Temiz olmayan depolardaki suların içilmemesine rağmen, el yıkama ve banyo yapmada kullanılmasıyla çeşitli hastalıkların habercisi olduğunu belirten uzmanlar, senede en az iki kez su depolarının temizlenmesini tavsiye ediyor.
Bursa'nın Orhaneli, Harmancık ve İnegöl ilçelerinde köy ve mahalle muhtarları ve belediye çalışanlarına su sanitasyonu konusunda eğitim verildi. Uzmanlar, kamu görevlilerine, su depolarının kapaklarının sürekli kapalı tutulması gerektiğini söyledi. Orhaneli İbrahim Hüseyin Çağlayan İlköğretim Okulu konferans salonunda Kimya Mühendisi Nihad Demirel, Çevre Sağlık Teknisyeni Mahmut Oruç, Çevre Sağlık Teknisyeni Eyüp Altunoğlu ve Çevre Sağlık Teknisyeni Veysel Şimşek tarafından verilen eğitimde 'dünyada ve Türkiye'de su kapasitesi ve potansiyeli, dünyada su zenginlik ölçütü, nüfus artışı ve su kaynaklarının kirlenmesi sonucu her yıl kişi başına düşen su miktarının azaldığı, bu nedenle su kaynaklarının korunmasının önemli olduğu, suyun devamlı ve güvenilir olarak halka ulaştırılmasında yerel yönetimlerin sorumluluğu' konuları masaya yatırıldı. Nihad Demirel, "Kaptaj, isale hatları, manevra odaları ve depoların özeliklerinin olumlu ve olumsuz örnekleri, su depolarının temizlenmesi, içme suyunun nitelikleri, suyu kirleten etmenlere son derece dikkat etmeliyiz.
Sağlıksız su içmenin riskleri, şebekeye verilecek suyun dezenfeksiyonun sağlanması ve su kaynaklı hastalıklar ve insanlar hangi yollardan bulaştığı araştırılmalıdır. İçme ve kullanma sularında bulunan demir, nitrat, kurşun, arsenik ve nikel gibi kimyasalların insan sağlığı üzerinde etkileri de yeniden gözden geçirilmeli. Depo kapılarının kapalı tutulması, pencerelerine sineklik takılması, depo içlerindeki merdivenlerin çıkartılması, depoların yılda en az iki defa temizliklerinin yapılması gerekiyor." diye konuştu. Mahmut Oruç ise su depolarındaki suların içilmese bile domuz gribi (H1N1) tehlikesinin en önemli önleyicisi olan; ellerin temizliği, sebze ve meyvelerin yıkanması, banyo ve tuvalette kullanımı, dişlerimizin fırçalanması, bulaşık ve çamaşır yıkanmasında kullanılıdğını ve sudaki mikropların vücuda girdiğini ifade etti.
Tifo, Tifüs, Dizanteri, Kolera ve Hepatit, Lejyoner gibi hastalıkların su kullanımından yayıldığını belirten Oruç, "Ayrıca kirli su depolarında görülen pas ve kum tanecikleri, hidrofor, arıtma cihazı, çamaşır ve bulaşık makinelerimizi tahrip ederek bozmaktadır. Periyodik temizlikleri yapılmayan su depolarında; kedi ve fare ölüleri ile solucan, böcek, çamur, pas ve mantar tabakaları oluşur. Bunu önlemenin tek yolu; sadece bu tür oluşumları temizlemek için özel üretilmiş olan temizlik maddesi kullanarak su depolarını yılda en az bir defa periyodik olarak hijyenik temizlik yaptırmak ve dezenfekte ettirmektir." şeklinde konuştu. Toplantı sonrası köylerde çalışmayan otomatik klorlama sistemlerinin tespitleri de yapılarak İl Özel İdaresi'ne yazıyla bildirildi. Toplantıya katılan Özel İdare yetkilileri klorlama sistemleri konusunda bilgi verdi.
star
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...