Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu iki derece birden arttırarak BB- seviyesinden BB+'ya yükseltti. Fitch, aynı zamanda yerel para cinsinden uzun vadeli notunu BB'den BB+ seviyesine, BB olan Ülke Tavanı notunu ise BB'den BBB- seviyesine çıkardı.
BASKILAR AZALDI
Türkiye'nin tüm bu notlarını pozitif izlemeden çıkararak, görünümleri 'durağan' olarak belirleyen Fitch, Türkiye'nin B olan yabancı para cinsinden kısa vadeli notunu ise teyit etti. Fitch'den yapılan açıklamada not artırımının, Türkiye'nin global finansal krizini zorlu stres testlerine ve enflasyon, dış finansman, politik risk gibi akut baskılardaki bir miktar azalmayı yansıttığını ifade etti.
KRİZ SORUNU YOK
Fitch'in Gelişmekte Olan Avrupa Bölümü Başkanı Edward Parker ise global finansal krizin Türkiye'nin kredi temellerinin ve borç toleransının önceden düşünülenden daha güçlü olduğunu gösterdiğini, bunu yanısıra global şokun Türkiye'de meydana getirdiği derin durgunluğun bir ödemeler dengesi krizi veya finansal krize yol açmadığına dikkat çekti. Fitch, önceki şoklardan farklı olarak Türkiye'nin bu defa bir kur krizi oluşturmadan kontra mali ve parasal politikalar uygulayabilmesinin ve faizlerin tarihte ilk kez tek haneli rakamlara düşmesinin de altını çizdi. Fitch, Türkiye'yi 'Pozitif İzleme'den de çıkarttı.
BANKALAR İYİ YOLDA
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'e göre, Türkiye'deki bankacılık sektörü, Yükselen Avrupa Bölgesi'nde bulunan bankacılık sektörüne göre daha iyi durumda bulunuyor. Fitch'in analizine göre, Türk bankalarıyla birlikte, Polonya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti bankalarının sermaye yapıları güçlü durumda bulunuyor. Analizde, sermaye yapısı güçlü, aktif kalitesi yüksek ülkelerin ekonomik büyümeye de olumlu katkıda bulunacakları belirtildi. Fitch, Yükselen Avrupa Bölgesindeki yerel para birimlerinde yaşanacak bir değer kaybının, bankalar üzerinde risk oluşturabileceği uyarısında da bulundu.
YÜZDE 4 BÜYÜME TAHMİNİ
Fitch'in not artırımında Türkiye'nin küresel krize gösterdiği direnç etkili oldu. Fitch, Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) 2009 sonunda yüzde 6 daralacağını, 2010'da ise yüzde 4 büyüyeceğini öngörürken, cari açığın GSYH'ye oranının yıl sonunda yüzde 2.1'e gerilemesinin beklendiği belirtildi. Cari açığın GSYH'ya oranı 2008 yılında yüzde 5.7 olmuştu. Kamu maliyesindeki bozulmaya işaret edilen açıklamada, IMF tanımlı bütçe açığının GSYH'ye oranının 2009 için yüzde 7.6, 2010'da ise yüzde 5.6 olacağının tahmin edildiği değerlendirmesi yer aldı. Bütçe açığı 2008'de yüzde 3 olmuştu. Fitch, Türkiye'nin döviz ve lira cinsi uzun vadeli kredi notunu Ekim sonunda pozitif izlemeye almıştı.
IMF ile anlaşma yukarıya çekecek
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye Genel Müdürü Ayşe Botan Berker, kurumun Türkiye ile ilgili verdiği notu yorumladı. Türkiye'nin finansal krizdeki stres testini başarıyla geçtiğine vurgu yaparak bu sürecin ileriki aşamada önemli gelişmelere gebe olacağının altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: " Türkiye ekonomisi finansal krizdeki önlemleri başarıyla uyguladı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kriz döneminde çok başarılı bir performans gösterdi. Türkiye'de banka sistemi oldukça sağlam bir yapıya sahip bulunuyor. Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) acil yardımına ihtiyaç duymaması olumlu ancak bir IMF anlaşması büyüme tahminlerini yukarı çeker. Uluslarararası Para Fonu anlaşması notu 'yatırım yapılacak ülke'ye yaklaştıracaktır"
Darbe söylentileri kararda etkili oldu
Fitch Türkiye Genel Müdürü Ayşe Botan Berker, 2007 yılından beri Türkiye'nin kredi notunu artırmak istediklerini, ancak siyasi gelişmeler nedeniyle bunun gerçekleşmediğini söylemişti. Ekonomi basını ve finans yöneticileri ile18 Haziran 2009 tarihinde bir araya gelen Berker, gazetecilerin, "Darbe olma ihtimali var diye mi Türkiye'nin notunu artırmayı ertelediniz?" sorusuna "evet" cevabını vermişti. Berker, Türkiye'de 2007 yılına kadar süren stabil dönemin ardından, kredi notları değerlendirmelerinde aynı grupta yer aldığı ülkelerde çok az rastlanan gelişmeler olduğunu söyle-yerek şunlara vurgu yapmıştı: "Parti kapatma davası, şu olay bu olay derken darbe olabilme ihtimaline kadar, bunları konuşmaya başlayınca o zaman ülkenin siyasî stabilitesinin varlığından söz etmek çok mümkün olmuyor."
