Uzman isim açıkladı: Uyku apnesi trafik kazası riskini beş katına çıkarıyor 

Gün içinde yorulan ve yıpranan vücudumuzun kendisini toparlaması için fırsat sağlayan uyku sırasında bazı insanların gürültülü solunum, nefes alma güçlüğü, geçici solunum durmalarıyla adeta uykuda kendileriyle boğuşarak güne yorgun ve yıpranmış bir şekilde başladığını belirten Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, uyku apnesinin, toplumda yaklaşık yüzde 5 ila 10 arasında görüldüğünü söyledi.

ERKEN VE GEÇ DÖNEM ETKİLERİNE DİKKAT!
Kutlu, uyku apnesinin kilolu ve orta yaş üzeri erkeklerde neredeyse yüzde 50 oranında görüldüğünü söyleyerek, “Uyku apnesinin insan sağlığı üzerine ciddi erken ve geç dönem etkileri vardır. Kalitesiz ve yetersiz uykuya bağlı olarak sabahları zor uyanma, gündüz aşırı uyku ihtiyacı, uyuyakalma, unutkanlık, kronik yorgunluk, dikkatsizlik, sinirlilik, depresyon, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunların yanı sıra uzun süreçte tedavi edilmeyen vakalarda özellikle kalp damar sisteminin etkilenmesiyle hastaların önemli kısmında hipertansiyon ve bazı hastalarda kalp yetmezliği gelişir. Bazı hastalarda kalp krizlerinden sorumlu olduğu da düşünülmektedir. Erkek ve kadınlarda cinsel isteksizlik oluşturabilirken, erkek hastalarda iktidarsızlık görülebilir” diye konuştu.

5 KAT DAHA FAZLA
Uyku apnesinin belirtilerine dikkat çeken Kutlu, “Kişide horlama olması, uykuda apne geçirdiğine şahit olunması (uyurken nefesinin durduğunun veya zorlandığının izlenmesi) ve gündüz aşırı uyku hali uyku apne sendromunun önemli ipuçlarıdır. Uykudan nefes alamama hissi ile uyanma, gece sık tuvalete kalma, sabah baş ağrısı, ağız kuruluğu sık rastlanan diğer bulgulardır. Toplantılarda, TV seyrederken, kitap okurken uyuyakalma sıklıkla gözlenir. Uyku apnesi hastaları konsantrasyon bozukluğu nedeniyle normal insanlara göre neredeyse 5 kat daha fazla trafik kazası yapmaktadırlar” şeklinde konuştu.

KISA BOYLU KİŞİLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Kutlu, uyku apnesinin kısa ve kalın boyunlu kişilerde, alt çenesi daha küçük ve geride olan kişilerde, dil ve bademciğin büyük olması yumuşak damağın sarkık olması nedeniyle üst solunum yolları daralmış olanlarda sık görüldüğünü söyledi.

Kutlu, “Solunum yolları tonusuna etki eden uyku hapı ya da sakinleştirici ilaçlar, alkol ve sigara kullanımı, çeşitli nedenlerle burnun tıkalı olması, sinüzit ve reflü varlığı ve kalıtsal olarak uyku apnesine yatkınlık bulunması kolaylaştırıcı etkenlerdir” dedi.

SIRT ÜSTÜ UYUMAMAYA ÖZEN GÖSTERİN
Uyku apnesinin her ne kadar kilolu insanlarda ve ileri yaşta daha sık görülse de zayıf kişilerde ve çocuklarda da görülebileceğinin altını çizen Kutlu, “Hastalığın varlığını ve ciddiyetini tespit etmede polisomnografi adı verilen uyku analizi testi yapılır. Tedavi hastalığın sebebi ve ağırlığına göre planlanır. Sırt üstü uyumanın önlenmesi, aşırı kilolardan kurtulmak, düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri yanı sıra hava yollarını açık tutacak çene küçük dil ve yumuşak damakta düzeltme işlemleri ve çok ağır vakalarda soluk borusunun açılması (trakeostomi) gibi cerrahi yaklaşımlar, pozitif hava basıncı oluşturan aletlerin kullanımı diğer tedavi yöntemleridir. Hastalara sigara ve alkol kullanımından kaçınılması önerilir. Uyku apnesi sık rastlanan, hayat kalitesini ileri derecede etkileyen ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık problemlerine yok açan bir hastalıktır. Özellikle kilolu, horlama problemi olan, uykuda yeterince dinlenemediğini ve gün içinde uyuklama problemi yaşadıklarını söyleyen kişilerde düşünülmelidir” diye konuştu.

İŞTE İSMAİL SAYMAZ'IN GERÇEK YÜZÜ