TMSF ya tersini yapsaydı
İDEOLOJİ, önyargı ve düşmanlık insanların gözünü körelttiği zaman, ortaya böyle sakil durumlar çıkıyor.
Bazıları soruyor:
"TMSF, tam cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Sabah Grubu’na niye el koydu?"
Hukuktan birazcık nasibini almış bir insan böyle bir soruyu nasıl sorabilir?
TMSF ne yapsaydı?
Başkanı Ahmet Ertürk, açık açık söylüyor:
"Turgay Ciner’le Dinç Bilgin arasındaki gizli ortaklık belgesi 3 hafta önce önümüze geldi. İnceledik ve ikna olduk."
* * *
Madem bu soruyu sorma hakkını kendinizde buluyorsunuz, öyleyse şu soruyu da sorun.
TMSF, eline böyle bir hile belgesi geldikten sonra bunu saklasaydı ne olurdu?
Cevabını ben vereyim.
Açıkça suç işlemiş olurdu.
Ayrıca bugün "Vay cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi niye medya grubuna el koydunuz" diye feryat edenler, bu defa "O belgeyi niye gizlediniz. Sizi destekleyen medya grubuna kıyak çektiniz" diye bağırmayacak mıydı?
Bence o durumda çok da haklı olacaklardı.
Çünkü Sabah Grubu Ciner’in elindeyken zaten hükümet yanlısı bir politika izliyordu.
Yani Erdoğan ve arkadaşlarının Sabah’tan herhangi bir şikáyetleri yoktu.
Bu durumda hükümete "Helal olsun, böyle bir dönemde bile hukukun gereğini yaptınız" demek yerine, hesap sormak ne mantığa ne de dürüstlüğe sığıyor.
Kaldı ki TMSF’nin aldığı kararın, hükümetle de ilgisi yok.
TMSF önüne gelen skandal bir belgeyi incelemiş ve bu kararı almış.
Efendim gazeteciler zor durumda kalmış.
Ne yani, gazeteciler için özel bir imtiyaz mı isteyeceğiz?
Patronları bir suç ortaklığına imza attıysa, gazeteciler zarar görür diye bu suçu görmezlikten mi geleceğiz?
O zaman Cem Uzan’ın günahı neydi?
Onun bırakın medyasını, bütün malına el konulduğunda gıkını çıkarmayanlar, şimdi parmaklarını uzatıyor.
Artık kimse bu numarayı yutmaz, yutmamalı.
* * *
Durum apaçık ortada.
Turgay Ciner’le Dinç Bilgin aralarında gizli bir ortaklık anlaşması imzalamışlar.
Dinç Bilgin, götürüp bu belgeyi TMSF’ye vermiş.
Ben belgeyi görmedim.
TMSF’nin yerine olsam bir dakika durmaz kamuoyuna açıklarım.
Bu gizli ortaklık sayesinde tam 63 ayrı şirketi bulunan Sabah Grubu neredeyse bedava bir fiyata Ciner’e satılmış.
O sırada masanın üzerinde en azı 500 milyon dolar olmak üzere, 3 ayrı teklif duruyor.
Ciner bu yolla, koskoca bir medya grubunu 300 milyon dolar peşine gelecek bir parayla kapattı.
Aynı TMSF, bundan beş altı ay sonra sadece Star televizyonunu bu fiyata sattı. Hem de peşin paraya...
TMSF açık açık ilan ediyor.
Ortada "hile" var. "Muvazaa" var.
Beyler bunların her ikisi de ticarette ağır suç.
Bir de devletin alacağı 800 milyon dolar var.
Bu hile yüzünden bunun sadece 300 milyon dolarını alabilecekti.
Şimdi oyun ortaya çıktı.
TMSF’yi, kendine en yakın medya grubuna el konmasına ses çıkarmayan, "Gereği neyse yapın" diyen hükümeti alkışlamak, tebrik etmek yerine, "Niye el koydunuz" diye soranlara hayretle bakıyorum.
* * *
Gazeteci arkadaşlarımıza gelince.
Onlar için hiçbir risk yok.
Kendilerinin de söyledikleri gibi, yapacakları tek şey, çalıştıkları medya organlarının değerini düşürmemek.
İçlerinde çok kabiliyetli, dürüst insanlar var.
Nasılsa sicili temiz bir grup, değerini vererek bu grubu alacaktır.
O zamana kadar gazeteciliğe devam.
Ayrıca artık, üzerlerindeki "hile", "muvazaa" ve ağızdan kulağa konuşulan öteki kötülüklerin hepsinden kurtuldular.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...