Bir asrı deviren tarihi, Lamartine’den Pierre Loti’ye, Ernest Hemingway’den Greta Garbo’ya, Maria Callas’a, Troçki’ye ünlü konuklarıyla, II. Meşrutiyet’in ilanı, I. Dünya Savaşı, İstanbul’un işgali, Kurtuluş Savaşı gibi birçok tarihi olayın tanığı ‘müze-otel’ Pera Palace, 1 Eylül’de kapılarını yeni yüzüyle açıyor.
Pera Palace Hotel’in üstyapı kullanım haklarına sahip olan Beşiktaş Turizm Yatırımları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kalkavan, dün düzenlenen basın toplantısında Pera Palace’ın işletilmesi için uluslararası bir otel zinciri ile anlaşmayı tercih etmediklerini belirterek bu kararın altında, kendi şirketlerinin bu sembol yapıyı koruma konusunda çok daha dikkatli davranacağı inancının yattığını söyledi. Otelin karşısındaki iki apartmanı da satın aldıklarını söyleyen Kalkavan, bir yıl içinde yapılandıracakları binaları 15 odayla Pera Palace’a eklemleyeceklerini de belirtti.
Otelin Genel Müdürü Pınar Kartal Timer ise binanın tarihi değerlerini yaşatarak yeniledikleri oteli yeniden kentle bütünleştirmek amacını taşıdıklarını vurguladı.
Tesadüf bu ya, yılda bir kez İstanbul’a gelen Orient Ekspress’in de 1 Eylül’de İstanbul’a gelecek olması vesilesiyle Orient Ekspress yetkilileri de otelin ilk konukları arasında olacaklar. 1 Eylül’deki sakin açılışın ardından meşhur “Cumhuriyet Baloları”nı yeniden canlandırmak isteyen otel yönetimi, 29 Ekim’de özel bir balo gecesi düzenleyecek.
İki yılı aşkın süren restorasyon çalışmaları sonucunda 23 milyon Avro’ya mal olan birinci derece tarihi eser statüsündeki otelin restorasyonu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile proje için bir araya gelen akademisyen ve profesyonellerden oluşan Danışma Kurulu ve özel Proje Ekibi tarafından gerçekleştirildi.
Ünlü konuklarının adını taşıyan odaları, gün ışığına çıkarılan dış cephesindeki özgün taş yüzeyi, yeniden kullanıma açılan elektrikli asansörü, üstü cam bir çatıyla kapatılan meşhur kubbeli salonu, Agatha Christie Restaurant’ı ile pek çok özgün ve yeni öğeyi bir araya getiren restorasyon çalışmasıyla otel artık pek çok toplantı ve etkinliğe de ev sahipliği yapacak. İlginç bir gelişme de 2006’da otel kapandıktan sonra yapılan envanter ve demirbaş sayımında ortaya çıkan gizli oda. Mutfağın içindeki büyük bir dolabın arkasında keşfedilen oda açıldığında içinde 1956 tarihli 5 bin parçalık Christopher markalı gümüş bir servis takımı bulunuyor. Şimdi bu servis takımı otelin giriş katında sergileniyor.
Küçük Avrupa’nın büyük oteli
1883’te Paris-İstanbul arasında sefer yapmaya başlayan Şark Ekspresi, nam-ı diğer Orient Express, doğudaki son durağı olarak Sirkeci Garı’nı seçtiğinde, trenin seçkin yolcularını İstanbul’da ağırlayabilecek bir otelin olmaması sebebiyle, Orient Express’in o dönem sahibi Uluslararası Yataklı Vagonlar Şirketi, İstanbul’da bir ‘palas otel’ açmaya karar veriyor. Avrupa’nın çeşitli büyük kentlerinde ve Doğu’nun önemli merkezlerinde kurulan Compagnie Internationale des Grands Hotels dizisinin bir parçası olan otel için en uygun yer elbette ‘küçük Avrupa’ olarak bilinen Pera oluyor. Pera Palace Hotel, işte böyle doğuyor…
I. Dünya Savaşı’na kadar en parlak dönemini yaşayan otel, devrin aristokratlarının da gözdesi. Savaş sırasındaki ekonomik kriz yüzünden 1915’te işletmesi Mersinli Bodossaki Anastassiadis’e devrediliyor. İşgal güçlerinin, casusların meskeni olan mekânın işletmesini Atatürk, 1927’de, Misbah Muhayyeş’e veriyor. 1980’lere kadar Misbah Muhayyeş Vakfı tarafından yönetilen otel, 1982’de Süzer Grubu’na satılıyor. 1994’te de mülkiyeti Turizm ve Kültür Bakanlığı’na geçen otelin işletme hakkını 2006 yılında Kalkavan ailesi alıyor. Restorasyon çalışmaları ise 2008 yılının Nisan ayında başlıyor.
Cumhuriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...