Bize öyle şeyler anlatılmıştı ki!
Moody's'in başkan yardımcısı kapatma davası açıldıktan sonra kredi notunun yükselmesini engelleyeceğini açıklamıştı. Berker, istikrarın önemli olduğunu vurgulayarak, "Parti kapatma davası, darbe olabilme ihtimaline kadar, ki basın bunu gayet iyi söylüyor, biz sizlerin takipçisiyiz, aslında bunlara kadar konuşma başlayınca o zaman ülkenin siyasî stabilitesinin varlığından söz etmek çok mümkün olmuyor" yorumunu yaparak şunların altını çizmişti: "Kendi aramızda tam gündeme getiriyoruz, Türkiye'de bir şey oluyor. Siyasî dalgalanma, 27 Nisan muhtırası, 22 Temmuz seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimleri. Komiteye pozitif görüş sunmayı hedefliyorduk ki Türkiye'deki dalgalanmalar bunu etkiledi. Ergenekon'un sonuçlanması ve bunun hükümet üzerindeki etkileri konusunda bir veri olursa o zaman değerlendirilir. Biz Türkiye değerlendirmesini yaparken Türkiye'deki ekonomistlerin görüşlerini alıyoruz, ne kadar pozitif raporlar yayınladığımızı görün diye. Bize kapalı kapılar ardında Türkiye hakkında o kadar negatif şeyler anlatılabiliyor ki."
Ekonomimizin hakkı teslim edilmeli
Uluslararası yatırımcılar ve uluslararası piyasaların görüşüne önem verdiği uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin döviz ve lira cinsi uzun vadeli kredi notunu Ekim sonunda pozitif yönlü izlemeye almıştı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, konuya ilişkin olarak "Kredi notu ile borç rasyosu arasında kuvvetli bağ yok, tabii ki amacımız
Türkiye'nin risk primini düşürmek. Doğru şeyler yaptığımız sürece kredi derecelendirme kurumları da er ya da geç Türkiye'nin hakkını teslim edecektir" açıklamasını yapmıştı.
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch'in not artırımı sonrası gözler diğer kredi derecelendirme kuruluşlarına çevrildi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Eylül ayında Türkiye'nin kredi notu görünümünü, "durağan"dan, "olumluya" yükseltti.
DOMİNO ETKİSİ
Standard and Poor's da Türkiye'nin kredi notu görünümünü, "negatif"ten, "durağan"a çıkardı. Fitch'in Türkiye ekonomisi ile ilgili aldığı not yükseltme kararının devamında diğer bir derecelendirme kurumu Moody's de ekonomik tahminlerini olumlu revize ederek Türkiye'nin kredi notunu artırma yönünde sinyal verdi.
Erdoğan, 'Daha iyi durumdayız' demişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 Ekim 2009'da Uluslararası Finans Enstitüsü'nün Çırağan Sarayı'nda düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada ülke ekonomilerine etki eden kredi derecelendirme kuruluşlarına ilişkin eleştirilerini dile getirmiş, "Ülkemize ilişkin çeşitli piyasa göstergeleri, ülkemiz performasının bize göre daha yüksek kredi notuna sahip bir çok ülkeye kıyasla daha iyi durumda olduğunu gösteriyor" demişti. Erdoğan şu tespitlerde bulunmuştu:
İDEOLOJİK YAKLAŞILMAMALI
"İdeolojik yaklaşımlarla derecelendirme yapılmaz. Bazı kredi derecelendirme kuruluşlarının ciddi manada kredilerini kaybettiklerini görüyoruz. Ülkemizin sağlam ekonomik yapısı, son yıllarda gösterdiğimiz üstün preformans, krizde gösterdiğimiz durum ile kredi derecelendirme notumuzun daha iyi noktalarda olması gerektiğine inanıyoruz." Türkiye'nin halen Moody's'den Ba3, Standard&Poor's'ta BB(-) notu bulunuyor. Fitch ise son olarak BB- notunu BB+'ya çevirdi. (yenişafak)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...