Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 22 Temmuz’da aday olmayacağını açıkladı. "Neden olmuyorsunuz" sorumu ise şöyle yanıtladı: "Doğruya ulaşmanın, insanlığa ulaşmanın yolu her zaman elde etmekten geçmez. Elde ettiklerini çoğaltmaktan da geçmez. Aksine elde ettiklerini terk etmekten geçer."
BAŞBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Şener ile konuşuyoruz. İlk sorum şu oldu:
"Sahiden aday olmayacak mısınız?"
Yanıt verdi: "Evet, olmayacağım."
Sonra bir kez daha vurgulu şekilde tekrar etti:
"22 Temmuz’da yapılacak seçimde aday olmayacağım."
Bu vurgulu açıklamanın ardından aklıma gelen soruları sordum.
Ancak Şener, temkinliydi.
Kararının kısır çekişmelere kurban gitmesinden endişe ediyordu.
Bu nedenle önce, "Ben dört yıldır ne yapıyorum?" başlıklı 4 maddelik bir "ilkeler dizisi" ortaya koydu:
"Toplumun tüm kesimlerini kucaklama, kurumlar arası uyum, cumhuriyetin değerlerini ortak değerler kabul etme ve dürüstlük..."
Yine sordum:
"Peki ne oldu? Bu ilkeleri hayata geçirmenizin önünde ne engel vardı? Neden aday olmuyorsunuz?"
Şener’in yanıtı şu oldu:
"Doğruya ulaşmanın, insanlığa ulaşmanın yolu her zaman elde etmekten geçmez. Elde ettiklerini çoğaltmaktan da geçmez. Aksine elde ettiklerini terk etmekten geçer."
Bu yanıt da kapalıydı.
Biraz daha açmasını istedim...
Bu kez şunları söyledi:
"Dört yıldır yaptıklarımı ve verdiğim mesajları pekiştirmek için aday olmayacağım. Muhatabım ne bulunduğum partidir, ne de diğer partiler. Sadece yaptığım bu mücadelenin ardından, geldiğimiz zemini, siyasetin zeminini arzuladığım noktada göremiyorum. Şu ana kadarki siyaset tarzımı ve siyaset yapma biçimimi pekiştirmeye yönelik bir davranıştır bu."
DİNDAR DA İLGİ GÖSTERDİ, ATEİST DE
İzlediği siyaset biçiminin ve verdiği mesajların toplumun tüm kesimlerinde ilgi gördüğünü söyleyen Şener, "Dindar insanlar da bana sevgisini ifade ediyor, ateistler de... Her partiden vatandaşlarımız bana sevgisini gösteriyor. Bu da toplumun benim siyaset yapma biçimini desteklediğini, ancak siyaset zemininde bunun yankı uyandırmadığını gösterir" dedi.
SEVİMSİZ ŞEYLER OLDU
Peki Şener’in bu kararının gerekçesi, sözünü ettiği kadar "ulvi" nedenlere mi dayanıyor, yoksa işin içinde başka şeyler de var mı?
Mesela, Sivas’ta AKP’nin aday listesinin oluşturulma biçimi mi sorun oldu?
Şener bu konuda net bir yanıt verdi:
"Evet, bazı sevimsiz şeyler oldu, ama kararımın nedeni bu sevimsiz şeyler değildir. Konu o değildir. Benim için önemli olan ilkelerdir."
ÜNİVERSİTEYE DÖNÜYORUM
Şener, aktif siyaseti bir süreliğine de olsa bırakıyor.
Bir kıyı kasabasına yerleşmek gibi bir planı var mı?
İşte Şener’in yanıtı:
"Hayır, üniversiteye dönüyorum. Hacettepe Üniversitesi’nde hocalık yapacağım."
Ve iki can alıcı soru...
Birinci soru: "Yoksa ayrı bir parti mi kuracaksınız?"
Yanıt:
"Bunlar üzerinde düşünmedim."
İkinci soru: "Umutsuz musunuz?"
Yanıt:
"Umutsuz değilim."
4 maddede yaptıklarım
1) Toplumu kucakladım
İktidar döneminde toplumun tamamını kucakladım. Yeri geldi şarap muhabbeti yaptım. Milli kültürümüzün özündeki hoşgörü kavramının şarapla oluştuğunu biliyordum. Bektaşi fıkralarını içki içen de sever içmeyen de. Şarap üzerinden toplumun tamamına mesaj gönderdim. Alevi olduğumu söyledim. "Her Mülkiyeli biraz komünisttir" dedim. Müzelere konserlere, sergilere gittim. Cumhuriyet mitinglerine katılan vatandaşların da milletvekiliyim dedim. Mitingleri yapan insanların ne dediklerini dinler, bunun üzerine düşünürüm dedim. Üniversitelerde protesto yapan öğrenciler için, "Kendilerini ifade etmelerinden mutluluk duyarım" dedim. Toplumu ayrıştıran değil, birleştiren unsurlara vurgu yaptım.
