniyor. 17 milyarı 29,7 milyar liradan çıkardığımızda, geriye 12,7 milyar lira kalıyor. Bu da bizim öngördüğümüz reel büyüme ile deflatörün altında. Yani burada bir takım varsayımlar var. O varsayımlar gerçekleşmezse, o zaman sorgulama yapılır.’’
-VERGİ YÜKÜ-
Konuşmasında vergi yükünün, ’’şehir efsanesi’’ne dönüştüğünü de kaydeden Şimşek, iddiaların aksine Türkiye’de vergi yükünün yüksek olmadığını savundu.
Vergi gelirleri, SSK ve mahalli idare payları dahil vergi yükünün GSYH’ya oranının yüzde 23,6 olduğunu bildiren Şimşek,şöyle devam etti:
’’Türkiye bu oranla da 30 OECD ülkesi arasında 28’inci sırada. Sadece vergi gelirleri bakımından bu yük yüzde 17,3 olarak hesaplanıyor. Burada da Türkiye 25’inci sırada. Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerde de Türkiye’nin ülke sıralaması 25. Sosyal güvenlik yükü yüzde 6 civarında. O da bizi 28’inci sıraya taşıyor. Mülkiyet üzerinden alınan vergiler ise oran yüzde 0,7. Burada da sonuncu sıradayız. Mal ve hizmetten alınan vergilerde de yüzde 11’le ortalardayız.
Evet, bazı spesifik mal ve hizmetlerde oranlar yüksek. Hareket alanı kazandıkça bunlarda da adım atmamız lazım. Akaryakıt, özel iletişim vergisi ve otomotiv vergilerini bir tarafa bırakırsak, bir çok vergide OECD’nin ya en düşük ülkelerinden biriyiz, ya da en düşüğüyüz.’’
-MEMUR MAAŞLARI-
Bakan Şimşek, milletvekillerinin bazı memur gruplarıyla ilgili maaş düzeltmesi talebinde bulunması üzerine de ’’herhangi bir kesimin özlük haklarına ilişkin bir düzenlemeyi benden beklemeyin. Yapacaksak toplu yapalım. Böyle olsun ki sağlıklı olsun’’ dedi.
Yurt dışındaki bankalarda Türklere ait hesaplar konusunda Lüksemburg ve İsviçre gibi ülkelerden bilgi alınacağına da işaret eden Şimşek, bu konuda İsviçre ile parafe edilen anlaşmaya, yakında imzaların da konulacağını ve ardından da anlaşmanın Meclise sevk edileceğini belirtti.
Bakan Şimşek, ’’Amacımız kimseyi korkutmak değil ama vergi yükümlülüğü konusunda biz toleranslı davranamayız. Nerede olursa olsun, vergisini ödesin. Türk vatandaşları, ister içeride, ister dışarıda yaşasın, onların banka hesapları konusunda her türlü çalışmayı yapıyoruz, anlaşmaları yapıyoruz. Parayı getirir getirmez, bu bir tercihtir ama anlaşmaları yaptıktan sonra geçmişe yönelik bilgileri alabileceğiz’’ açıklamasında bulundu.
Maliye Bakanı, Hazine taşınmazları ile ilgili değerlendirmesi sırasında da bedava bir şeyin iyi sonuç doğurmadığını, her şeyin mutlaka karşılığının ödenmesi gerektiğini vurguladı.
Şimşek, üniversiteler hariç bir mülkiyetin cari değeri üzerinden satılmaması halinde, özel sektöre geçmesini doğru bulmadığını da sözlerine ekledi