Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Riyad dönüşü uçakta gazetecilere Kerkük sorunu, İngiltere-İran krizi ve Hrant Dink cinayeti ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Arap Ligi Zirvesi'nde Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile yaptığı ikili görüşmede Kerkük konusunun gündeme geldiğini belirten Erdoğan, Talabani'nin kendisine Kerkük'te inceleme yapması için Türk heyeti göndermesini teklif ettiğini söyledi. Başbakan, Türkiye'nin Kerkük'te yaşananlardan sıkıntı duyduğunu anlatınca Talabani, "Kerkük'le ilgili Iraklıların yanlışı var mı? Heyet gönderin, Kerkük'te inceleme yapsın. Tapu sicil kayıtlarında silinme var mı, araştırsın. Heyet demografik yapıyı da incelesin. Tapuların aslı Bağdat'ta... Türkiye'nin Musul konsolosluğu araştırsın." dedi. Talabani'nin heyet önerisini memnunlukla karşılayan Erdoğan, "Kısa sürede değerlendirip karar vereceğiz." dedi.
İkili temas sırasında Talabani'nin yanında Irak dışişleri bakanı, dışişleri komisyon başkanı da bulunuyordu. Görüşmenin olumlu geçtiğini belirten Erdoğan şunları söyledi: "Talabani 'Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bize yaptıklarınızı inkar edemeyiz. Bizim de yanlışlarımız var; ama sizin de yanlışınız var.' dedi. Özellikle basına yansıyan davet polemiğinden rahatsızlar. Ben de Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olarak kendisini hastaneden aradığımı hatırlattım." Erdoğan, Talabani'nin Kuzey Irak'taki bölücü terör örgütüyle ilgili olarak, 'Türkiye'ye karşı olan bize de karşıdır.' dediğini aktardı. Erdoğan ayrıca Türkiye'nin yeni petrol yasasından memnun olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın Riyad'taki temasları arasında en dikkat çekenlerinden biri de İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki ile olanıydı. İngiltere ile İran arasındaki krizi hatırlatan Başbakan, söz konusu görüşmeyi 'bir gün önce Ankara'da gerçekleşen İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett görüşmesinin devamı' şeklinde nitelendirdi. Başbakan Erdoğan, bayan askerin serbest bırakılma işini bizzat takip edeceğini anlatırken, "Yarın (bugün) Muttaki'yi veya Ahmedinejad'ı kendim arayacağım. Umarım öncelikle bayan askeri bırakırlar." dedi.
Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "İngilizlere İran üzerindeki etkimizi kullanabileceğimizi söylemiştik. Biz bu konudaki ricamızı ilettik. Muttaki olumlu yaklaştı. İranlılar, yakalanan İngiliz askerleri için 'İran suları' diyor, İngiltere 'hayır, Irak suları' diyor. Muttaki, bana 'Bütün GPS görüntülerinde açık şekilde var, vakti gelince açıklayacağız.' dedi. İngiltere ise koordinatların Irak sularında olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Muttaki bayan askerin serbest bırakılması konusunda hemfikir olduğunu söyledi. Bunun üzerine 'Blair'e bildireyim mi?' diye sordum, 'Bildirebilirsiniz.' dedi. Saat 13.00'te Blair'i aradım, İran'ın bayan askeri bırakma sözü verdiğini anlattım. Diğer askerleri de Tahran büyükelçimizin ziyaret edebileceklerini belirttim. O da ziyaretin soruşturma sırasında yapılmasından daha çok memnun olacağını söyledi. Blair teşekkür etti. Serbest bırakılma için işlemlerin sürdüğünü söylediler."
Asgari ile ilişkisi meçhul
Londra ile Tahran arasında patlak veren asker krizinin aralık ayında Türkiye'de ortadan kaybolan İranlı eski yetkili Ali Rıza Asgari ile bağlantısına ilişkin soruya ise Erdoğan şu cevabı verdi: "Askerlerin alınması generalle ilişkili mi, denizde bir şey mi oldu, yoksa sadece sularına girmeyle mi ilgili, bilemiyoruz. İran bir buçuk ay önce bana generalin ismini vererek, 'Ailesi kendisinden haber alamıyor.' diye sordu. Emniyet'e talimat verdim, 'kapılara bakın, giriş ve çıkışları kontrol edin' diye. Türkiye'de olmadığını söylediler. Sonra haber patlak verdi."
Arap Birliği Zirvesi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yoğun görüşme trafiğine sahne oldu. Başbakan, zirvenin açılışında yaptığı konuşmanın yanı sıra bir gün içinde aralarında BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un da bulunduğu 12 ikili görüşme gerçekleştirdi. Bu arada konferans salonunda ilginç bir olay yaşandı. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, aralarında siyasi sorun bulunan Cumhurbaşkanı Emil Lahud'un yanına değil, Başbakan Erdoğan'ın hemen yanına oturdu.
Arap dünyasının Türkiye'ye bakışında büyük değişiklikler yaşandığını belirten Erdoğan, Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerle de ilişkilerin olağanüstü iyi seyrettiğini söyledi. Başbakan, "Türkiye, doğal afetler yaşayan Açe'de 1052 konut yaptı. Sri Lanka ve Maldivler'de Budist ve Müslüman ayrımı yapmaksızın yardım yaptık." dedi.
Erdoğan, Karzai ile Müşerref'i İstanbul'da buluşturacak
Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu ilgisinin AB politikasına etkisiyle ilgili soruyu cevaplandırırken, "AB Temsilcisi Solana'ya söyledim. Seni Ortadoğu'ya gönderiyorum, gücün nereden geliyor? Türkiye Avrupa Birliği'nde olsa sen çok daha güçlü olursun. Türkiye Ortadoğu'nun dili, kültürü, tarihi kökleri var. Hâlâ sıkışınca bizi arıyorsunuz. 'Suriye ile görüşebilir miyiz, Irak'la, Filistin'le nasıl ilişki kurabiliriz?' diye..." ifadelerini kullandı. Afganistan lideri Hamit Karzai de Erdoğan'dan Pakistan lideri Pervez Müşerref'le görüşmelerine aracılık etmesini istedi. Erdoğan, Müşerref'e iletti. Pakistan Devlet Başkanı, Karzai ile Türkiye'nin arabuluculuğunda bir araya gelmeyi kabul etti. Erdoğan 'buluşmanın nisanın sonu veya mayısın ilk haftasında İstanbul'da gerçekleşeceğini' söyledi.
Başbakan Tayyip Erdoğan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüşmesinde Kıbrıs özel temsilcisini şikâyet etti. Erdoğan, "Özel temsilci tarafsız değil. KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve arkadaşları da böyle düşünüyor. Genel sekreter, temsilcinin kendisinden önce atandığını ve değerlendireceğini söyledi." şeklinde konuştu.
Dink cinayeti soruşturması tüm hızıyla sürüyor
Başbakan Erdoğan, Hrant Dink soruşturmasının seyriyle ilgili bir soruya şu cevabı verdi: "Yargı süreci işliyor, yürütme daha ne yapsın? Yeni belgeler yargıya teslim ediliyor. Yeni isimler yakalanıp yargıya teslim ediliyor. Süreç bütün hızıyla devam ediyor. İlk anda iki bakanımı İstanbul'a gönderdim. İlgili birimler arasında istihbarat paylaşımı başladı. Bizim dönemimizde bir olay hariç faili meçhul yok. O konuyla ilgili bazı soru işaretlerim devam ediyor." Seçimlerde AK Parti'nin kadın milletvekilleri sayısında artış olacağını vurgulayan Erdoğan, "Bu konuda CHP bizimle yarışamaz." dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...