Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik’in AA muhabirine
verdiği bilgiye göre, "Temel İçgüdü" ve "Robocop" filmlerinin ünlü yönetmeni Paul Verhoeven ile "Rambo" ile "Terminatör"ün yapımcısı Mario Kassar’ın Türkiye ziyaretleri sonrasında "The Thomas Crown Affair (Topkapı)" adlı yapımı Türkiye’de çekmeye karar vermelerinin ardından yeni film teklifleri gelmeye başladı.
Hollywood yapımı 5 önemli projeyle ilgili öneri getiren şirketler, Türkiye’deki firmalarla görüşmeye ve film çekmeyi düşündükleri mekanları gezerek inceleme yapmaya başladı. Bunun yanı sıra, Cannes Film Festivali’ne katılmak üzere Fransa’ya giden Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri de 3 film projesi için Türkiye’yi seçen yapım şirketiyle toplantı yaptı. Bu şirketin yetkililerinin de film çekmeyi düşündükleri mekanları inceleyerek bilgi aldığı belirtildi. İngiltere, Almanya, Fas, Tunus, Mısır, Malta, Romanya ve ABD’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke, filmlerin kendi topraklarında çekilmesini sağlamak üzere vergi indirimine giderken, Türkiye de bu yönde bir çalışma başlattı. Hazırlıkları süren vergisel indirime ilişkin düzenlemenin, çalışma tamamlandıktan sonra TBMM’ye getirilmesi planlanıyor.
"ÇOK GERİ KALDIĞIMIZ SÖYLENEBİLİR"
Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Çelik, birçok ülkenin kendi topraklarında film çekilmesini teşvik etmek amacıyla önemli vergi indirimlerine gittiğini söyledi. Bu ülkelerce, vergi indirimlerinin yanı sıra bir de "geri ödeme" adı
verilen teşviklerin verildiğini de anlatan Çelik, bunu ilk olarak İngiltere’nin başlattığını, arkasından Avrupa ülkelerinin geldiğini ifade etti. Fas, Tunus, Mısır, Malta, Romanya ve Bulgaristan’ın da bu konuda adım attığını ve oralarda film stüdyoları kurulmaya başlandığını anlatan Çelik, Almanya’nın da yılın başında bu konuda yüzde 17 oranında vergi iadesi uygulamasına geçtiğini kaydetti.
Mısır’ın "Mumya-Mummy" serisiyle ilgili 2 kitabın yazılması için Amerikalı yazarlara sipariş verdiğini ve romanların daha sonra filme aktarıldığını belirten Çelik, böylece Mısır’a giden turist sayısının yüzde 500 arttığını söyledi.
Dünya sinemasına hakim konumdaki ABD’de dahi eyaletlere göre yüzde 20-35
arasında değişen oranlarda teşvik verildiğini belirten Çelik, "Bizim bu alanda çok geri kaldığımız söylenebilir. Aslında bunu 5 yıl önce başlatmamız gerekirdi. Eğer başlatsaydık Türkiye için çok katkısı olacaktı" dedi.
Vergi Konseyi ile 1 yıldır vergisel düzenleme konusunda bir çalışma yaptıklarını ve bir taslağın hazırlandığını anlatan Abdurrahman Çelik, "Verhoeven ve Kassar ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın görüşmeleri de olumlu neticelendi. Orada da Sayın Günay, bu yıl Aralık ayında bu işin bitirilip kanunun çıkarılacağına ilişkin söz verdi" diye konuştu. Çelik, söz konusu yasal düzenlemenin TBMM’ye sunulmasının ardından Türkiye’de sinemayla ilgili vergisel indirimlerin
gerçekleştirilebileceğini ve birçok filmin Türkiye’de çekilmesi konusunda önemli adımların atılacağını kaydetti. Böylece Türkiye’nin birçok alanda tanıtımının çok iyi biçimde yapılabileceğine işaret eden Çelik, "Her yıl biz 3-4 filme destek
verecek olursak bunların bize geri dönüşü çok yoğun olabilir. Türkiye’deki mekanları yurt dışında tanıtmanın Türk turizmine ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz" dedi.
VERHOEVEN VE EKİBİNİN TÜRKİYE HAYRANLIĞI
Verhoeven ile Kassar’ın film şirketi Metro Goldwyn Mayer ile gerçekleştirecekleri proje için Türkiye’ye geldiğini anımsatan Çelik, ekibin Aralık ya da Şubat sonunda proje için harekete geçeceklerini belirtti. Çelik, "Verhoeven, en geç Şubat, Mart gibi başlayacaklarını söyledi. Dolayısıyla Aralık ayı civarında yasayı çıkartırsak bizim de elimiz güçlenmiş olacak" dedi.
Görüşmeleri devam eden 5 projenin daha bulunduğunu aktaran Çelik,
"Hepsi Hollywood yapımı, ciddi projeler. Türkiye’deki bazı firmalarla görüşüyorlar. Teknik yönden ne yapılıp yapılamayacağını görmek için
mekanları geziyorlar" diye konuştu. Cannes Film Festivali’ne gittiklerinde Türkiye’de 3 film projesinin çekimlerini yapmak isteyen şirketin yetkilileriyle de toplantı yaptıklarını belirten Çelik, Türkiye’deki mekanları gezip inceleyen bu
şirketin de 2009 yılından itibaren her sene 1 filmi Türkiye’de çekmeyi
planladığını kaydetti. Verhoeven ile Kassar’ın da Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret ettiğini ve Boğaz’da gezinti yaptıklarını anlatan Çelik, şirketin filmin konusu Topkapı Sarayı’nda geçen bölümlerini Almanya’daki stüdyolarda çekmeyi planladığını, ancak mekanları görünce vazgeçtiğini söyledi.
Ünlü yönetmenin mekanları görünce filmin sahnelerini kafasında birleştirdiğini ifade eden Çelik, "Mekanları gördükten sonra Verhoeven, ’hayır, ben orada çekmek istemiyorum. Bu sahnelerin tamamını Türkiye’de çekeceğim’ dedi" sözleriyle Verhoeven’ın Türkiye hayranlığını özetledi. Ekibi filmle ilgili Amerikan basınındaki haberleri görünce kendilerinin Türkiye’ye davet ederek bu mekanları gösterdiğini anlatan Çelik, "Yani, bu bizim için gerçekten çok önemliydi. İnanılmaz etkilenerek ikna oldular. Doğru iş yaptığımızı zannediyorum" diye konuştu. Ekibe Türkiye’ye geldiklerinde bazı kolaylıklar sağlanmasının gerektiğini, film çekim mekanlarının ayarlanacağını ve izinlerin tamamlanacağını ifade eden Çelik, bu yapımla ilgili bir başka düşüncesini de, "Bir Hollywood filminde Türkiye’deki mekanlar kullanılır ve küçük bir maddi destekle filmdeki birkaç diyalog Türkiye ile ilgili yapılırsa bomba etkisi yaratacaktır" diye aktardı.
Film ekibinin Aralık ya da Şubat sonunda proje için harekete geçeceğini
belirten Çelik, "Verhoeven, en geç Şubat, Mart civarı başlayacaklarını söyledi. Dolayısıyla Aralık civarı yasayı çıkartırsak bizim de elimiz güçlenmiş olacak" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...