Beyazıt, ’Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi’’nin tanıtım toplantısında, İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’nde bugün itibariyle 24 şirketin işlem gördüğünü ifade eden Bayazıt, sorumlu, şeffaf, adil, hesap verebilir yönetimlerin, 21. yüzyılda herkesin ortak beklentisini, umudunu oluşturduğunu vurguladı.
Bayazıt, ’’Bu beklenti kurumsal yönetim ilkelerinin, halka açık şirketlerin yanı sıra GSMH’ımızın çoğunluğunu oluşturan aile şirketleri, spor kulüpleri, kamu iktisadi teşebbüsleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerde uygulanmasını da beraberinde getiriyor’’ dedi.
’’Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi’’nin de bu anlayışın bir ürünü olarak ortaya konulduğunu söyleyen Bayazıt, ’’İngiltere’den sonra bu tarz bir çalışmayı hazırlayan ikinci ülke olma onuru bize aittir. Bugün yeni yayın ihalesi neticeleriyle de güncellenmiş rakamları 1 milyar dolar değeri aşan Türk fubol endüstrisinin yönetiminde kurumsal yönetim ilkelerinden nasıl faydalanılabileceğine dair birçok öneri ve uygulamanın bulunduğu rehber çalışmasını incelediğinizde tespit edebileceğiniz gibi, kulüpler mali, hukuksal ve yönetimsel yapılarına göre sınıflandırılmaktadır’’ diye konuştu.
öte yandan Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi’’ çalışmasına göre Türk futbol ekonomisi, son beş yılda Avrupa futbol ekonomisinin büyümesine paralel bir gelişme sergiledi.
İyi yönetilen kulüplerin rakipleriyle aralarını giderek açtığı, hatta bazı kulüplerin son 20 yılda muazzam oranda büyüyerek yaratmış oldukları devasa bütçenin, onların lehine haksız rekabeti ortaya çıkardığı ifade edilen çalışmada, ’’Türkiye Süper Ligi’nin son 25 yılında sadece üç büyük İstanbul kulübünün şampiyon olduğu dikkate alınırsa, her yıl üç büyüklerden birinin şampiyon olma olasılığının yüzde 33,33 olduğu ortaya çıkmaktadır. Rekabetin böylesine sığ olduğu bir ortamda ise futbol pastası yeterince büyüyememekte, futbolun zenginlik seviyesi yükselmediği için ülkemizin toplam futbol kalitesi de artmamaktadır’’ denildi.
2007-2008 sezonu itibariyle Avrupa futbol pazarının büyüklüğünün 14,6 milyar avroya ulaştığı belirtilen çalışmada, Avrupa’nın sırasıyla beş büyük ligi olan İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa 1. Liglerinin sponsorluk, ticari, yayın ve reklam gelirlerinin, toplam gelirlerin yaklaşık yüzde 80’ine ulaştığı, geriye kalan yüzde 20’lik kısmı ise stat gelirlerinin oluşturduğu vurgulandı.
Çalışmada, Türk futbol ekonomisinin son beş yılda, Avrupa futbol ekonomisinin büyümesine paralel bir gelişme sergilediğine işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
’’Son 5 yılda Türk futbolunun gelirleri konsolide olarak yüzde 56’lık artışla 336 milyon avrodan 525 milyon avroya yükselirken, aynı dönemde Avrupa futbol pastasının büyüklüğü ise yüzde 46’lık bir artışla 10,2 milyar avrodan 14,6 milyar avroya ulaştı. Bu dönem zarfında Türk futbol pastasının, Avrupa futbol pastası içindeki payı yüzde 3,2’den yüzde 3,5’e yükseldi ve Turkcell Süper Ligi bu durumuyla Avrupa’nın 5 büyük liginden sonra en fazla gelir yaratan lig konumuna geldi.’’
Çalışmaya göre, 2007-2008 sezonu itibariyle Türk futbolunda gelir büyüklüğü 525 milyon avroya ulaşırken, en önemli gelir kalemini yüzde 23,5’lik pay ile TV yayın gelirleri oluşturuyor. İkinci büyük gelir kaleminde ise yüzde 17,5 pay ile sportif A.Ş’lerden elde edilen temettü gelirleri, her türlü bağış ve hibe, kulüp mağazalarında gerçekleştirilen logolu ürün satışı ve diğer ticari gelirler yer alıyor. Yüzde 16,2’ik kısmını da iddaa gelirleri oluşturuyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...