2) Kurumlarla zıtlaşmadım
Kurumlarla zıtlaşma içinde değil, birlik içinde olmanın gerekliliğine yürekten inandım. Riskli bir coğrafyada bulunan ülkemizin güçlü olması için kurumların işbirliği içinde olması gerektiğini söyledim. Çözümleri birlikte aramalıyız mesajını verdim. Üniversite-hükümet ilişkilerinin gergin olmasına karşın 4 yıl içinde 25 civarında üniversitede konferans verdim. Rektörler, öğrenci kulüpleri beni çağırdılar. Derleyici mesajlar verdim. Protestodan korkmadım. Ama hiçbirinde protesto edilen politikacı haline de gelmedim.
3) Laiklik tartışılmaz dedim
Hepimiz cumhuriyet çocuğuyuz. Cumhuriyetin okullarında yetiştik. Cumhuriyetin temel değerleri hepimizin ortak değeridir. "Laiklik yeniden tanımlanmalıdır" dendiğinde ben, "Laikliğin tanımı Anayasa’da vardır, yeni bir tanım yapmaya gerek yoktur" dedim. "Kişiler laik olmaz, devlet laik olur" denildiğinde de, "Bu kavramlar eğilip bükülecek kavramlar değildir" dedim.
4) Daima dürüst oldum
Dürüst bir siyaset tarzı izledim. Dürüst oldum. Toplumun hakkını gözeten bir anlayışta olmaya gayret ettim.
AKP ve MKYK üyeliğim sürecek
BAŞBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Şener, dün düzenlediği basın toplantısında milletvekilli adayı olmayacağını açıkladıktan sonra, "Aday olmamak siyaseti bırakmak anlamına gelmiyor" dedi ve parti ile MKYK üyeliklerinin süreceğini söyledi. Şener, bakanlık görevine de devam edecek.
Şener, 16 yılda 4 dönemdir milletvekilliği yaptığını anımsatarak, bugüne kadar da halkın beklentilerine uygun bir siyaset tarzı uyguladığını söyledi. Kendisini seçen hemşerileri ile kendisine sevgi gösteren vatandaşlara teşekkür eden Şener, "Aday olup olmamak demokratik bir hak, bireysel bir tercihtir. Demokratik hakkı bu yönde kullandım" dedi.
Şener, önceki akşam kendisi adına yapılan adaylık başvurusuyla ilgili sorulara da, bireysel olarak kendisinin bir başvurusunun olmadığını söylemekle yetindi. Bu tür başvuruların hukuki sonuç doğuran işlemler olmadığını da anımsatan Şener, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşüp görüşmediği sorularını da yanıtsız bıraktı.
Şener, "Partiniz gösterirse aday olacak mısınız" sorusuna ise kaşlarını "hayır" anlamında kaldırarak yanıt verdi.
Şener nerede ne söylemişti
MÜLKİYELİ BİRAZ KOMÜNİSTTİR
19 Şubat 2006’da CNN Türk’te ’Ankara Kulisi’ programına katılan Şener, kendisinin ’gizli solcu’ olarak nitelendirildiğinin anımsatılması üzerine, "Gizli solcu dediğiniz zaman hafifletmiş olursunuz. Her Mülkiyeli biraz komünisttir" dedi.
ŞARABIN TADI DIŞINDA
21 Kasım 2005’te Şarap Üreticileri Derneği ve Ankara Üniversitesi’nin, ’Topraktan kadehe AB yolunda bağcılık’ konulu çalıştayına katılan Şener, "Şarabın her şeyini bilirim sadece tadını bilmem" dedi.
HEPİMİZ ALEVİYİZ
8 Temmuz 2006’da Sivas Zara Şerefiye Şenlikleri ve Kangal Uluslararası Çoban Köpeği Festivali’nde Şener, "Hangi mezhepten olursak olalım, yek vücut hepimiz tek bir milletin mensupları olarak bir aradayız birlikteyiz. Hepimiz Aleviyiz, hepimiz Sünniyiz. Hepimiz birbirimizin gücüyüz. Tek başına güç olmaz" dedi.
KÜRTÇE SELAM
16 Mayıs 2004’de Diyarbakır gezisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile kahvaltı eden Şener, Kürtçe "Ez te hezdıkım. (Ben seni seviyorum). Sayın Başkan sizi seviyorum. Şahsınızda bütün Diyarbakırlıları seviyorum. İnsanlar ister ’I love you’, ister ’Je taime’, isterse de ’Ez te hezdıkım’ desin. Birbirlerinin frekansına en yakın sözcüklerle bunları ifade etsinler" dedi.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...