TAHA KIVANÇ: DERİN TEMASLAR VAR 

Ona bakıp bugünden geriye doğru değerlendirme yaptığımda, 2002 yılında seçimin neden erkene alındığını daha iyi anlayabiliyorum, son bir-iki ay içerisinde yaşanan akıl almaz siyasi olaylar daha anlaşılır hale geliyor.

Sözün özünü en başta yazayım: Yaşanan olayların hepsinin bir yerinde İlhan Selçuk bulunuyor…

2002 yılı Şubat ayında İlhan Selçuk Ankara'da bir dizi temas yaptı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve MHP lideri Devlet Bahçeli'yle görüştüğü biliniyor. Büyük ihtimalle eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de görüşme trafiğinin bir yerlerinde var. Cumhuriyet'in imzasız başyazılarını da kaleme alan İlhan Selçuk'un Cumhurbaşkanı Sezer'le ilişkisini sonradan daha da koyulttuğu biliniyor. Bu konuda Ertuğrul Özkök'ün tanıklığına başvurabiliriz: "İlhan Selçuk, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le çok özel ilişki kurabilmiş az sayıda gazeteciden biridir…"

Bu tanıklığın yer aldığı Özkök'ün yazısı son bir yıldır yaşadığımız pek çok olaya ışık tutabilecek ipuçlarına da sahip. 9 Mayıs 2006 tarihli yazıda "Son paragrafa dikkat!" çekiyordu Hürriyet yazarı… Dikkat çektiği son paragraf Cumhuriyet'in İlhan Selçuk tarafından yazıldığı bilinen başyazısındandı. Özkök'ten iz sürelim:

"İlhan Selçuk, geçen cuma günü Cumhurbaşkanı Sezer'le baş başa bir görüşme yaptı. / Dün Cumhuriyet'te yayınlanan imzasız başyazı, işte bu son görüşmenin ışığında değerlendirildiğinde, bana siyasi açıdan ilginç göründü. (* * *) '2007'ye doğru Türkiye Cumhuriyeti büyük bir sınav yaşayacak ve gerilimden geçecek gibi görünüyor. Çünkü Başbakan ve Meclis Başkanı, takıyyeyi bir yana bırakarak geleceğe dönük programlarını ilan etmişlerdir.' / Şimdi şu son bölüme dikkat: / 'Bu yolda yürürlerse, Sayın Cumhurbaşkanı ister istemez anayasal görevinin gereğini yerine getirmek zorunda kalacaktır ki Çankaya'nın bu tutumunu 'taraf tutmak' diye nitelendirmeye çalışmak hukuk devleti mantığına aykırı davranmaktan gayrı bir içerik taşımaz.' Bu sözler ne anlama geliyor?"

O sözlerin ne anlama geldiğini son bir yıl içerisinde yaşadıklarımızla öğrendik. İlhan Selçuk'un 2006 Mayıs ayında verdiği "Sezer Ak Parti'nin cumhurbaşkanı seçememesi için elinden geleni yapacak" haberi doğrulandı. Çankaya Köşkü'nde oturmaya devam ediyor Sezer…

Bazıları Ertuğrul Özkök'ü hafife alır, benim ise 'en hayran olduğum gazeteci'dir o. Bakın, cumhurbaşkanı seçimine bir yıl kala neler yazmış: "AKP kanadına tavsiyem şu: / İlhan Selçuk'un dünkü yazısını ve benim bugünkü yazımı kesip bir kenara koysunlar. / O üstü kapalı sözlerin şifreleri, 2007 Mayıs'ına yaklaşıldıkça tek tek açılacak. / İlhan Selçuk ile Sezer arasındaki bu sohbeti değerlendirirken, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasındaki 'yakınlaşmayı' da bu çerçeve içinde değerlendirmek lazım. / Bana sanki Sezer ile Demirel arasında da bir dirsek teması var gibi geldi."

'Eski toprak' olmasına hayli eski toprak İlhan Selçuk, ama yeni kuşakların yararlandığı imkânlardan haberdar ve ağzına bakanlara "İnternetten de yararlanın, bunları yayın" öğüdü veriyor. Bir mahkemenin aldığı kararı tepkiyle karşılayan Org. (e) Doğu Silahçıoğlu'nun Cumhuriyet'te çıkan yazısı için bir kampanya açılmasını istemişti: "Yazıyı okumadınızsa okuyun, dostlarınıza, yakınlarınıza salık verin, bu yazının yayılması için elimizden geleni yapalım, internet sitelerine yansıtalım, yaygınlaşması için çaba gösterelim."

İnanılmaz gibi gelebilir, ama son bir yıl içerisinde yaşanan internet eksenli enformasyon /dezenformasyon faaliyetlerine de ışık tutuyor bu dokundurma…

Hürriyet yazarının 'Ak Parti kanadı' diye andığı siyasiler tavsiyeyi tutmuşlar mıdır? İki yazıyı kesip saklamışlarsa, kupür arşivlerine eklemeleri için tavsiye edebileceğim başka yazılar da olacak: Selçuk-Özkök ikilisinin yazılarının önemine işaret eden Kulis'ler…

Bütün bunlar ne anlama geliyor? Bence MHP'nin iyi bir yere kamp kurduğuna… Bizim sistemin kilit taşı cumhurbaşkanlığı; anayasada yazılı görev ve yetkileri, seçilme biçimi, süresi gibi ayrıntılara fazla kafa takmayın; Çankaya'da oturan, siyasetin gidiş yönünü etkileyebiliyor. Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı seçtirmemeleri, halkın kafasını cumhurbaşkanı seçimine takması boşuna mı sanıyorsunuz?

Ak Partili birinin cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini aylar öncesinden duyuran İlhan Selçuk, şimdi de beş yıl önce yakınlaştığı MHP için övgü dolu sözler sarf ediyorsa, bir bildiği var demektir…

Acaba MHP'liler bu işe ne diyor?